Türkiye'nin gündemi YSK'nın İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararından sonra yine seçimlere döndü.Çarşıda pazarda herkes doğal olarak İstanbul seçimlerini ve sonucunun ne olabileceğini konuşuyor.Elbette seçimin bir kazananı olacak ancak seçimi kim kazanırsa kazansın bu kadar şaibenin,haksızlık iddialarının bir anda üstünü örtüp normalleşmeye dönmek zor olacak.AK Parti'ye karşı ciddi bir muhalefet bloğu oluştu.AK Parti'nin üst düzey yöneticileri uzun süredir bu bloğu nasıl aşarım yada anlamaya çalışırım düşüncesini görmezden geldiler.AK Parti üst yönetiminde bulunan kesinlikle yeterli özelliklere,birikime sahip olmayan bazı isimlerin ve gerek sosyal medyada,gerekse yazılı-görsel medyadaki görünürde destekçilerinin AK Parti'ye büyük zararları oldu.Bu isimler öyle bir vaziyete geldi ki yaptıkları açıklamalar ve yazdıklarıyla muhalefeti hergün biraz daha güçlendirdiler.Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu en açık ve net gören isimdir.Erdoğan 'Tevazu' derken 'samimiyet' derken bunlar 'üstten bakış' 'çakarlı araba' anladılar.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir genelbaşkan yardımcısını telefonla aradığında telefonun yönlendirildiği danışmanın verdiği cevap 'Size nasıl yardımcı olabilirim'.Güler misin ağlar mısın ? Ülkenin Cumhurbaşkanına yardımcı olacakmış.Bari sus...Sonuç İstanbul ve Ankara gibi Türkiye'nin yarısı diyebileceğimiz iki büyükşehirde yaşanan devasa sıkıntılardan sonra Ankara kaybedilirken, İstanbul YSK kararıyla 23 Haziran'da seçim tekrarına gidecek.İzmir'de ise AK Parti'nin 7 ilçe belediye başkanlığı vardı MHP ile ittifak sonucunda beklenti 10-12 belediye idi ancak bırakın 10 belediyeyi mevcuttaki 7 belediyeden 4'ü kaybedildi 3'e düştü.AK Parti üst yönetiminde ciddi bir revizyon ihtiyacı var.Bunun için süratli adımlar atılıp değişim yapılmaz ise düşüş şiddetini arttırarak devam eder.İstanbul ve Ankara bunun en net göstergesidir.Muhalefete herkes destek oluyormuş itersen,kakarsan,ötekileştirirsen üstten bakarsan ne bekliyorsun? Toplumda bugün yeni bir siyasi parti ihtiyacı güçlü şekilde dillendiriliyorsa buna zemin hazırlayanlar dışarıda değil AK Parti'nin içindeki yöneticiler ve medyadaki destekçileridir.Ahmet Davutoğlu liderliğinde oluşacak yeni bir siyasi hareketin başarılı olma şansı çok zor kaldı ki Davutoğlu başbakanlıktan istifa ettiğinde bile AK Parti'yi överek gitti en küçük bir tavır koymadı.Gelelim Abdullah Gül ve Ali Babacan ikilisinin kurmayı düşündüğü partiye aynı şeyleri burası için söylemek mümkün değil.Yaşanan ekonomik kriz,kutuplaştırılan toplum ve AK Parti'nin yaptığı bariz hatalar bu ikiliyi toplumda önemli bir yere çıkarıyor.İstanbul seçimleri bir kırılma noktası olabilir.Ekrem İmamoğlu'nun yakalamış olduğu yükseliş trendi ve toplumdaki kabul görüşü elbette kendi yeteneğinin de büyük payı var ancak özü itibariyle merkez sağda açılan boşluktan kaynaklanıyor.Abdullah Gül,Ali Babacan ve Ekrem İmamoğlu arasında önümüzde ki süreçte yaşanabilecek bir siyasi birliktelik kimseyi şaşırtmasın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
23 Haziranın kazananı kaybedeni kim olacak?
Türkiye'nin gündemi YSK'nın İstanbul seçimlerinin tekrarlanması kararından sonra yine seçimlere döndü.Çarşıda pazarda herkes doğal olarak İstanbul seçimlerini ve sonucunun ne olabileceğini konuşuyor.Elbette seçimin bir kazananı olacak ancak seçimi kim kazanırsa kazansın bu kadar şaibenin,haksızlık iddialarının bir anda üstünü örtüp normalleşmeye dönmek zor olacak.AK Parti'ye karşı ciddi bir muhalefet bloğu oluştu.AK Parti'nin üst düzey yöneticileri uzun süredir bu bloğu nasıl aşarım yada anlamaya çalışırım düşüncesini görmezden geldiler.AK Parti üst yönetiminde bulunan kesinlikle yeterli özelliklere,birikime sahip olmayan bazı isimlerin ve gerek sosyal medyada,gerekse yazılı-görsel medyadaki görünürde destekçilerinin AK Parti'ye büyük zararları oldu.Bu isimler öyle bir vaziyete geldi ki yaptıkları açıklamalar ve yazdıklarıyla muhalefeti hergün biraz daha güçlendirdiler.Cumhurbaşkanı Erdoğan bu durumu en açık ve net gören isimdir.Erdoğan 'Tevazu' derken 'samimiyet' derken bunlar 'üstten bakış' 'çakarlı araba' anladılar.Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir genelbaşkan yardımcısını telefonla aradığında telefonun yönlendirildiği danışmanın verdiği cevap 'Size nasıl yardımcı olabilirim'.Güler misin ağlar mısın ? Ülkenin Cumhurbaşkanına yardımcı olacakmış.Bari sus...Sonuç İstanbul ve Ankara gibi Türkiye'nin yarısı diyebileceğimiz iki büyükşehirde yaşanan devasa sıkıntılardan sonra Ankara kaybedilirken, İstanbul YSK kararıyla 23 Haziran'da seçim tekrarına gidecek.İzmir'de ise AK Parti'nin 7 ilçe belediye başkanlığı vardı MHP ile ittifak sonucunda beklenti 10-12 belediye idi ancak bırakın 10 belediyeyi mevcuttaki 7 belediyeden 4'ü kaybedildi 3'e düştü.AK Parti üst yönetiminde ciddi bir revizyon ihtiyacı var.Bunun için süratli adımlar atılıp değişim yapılmaz ise düşüş şiddetini arttırarak devam eder.İstanbul ve Ankara bunun en net göstergesidir.Muhalefete herkes destek oluyormuş itersen,kakarsan,ötekileştirirsen üstten bakarsan ne bekliyorsun? Toplumda bugün yeni bir siyasi parti ihtiyacı güçlü şekilde dillendiriliyorsa buna zemin hazırlayanlar dışarıda değil AK Parti'nin içindeki yöneticiler ve medyadaki destekçileridir.Ahmet Davutoğlu liderliğinde oluşacak yeni bir siyasi hareketin başarılı olma şansı çok zor kaldı ki Davutoğlu başbakanlıktan istifa ettiğinde bile AK Parti'yi överek gitti en küçük bir tavır koymadı.Gelelim Abdullah Gül ve Ali Babacan ikilisinin kurmayı düşündüğü partiye aynı şeyleri burası için söylemek mümkün değil.Yaşanan ekonomik kriz,kutuplaştırılan toplum ve AK Parti'nin yaptığı bariz hatalar bu ikiliyi toplumda önemli bir yere çıkarıyor.İstanbul seçimleri bir kırılma noktası olabilir.Ekrem İmamoğlu'nun yakalamış olduğu yükseliş trendi ve toplumdaki kabul görüşü elbette kendi yeteneğinin de büyük payı var ancak özü itibariyle merkez sağda açılan boşluktan kaynaklanıyor.Abdullah Gül,Ali Babacan ve Ekrem İmamoğlu arasında önümüzde ki süreçte yaşanabilecek bir siyasi birliktelik kimseyi şaşırtmasın.