Şu gerçeği siyasetle ilgilenenler bilir, muhalefetteki bir parti siyaset üretip toplumda umut rüzgârı estiremiyorsa kendi içinde kavga eder. Bugün CHP ve İyi Parti'de yaşanan görev değişimlerinin, çizilmelerin arkasında böyle bir gerçek var. Bu gerçeği CHP hep yaşadığı için hiç şaşırtıcı değil. Daha şimdiden Kılıçdaroğlu sonrasının hesapları yapılıyor. İster aday olup kazansın, ister kaybetsin, isterse aday olmasın, 2023 seçimleri sonrası CHP'nin başında Kılıçdaroğlu'nun olmayacağını kendisi de biliyor. Bu nedenle CHP'nin seçim sonrasını bile şimdiden tasarlıyor. CHP'de durum böyle de İyi Parti'de farklı mı? İyi Parti'deki kavga çok daha büyük... Baksanıza, elinin en güçlü olduğu dönemde Meral Akşener, partisinin iki önemli ismini, Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu'nu bir hamlede oyun dışına çıkardı. Seçim işlerinin başına getirilen Aydın sanki hâlâ oyunun içinde gibi görünse de kazın ayağı öyle değil. Partinin il ve ilçe örgütlerini bire bir oluşturan KorayAydın'ın seçime gidilen bir süreçte o görevden alınması basit bir operasyon değil. Arkasında derin bir hesap var. Bir İyi Partili şöyle diyor: "Teşkilatçılığıyla bilinen KorayAydın olmasaydı İyi Parti olmazdı,ancak o da teşkilatı ele geçirerekAkşener'in korkulu rüyası oldu. Bütün iller ona bağlı olduğu için isteseAkşener'i indirebilir. Bu yüzden artıkAkşener o korkulu rüyayla yaşamakistemiyor. Kendisini güçlü hissettiğibir anda kestirip attı." Yerine de büyük olasılıkla bir süre sonrateşkilatı ürkütmemek için Aydın'la siyasibenzerliği olan ama Aydın kadar teşkilatıelinde tutma arzusu taşımayan MüsavatDervişoğlu'nun getirileceği söyleniyor. Konuştuğum İyi Partili sözünü esirgemeden Aydın için şu tespiti yapıyor: "Ülkücü hareketi iyi bildiği içinkullanıldı, kullanıldı, şimdi de zamanıgeldi atıldı... Bütün liderler böyledir,daha fazla kalsaydı tehlike olurdu." İşin garip tarafı, benzer bir "tehlike"tespiti Yavuz Ağıralioğlu için deyapılıyor. Ben de dahil birçok yorumcuAğıralioğlu'nun CHP-HDP nedeniyle safdışı bırakıldığını yazdık. Bu yaklaşım yanlışdeğil ama eksik. İyi Partililere göre başkagerekçeler de var. En önemlisi de Akşenerve toplama yönetiminin Ağıralioğlu'ndankorkmaları... İyi Parti yönetiminde,"Ağıralioğlu'nun her an masayı devirebileceği"korkusu yaşanıyor. Masadan kastedilen de 6'lı 28 Şubatİttifakı Masası. Operasyonu yapanlaragöre, ittifak tam ete kemiğe bürünmedenAğıralioğlu'nun yapacağı hamle partiyebüyük zarar verirdi. Bu yüzden boşa çıkartıldı. Acaba işin içinde Biden'ın eli devar mı? Tabii bu işin sadece bir yanı... İyi Partililere göre, ağzı laf yapan Ağıralioğlu'nun, hem kamuoyunda hem de parti tabanında çok ciddi bir karşılığı var. Bunun giderek güçleneceği ve tehlikeli olabileceği ihtimali de mevcut ve bu nedenle haber bile verilmeden yönetim dışına itildi. Bir anlamda Akşener hızlı harekete geçerek iki siyasi aktörün önünü kesti. Büyük ihtimalle Koray Aydın kendisine verilen makamla oyalanacak. Peki ya Ağıralioğlu? Şimdi merak edilen, partililerin gördüğü bu gerçeklere Ağıralioğlu'nun nasıl tepki vereceği. Hiçbir şey olmamış gibi çizilmesini içine sindirip bekleyecek mi yoksa istifa edip gidecek mi ya da parti içinde yeni bir muhalefet hattı mı oluşturacak?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Ağıralioğlu ‘masa’yı devirecekti, gitti
Şu gerçeği siyasetle ilgilenenler bilir, muhalefetteki bir parti siyaset üretip toplumda umut rüzgârı estiremiyorsa kendi içinde kavga eder.
Bugün CHP ve İyi Parti'de yaşanan görev değişimlerinin, çizilmelerin arkasında böyle bir gerçek var.
Bu gerçeği CHP hep yaşadığı için hiç şaşırtıcı değil. Daha şimdiden Kılıçdaroğlu sonrasının hesapları yapılıyor. İster aday olup kazansın, ister kaybetsin, isterse aday olmasın, 2023 seçimleri sonrası CHP'nin başında Kılıçdaroğlu'nun olmayacağını kendisi de biliyor. Bu nedenle CHP'nin seçim sonrasını bile şimdiden tasarlıyor.
CHP'de durum böyle de İyi Parti'de farklı mı?
İyi Parti'deki kavga çok daha büyük... Baksanıza, elinin en güçlü olduğu dönemde Meral Akşener, partisinin iki önemli ismini, Koray Aydın ve Yavuz Ağıralioğlu'nu bir hamlede oyun dışına çıkardı.
Seçim işlerinin başına getirilen Aydın sanki hâlâ oyunun içinde gibi görünse de kazın ayağı öyle değil. Partinin il ve ilçe örgütlerini bire bir oluşturan Koray Aydın'ın seçime gidilen bir süreçte o görevden alınması basit bir operasyon değil. Arkasında derin bir hesap var.
Bir İyi Partili şöyle diyor:
"Teşkilatçılığıyla bilinen Koray Aydın olmasaydı İyi Parti olmazdı, ancak o da teşkilatı ele geçirerek Akşener'in korkulu rüyası oldu. Bütün iller ona bağlı olduğu için istese Akşener'i indirebilir. Bu yüzden artık Akşener o korkulu rüyayla yaşamak istemiyor. Kendisini güçlü hissettiği bir anda kestirip attı."
Yerine de büyük olasılıkla bir süre sonra teşkilatı ürkütmemek için Aydın'la siyasi benzerliği olan ama Aydın kadar teşkilatı elinde tutma arzusu taşımayan Müsavat Dervişoğlu'nun getirileceği söyleniyor.
Konuştuğum İyi Partili sözünü esirgemeden Aydın için şu tespiti yapıyor:
"Ülkücü hareketi iyi bildiği için kullanıldı, kullanıldı, şimdi de zamanı geldi atıldı... Bütün liderler böyledir, daha fazla kalsaydı tehlike olurdu."
İşin garip tarafı, benzer bir "tehlike" tespiti Yavuz Ağıralioğlu için de yapılıyor. Ben de dahil birçok yorumcu Ağıralioğlu'nun CHP-HDP nedeniyle saf dışı bırakıldığını yazdık. Bu yaklaşım yanlış değil ama eksik. İyi Partililere göre başka gerekçeler de var. En önemlisi de Akşener ve toplama yönetiminin Ağıralioğlu'ndan korkmaları... İyi Parti yönetiminde, "Ağıralioğlu'nun her an masayı devirebileceği" korkusu yaşanıyor.
Masadan kastedilen de 6'lı 28 Şubat İttifakı Masası. Operasyonu yapanlara göre, ittifak tam ete kemiğe bürünmeden Ağıralioğlu'nun yapacağı hamle partiye büyük zarar verirdi. Bu yüzden boşa çıkartıldı. Acaba işin içinde Biden'ın eli de var mı?
Tabii bu işin sadece bir yanı... İyi Partililere göre, ağzı laf yapan Ağıralioğlu'nun, hem kamuoyunda hem de parti tabanında çok ciddi bir karşılığı var. Bunun giderek güçleneceği ve tehlikeli olabileceği ihtimali de mevcut ve bu nedenle haber bile verilmeden yönetim dışına itildi.
Bir anlamda Akşener hızlı harekete geçerek iki siyasi aktörün önünü kesti. Büyük ihtimalle Koray Aydın kendisine verilen makamla oyalanacak. Peki ya Ağıralioğlu?
Şimdi merak edilen, partililerin gördüğü bu gerçeklere Ağıralioğlu'nun nasıl tepki vereceği. Hiçbir şey olmamış gibi çizilmesini içine sindirip bekleyecek mi yoksa istifa edip gidecek mi ya da parti içinde yeni bir muhalefet hattı mı oluşturacak?