Millet İttifakı'nın açık gizli ortaklarının aynı anda harekete geçmeleri tesadüf değil. Büyük oyun başladı. Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sinyali verdi: "Meşru muhatap HDP'dir, İmralıdeğil..." Sonra tarihe "Stajyer Bakan" olarakgeçen İP Genel Başkanı Meral Akşener'in"büyük siyasi hamlesi" geldi: "Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım. Ben Başbakan olacağım..." Bu iki hamleyi HDP tamamladı: "Ayrıaday çıkartacağız..."Dikkatinizi çekerim, HDP, bu çıkışıyla birsüredir feryat figan seslendirdiği "Şeffaf veilkeli birliktelik istiyoruz" talebinden vazgeçmişoluyor. Böylece "Büyük Oyun" tam da İP'in ve İBB Başkanı İmamoğlu'nun planladığı biçimde sürüyor. CHP kadroları ve tabanı bu oyunun farkında mı bilmiyorum ama Akşener ve "oğlum" dediği İmamoğlu, şeytanın bile akıl edemeyeceği bir "oyun" peşinde. HDP de bu oyunun bir parçası. İmamoğlu'nun PervinBuldan ve Demirtaş'ı her şeye rağmen sahiplenmesi boşuna değil. Süreç, küresel dostların beklentisine uygun adım adım hayata geçiriliyor. Büyük oyunu daha iyi görmek için son dönemin siyasi hamlelerine yakından bakalım. Akşener ne yaptı? Önce İmamoğlu'nu "Fatih" ilan edip liderlik mertebesine yükseltti. Sonra "Ben aday olmayacağım" deyip, genel başkanların aday olmasının önünü kesti. Burada asıl hedef de Kılıçdaroğlu'ydu... Daha doğrusu CHP içinde Kılıçdaroğlu'nu aday olmaya zorlayan kadrolar. Onlara "Kılıçdaroğlu'nu aday yapmayın" mesajı verildi. Böylece masaya güçlü oturup İmamoğlu'nun karşısına çıkacak alternatifleri elimine edecek. "Sembolik Cumhurbaşkanı istiyoruz"sözüne ise kimse inanmadı. Yüzde50'nin üzerinde oy alıp başkan seçilecek biri"sembolik" olmayacağı gibi "HikmetAbi" formülleri de artık tarih oldu. Büyük olasılıkla Kılıçdaroğlu da bu oyunun içinde... Çünkü her şey onun CHP'yi, kendi deyimiyle "statükocu" olmayan, Kemalistlerden arınmış sağ partilere benzeyen bir partiye dönüştürmesiyle örtüşüyor. Plan çok açık, 2023 seçimlerine İmamoğlu-Akşener eksenli bir "merkezsağ" alternatifini CHP'nin önüne geçirmek. Bir anlamda CHP'yi üçüncü parti yapmak... Zaten laik aydınlar da "Erdoğan gitsin neolursa olsun" dedikleri için Kılıçdaroğlu'nunBaşkan Erdoğan karşısında aday olmasınakarşı. Onlar Kılıçdaroğlu'nun kaybedeceğineinanıyor. İBB Başkanı İmamoğlu aynı şeye inandığı için Akşener'in bütün planına uygun hazırlanıyor. Peki, ne yapıyor? Ne yapmıyor ki... İnanılmaz kadrolaşıyor, su gibi para akıtıyor, Karargah kuruyor, Ankara'da ve küresel bir merkezde temsilcilik açmaya çalışıyor. Ayrıntılar bir sonraki yazıda.
***
HDP, İP'İN İPİNESARILDI HDP'nin açıkladığı 2023 deklarasyonuyla ilgili aslında söylenecek fazla bir şey yok. O metinin asıl meramı PervinBuldan'ın şu cümlesinde saklı: "Herhangi bir ittifak içinde yeralma arayışımızın olmadığını açıklıklavurguluyoruz..." Bunun siyasi tercümesi şu; Akşener'inönerdiği "HDP kendi adayını, Milletİttifakı da ortak aday çıkartsın" tezinidesteklemek... Açıkça HDP, kendilerini PKK'nın yanına konumlandıran İP'in ipine sarılıyor. İşin en garip tarafı da çözüm süreçlerinin heba edilmesinde ciddi rol oynayan HDP'nin şimdi kalkıp demokrasiden, liyakatten, ekolojiden ve diyalogla sorunların çözülmesinden söz etmesi. Onların içinden gelen yazar Aytekin Yılmaz buradaki paradoksu şöyle yorumluyor: "HDP buna benzer programlarıyıllardır açıklıyor ama sonuç sıfır. HDP'nin önceliği silahların gölgesindenkurtulmak olmalıdır. Bunu dayapmayacağına göre kendileri de, bizde ne söylesek boş!"
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Akşener’in İmamoğlu operasyonu ve HDP
Millet İttifakı'nın açık gizli ortaklarının aynı anda harekete geçmeleri tesadüf değil. Büyük oyun başladı. Önce CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu sinyali verdi:
"Meşru muhatap HDP'dir, İmralı değil..."
Sonra tarihe "Stajyer Bakan" olarak geçen İP Genel Başkanı Meral Akşener'in "büyük siyasi hamlesi" geldi:
"Cumhurbaşkanı adayı olmayacağım. Ben Başbakan olacağım..."
Bu iki hamleyi HDP tamamladı: "Ayrı aday çıkartacağız..." Dikkatinizi çekerim, HDP, bu çıkışıyla bir süredir feryat figan seslendirdiği "Şeffaf ve ilkeli birliktelik istiyoruz" talebinden vazgeçmiş oluyor.
Böylece "Büyük Oyun" tam da İP'in ve İBB Başkanı İmamoğlu'nun planladığı biçimde sürüyor.
CHP kadroları ve tabanı bu oyunun farkında mı bilmiyorum ama Akşener ve "oğlum" dediği İmamoğlu, şeytanın bile akıl edemeyeceği bir "oyun" peşinde. HDP de bu oyunun bir parçası. İmamoğlu'nun Pervin Buldan ve Demirtaş'ı her şeye rağmen sahiplenmesi boşuna değil.
Süreç, küresel dostların beklentisine uygun adım adım hayata geçiriliyor. Büyük oyunu daha iyi görmek için son dönemin siyasi hamlelerine yakından bakalım.
Akşener ne yaptı? Önce İmamoğlu'nu "Fatih" ilan edip liderlik mertebesine yükseltti. Sonra "Ben aday olmayacağım" deyip, genel başkanların aday olmasının önünü kesti. Burada asıl hedef de Kılıçdaroğlu'ydu... Daha doğrusu CHP içinde Kılıçdaroğlu'nu aday olmaya zorlayan kadrolar. Onlara "Kılıçdaroğlu'nu aday yapmayın" mesajı verildi. Böylece masaya güçlü oturup İmamoğlu'nun karşısına çıkacak alternatifleri elimine edecek.
"Sembolik Cumhurbaşkanı istiyoruz" sözüne ise kimse inanmadı. Yüzde 50'nin üzerinde oy alıp başkan seçilecek biri "sembolik" olmayacağı gibi "Hikmet Abi" formülleri de artık tarih oldu.
Büyük olasılıkla Kılıçdaroğlu da bu oyunun içinde... Çünkü her şey onun CHP'yi, kendi deyimiyle "statükocu" olmayan, Kemalistlerden arınmış sağ partilere benzeyen bir partiye dönüştürmesiyle örtüşüyor.
Plan çok açık, 2023 seçimlerine İmamoğlu-Akşener eksenli bir "merkez sağ" alternatifini CHP'nin önüne geçirmek. Bir anlamda CHP'yi üçüncü parti yapmak... Zaten laik aydınlar da "Erdoğan gitsin ne olursa olsun" dedikleri için Kılıçdaroğlu'nun Başkan Erdoğan karşısında aday olmasına karşı. Onlar Kılıçdaroğlu'nun kaybedeceğine inanıyor.
İBB Başkanı İmamoğlu aynı şeye inandığı için Akşener'in bütün planına uygun hazırlanıyor. Peki, ne yapıyor? Ne yapmıyor ki... İnanılmaz kadrolaşıyor, su gibi para akıtıyor, Karargah kuruyor, Ankara'da ve küresel bir merkezde temsilcilik açmaya çalışıyor.
Ayrıntılar bir sonraki yazıda.
***
HDP, İP'İN İPİNE SARILDI
HDP'nin açıkladığı 2023 deklarasyonuyla ilgili aslında söylenecek fazla bir şey yok. O metinin asıl meramı Pervin Buldan'ın şu cümlesinde saklı:
"Herhangi bir ittifak içinde yer alma arayışımızın olmadığını açıklıkla vurguluyoruz..."
Bunun siyasi tercümesi şu; Akşener'in önerdiği "HDP kendi adayını, Millet İttifakı da ortak aday çıkartsın" tezini desteklemek...
Açıkça HDP, kendilerini PKK'nın yanına konumlandıran İP'in ipine sarılıyor. İşin en garip tarafı da çözüm süreçlerinin heba edilmesinde ciddi rol oynayan HDP'nin şimdi kalkıp demokrasiden, liyakatten, ekolojiden ve diyalogla sorunların çözülmesinden söz etmesi. Onların içinden gelen yazar Aytekin Yılmaz buradaki paradoksu şöyle yorumluyor:
"HDP buna benzer programları yıllardır açıklıyor ama sonuç sıfır. HDP'nin önceliği silahların gölgesinden kurtulmak olmalıdır. Bunu da yapmayacağına göre kendileri de, biz de ne söylesek boş!"