Eski MİT mensubu Enver Altaylı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, "Casuslukve silahlı örgüt yöneticisi olmak"la suçlanıyor.
Silahlı örgütten kastedilen FETÖ... Altaylı, kendi ağzıyla FETÖ ile ilk ilişkisini 1992 yılında SüleymanDemirel'in danışmanıyken tanıştığı Mustafa Özcan'la başlatıyor. Çok daha öncesine dayandığı ve çok sayıda isimle ilişkili olduğu iddianamede yer alıyor.
Bu yüzden olay sadece kendisi gibi eski bir MİT mensubu FETÖ'cü Mehmet Barıner'in yurt dışına kaçırılmasından ibaret değil. Çok daha derin bağlantıların olduğu, kirli planların yapıldığı küresel bir projenin önemli bir aktörü Altaylı...
Bu nedenle savcı, iddianamesinde örgüt yöneticiliğinden çok "casusluk" üzerinde duruyor. Zaten geçmişi bile bunu anlatmaya yetiyor. Onun geçmişinde sadece "oğlu" kadar yakın olduğu CIA'nin Türkiye Şefi Ruzi Nazar yok. Soğuk savaş dönemi dahil son 70 yılda Nikaragua'dan Afganistan'a, Irak'tan Somali'ye dünyanın birçok yerinde "sorun" çıkartan kim varsa, Altaylı'nın ilişkisi var.
Şu isimlere bakın. Eski CIA çalışanı Duane Clarridge... 1955 yılında CIA'ye katıldı. İstanbul'daki CIA istasyonunun şefi oldu. Türkiye'deki komünizm karşıtı örgütlerin gerisinde olan "kontrgerilla" ile yakın ilişkide bulundu. CIA'nın Latin Amerika'daki önemli operasyonlarını yönetti. Nikaragua'nın solcu Sandinista hükümetini devirmek için Contra güçlerini örgütlemede etkili oldu. Amerika kamuoyunda illegal yöntemler kullanan bir istihbaratçı olduğu için de yargılanması gerektiği gündeme geldi ama Baba Bush devreye girip affetti.
İkinci sırada 41 kez telefonla aradığı 10 kez arandığı isim Alen Fiers var. Bu da CIA'nın eski Orta Amerika görev gücü şefi.
Üçüncü sırada Eckart Peter MartinSchiewek var. Bu kişi Birleşmiş MilletlerAfganistan Komisyonu (UNAMA) Taliban/El-Kaide izleme ekibi üyesi... Bununla da 6kez telefon görüşmesi var.
Yedi kez görüştüğü isim ise "MikeDouglas" ibaresiyle kayıtlı... MichaelDouglas, Somali ve Irak gibi sorunlubölgelerde hava lojistik, güvenlik hizmetlerisağlayan ve ilginçtir son dönemdeTürkiye'ye karşı terör örgütlerini destekleyenBirleşik Arap Emirlikleri merkezliSKA İnternational adlı şirketin yöneticisi.
Şüpheli Altaylı'nın, telefon rehberinde en ilginç isimlerden biri ise ABD telefonuyla 3 kez görüştüğü Edwina Rogers. Rogers'la ilgili savcılığın notu şöyle:
"Rogers, Amerika SekülerKoalisyonu İcra Direktörü. On binlerceateist, agnostik, hümanist vediğer ilginç Amerikalıları WashingtonDC'ye çekti.
Buradaki ilginç nokta ise bu kişiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Rasim Bölücek ve FETÖ yöneticisi Şakir Şen arasındaki irtibat. O irtibata, Altaylı'nın yerli ayaklarına ve enteresan para trafiğine ayrıca değineceğim.
Şimdi gelelim kritik soruya; Altaylı bu telefon görüşmelerinde veya raporlarda ne anlatıyor? Tek bir amacı var: Türkiye'yi zora sokmak ve ABD'ninçıkarlarını korumak. Şu örnek yeterli; Almanya ve İsrail'de üst düzey yöneticilere iletilmesi amacıyla İsrailli Prof. Dr. Amatzia Baram'a gönderdiği "Erdoğanve Türkiye'nin Dönüşümü" başlıklı propagandametninde özetle şunları söylüyor: Tedbir alınmaması halinde Türkiye, yedi yıl içinde cihatçı-selefi terörizmin merkezi olacak. Bunu engellemek için Gülen'den istifade edilmesi gerekiyor. 15 Temmuz darbegirişimi kurgudur ve CumhurbaşkanıErdoğan bunu kullanarak rakiplerini tasfiye ediyor.
Bu argümanları kimler kullanıyor dersiniz?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
Altaylı’nın deşifre olan sırları
Eski MİT mensubu Enver Altaylı, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, "Casusluk ve silahlı örgüt yöneticisi olmak"la suçlanıyor.
Silahlı örgütten kastedilen FETÖ... Altaylı, kendi ağzıyla FETÖ ile ilk ilişkisini 1992 yılında Süleyman Demirel'in danışmanıyken tanıştığı Mustafa Özcan'la başlatıyor. Çok daha öncesine dayandığı ve çok sayıda isimle ilişkili olduğu iddianamede yer alıyor.
Bu yüzden olay sadece kendisi gibi eski bir MİT mensubu FETÖ'cü Mehmet Barıner'in yurt dışına kaçırılmasından ibaret değil. Çok daha derin bağlantıların olduğu, kirli planların yapıldığı küresel bir projenin önemli bir aktörü Altaylı...
Bu nedenle savcı, iddianamesinde örgüt yöneticiliğinden çok "casusluk" üzerinde duruyor. Zaten geçmişi bile bunu anlatmaya yetiyor. Onun geçmişinde sadece "oğlu" kadar yakın olduğu CIA'nin Türkiye Şefi Ruzi Nazar yok. Soğuk savaş dönemi dahil son 70 yılda Nikaragua'dan Afganistan'a, Irak'tan Somali'ye dünyanın birçok yerinde "sorun" çıkartan kim varsa, Altaylı'nın ilişkisi var.
Şu isimlere bakın. Eski CIA çalışanı Duane Clarridge... 1955 yılında CIA'ye katıldı. İstanbul'daki CIA istasyonunun şefi oldu. Türkiye'deki komünizm karşıtı örgütlerin gerisinde olan "kontrgerilla" ile yakın ilişkide bulundu. CIA'nın Latin Amerika'daki önemli operasyonlarını yönetti. Nikaragua'nın solcu Sandinista hükümetini devirmek için Contra güçlerini örgütlemede etkili oldu. Amerika kamuoyunda illegal yöntemler kullanan bir istihbaratçı olduğu için de yargılanması gerektiği gündeme geldi ama Baba Bush devreye girip affetti.
İkinci sırada 41 kez telefonla aradığı 10 kez arandığı isim Alen Fiers var. Bu da CIA'nın eski Orta Amerika görev gücü şefi.
Üçüncü sırada Eckart Peter Martin Schiewek var. Bu kişi Birleşmiş Milletler Afganistan Komisyonu (UNAMA) Taliban/ El-Kaide izleme ekibi üyesi... Bununla da 6 kez telefon görüşmesi var.
Yedi kez görüştüğü isim ise "Mike Douglas" ibaresiyle kayıtlı... Michael Douglas, Somali ve Irak gibi sorunlu bölgelerde hava lojistik, güvenlik hizmetleri sağlayan ve ilginçtir son dönemde Türkiye'ye karşı terör örgütlerini destekleyen Birleşik Arap Emirlikleri merkezli SKA İnternational adlı şirketin yöneticisi.
Şüpheli Altaylı'nın, telefon rehberinde en ilginç isimlerden biri ise ABD telefonuyla 3 kez görüştüğü Edwina Rogers. Rogers'la ilgili savcılığın notu şöyle:
"Rogers, Amerika Seküler Koalisyonu İcra Direktörü. On binlerce ateist, agnostik, hümanist ve diğer ilginç Amerikalıları Washington DC'ye çekti.
Buradaki ilginç nokta ise bu kişiyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı Rasim Bölücek ve FETÖ yöneticisi Şakir Şen arasındaki irtibat. O irtibata, Altaylı'nın yerli ayaklarına ve enteresan para trafiğine ayrıca değineceğim.
Şimdi gelelim kritik soruya; Altaylı bu telefon görüşmelerinde veya raporlarda ne anlatıyor? Tek bir amacı var: Türkiye'yi zora sokmak ve ABD'nin çıkarlarını korumak. Şu örnek yeterli; Almanya ve İsrail'de üst düzey yöneticilere iletilmesi amacıyla İsrailli Prof. Dr. Amatzia Baram'a gönderdiği "Erdoğan ve Türkiye'nin Dönüşümü" başlıklı propaganda metninde özetle şunları söylüyor: Tedbir alınmaması halinde Türkiye, yedi yıl içinde cihatçı-selefi terörizmin merkezi olacak. Bunu engellemek için Gülen'den istifade edilmesi gerekiyor. 15 Temmuz darbe girişimi kurgudur ve Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu kullanarak rakiplerini tasfiye ediyor.
Bu argümanları kimler kullanıyor dersiniz?