DEVA Partisi Genel Başkanı AliBabacan'ın, seçime 5 ay kala,masayı "tahrip" eder diye alınmayanHDP'ye sıcak mesajlar yollaması,milletvekilliği seçiminde bu partiyle ittifakyapabileceği iddiaları tesadüf değil. Bu çıkışlar, siyasi çaresizliğin mi yoksa bilinçli bir tercihin sonucu mu göreceğiz ama Babacan'ın son çıkışları HDP'de bile karşılık bulmadı. Bu iddiaları HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer'e sordum. Taşçıer, DEVA Partisi'yle ilgili ittifak iddialarını şöyle cevapladı: "Böyle bir görüşme hiç olmadı. Adı geçtiği için Erol Katırcıoğlu'nada sordum. O da bir görüşme olmadığınısöyledi. Ayrıca böyle bir teklifgelse de bunu HDP içindeki Türksolu kabul etmez." Peki, HDP kendi adayını çıkarmakonusunda kararlı mı? "Evet kararlı... Şu ana kadaraltılı masa bir adım atmadı, atmayacağıda belli oldu. Olağanüstü birşey olursa bilemem ama şu ortamdaaltılı masanın kuyrukçusu olmakistemiyoruz. Biz altılı masanın arkabahçesi değiliz. Binde 4'lük partilerigörüyorlar, yüzde 10-12'likHDP'yi görmüyorlar." Taşçıer, aday göstermenin AKParti'ye yarayıp yaramayacağı hesabıyapmadıklarını, tam tersine ayrı adaylaseçime girmelerinin milletvekili sayısınıartıracağını söylüyor. Araya girip "Kandil'in baskı yapmasıhalinde HDP tavır değiştirirmi?" diye soruyorum. "Bence halk artık Kandil'i dinlemiyor. Nereye gidersek gidelimhalk kendi adayımızı çıkarmamızıistiyor. İkinci tura kalırsa, ikiittifakın da mecburen bize geleceğidüşünülüyor. Ancak AK Partibir adım atsaydı halk daha sıcakbakardı." Şu sıralarda HDP'nin öncülüğünüyaptığı sol ittifakta da adı konmamış birgerginlik var. En son Kartal mitingindeTİP'li Erkan Baş'ın kürsüye çıkıp konuşmaması,tepki göstermesi sol ittifakın daçatırdadığını gösteriyor.
***
ABD'NİN YENİ'BİZİM ÇOCUKLARI'
GP Genel Başkanı AhmetDavutoğlu'nun "Kriz çıkar"çıkışı, Ali Babacan'ın "Bırakır gideriz"tehdidi ve Meral Akşener'in hâlâİmamoğlu'nu öne çıkaran hesabı, altılımasayı sarsmakla kalmadı umut bağlayanlarıda şaşkına çevirdi. Anlayacağınız altılı masa muhalefeti daha adayını bile açıklamadan çöküşe geçmiş durumda. Çünkü bu birliktelik "ilkeler" üzerinden değil, koltukpazarlığı üzerinden inşa ediliyor. Mesela cumhurbaşkanı yardımcılığı veya her partiye bir bakanlık verilmese masa devam eder mi? Etmeyeceğini Davutoğlu açık açık söyledi. Demokrasi, ülkenin krizden çıkarılması, işin bahanesi... Bu yüzden hem altılı masa bir bütün olarak hem de her parti tek başına ne yapacağını bilmiyor, oraya buraya saldırıyor. Baksanıza Akşener bile "Dilimdetüy bitti" diyen Kılıçdaroğlu'na rağmenhâlâ CHP'nin içinden elini çekmiyor. Kendi partisinin reklamlarında bile CHP'li belediye başkanını kullanıyor. Masanın belki de en şaşkını ve ölçüyü kaçıran ismi, AK Parti'yi çökerteceği umuduyla alkışlanan Ali Babacan... Ölçüyü öyle kaçırdı ki Türkiye'yi savunma alanında birinci lige taşıyan şirketler arasında yer alan ve "harp tekniği"ni değiştiren Baykar'a bile saldırdı. Tıpkı Baykar'ı hedefe koyan ve "Türkiye'nin drone ihracatına yaptırım" öneren CIA ajanı MichaelRubin gibi. Rubin'in, FETÖ'cülerin ve Ali Babacan'ın aynı zaman diliminde Baykar'a saldırmaları tesadüf mü? ABD'nin yeni "bizim çocukları" boş durmuyor!
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
'Altılı masanın kuyrukçusu değiliz'
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'ın, seçime 5 ay kala, masayı "tahrip" eder diye alınmayan HDP'ye sıcak mesajlar yollaması, milletvekilliği seçiminde bu partiyle ittifak yapabileceği iddiaları tesadüf değil. Bu çıkışlar, siyasi çaresizliğin mi yoksa bilinçli bir tercihin sonucu mu göreceğiz ama Babacan'ın son çıkışları HDP'de bile karşılık bulmadı. Bu iddiaları HDP Diyarbakır Milletvekili İmam Taşçıer'e sordum.
Taşçıer, DEVA Partisi'yle ilgili ittifak iddialarını şöyle cevapladı:
"Böyle bir görüşme hiç olmadı. Adı geçtiği için Erol Katırcıoğlu'na da sordum. O da bir görüşme olmadığını söyledi. Ayrıca böyle bir teklif gelse de bunu HDP içindeki Türk solu kabul etmez."
Peki, HDP kendi adayını çıkarma konusunda kararlı mı?
"Evet kararlı... Şu ana kadar altılı masa bir adım atmadı, atmayacağı da belli oldu. Olağanüstü bir şey olursa bilemem ama şu ortamda altılı masanın kuyrukçusu olmak istemiyoruz. Biz altılı masanın arka bahçesi değiliz. Binde 4'lük partileri görüyorlar, yüzde 10-12'lik HDP'yi görmüyorlar."
Taşçıer, aday göstermenin AK Parti'ye yarayıp yaramayacağı hesabı yapmadıklarını, tam tersine ayrı adayla seçime girmelerinin milletvekili sayısını artıracağını söylüyor.
Araya girip "Kandil'in baskı yapması halinde HDP tavır değiştirir mi?" diye soruyorum.
"Bence halk artık Kandil'i dinlemiyor. Nereye gidersek gidelim halk kendi adayımızı çıkarmamızı istiyor. İkinci tura kalırsa, iki ittifakın da mecburen bize geleceği düşünülüyor. Ancak AK Parti bir adım atsaydı halk daha sıcak bakardı."
Şu sıralarda HDP'nin öncülüğünü yaptığı sol ittifakta da adı konmamış bir gerginlik var. En son Kartal mitinginde TİP'li Erkan Baş'ın kürsüye çıkıp konuşmaması, tepki göstermesi sol ittifakın da çatırdadığını gösteriyor.
***
ABD'NİN YENİ 'BİZİM ÇOCUKLARI'
GP Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun "Kriz çıkar" çıkışı, Ali Babacan'ın "Bırakır gideriz" tehdidi ve Meral Akşener'in hâlâ İmamoğlu'nu öne çıkaran hesabı, altılı masayı sarsmakla kalmadı umut bağlayanları da şaşkına çevirdi.
Anlayacağınız altılı masa muhalefeti daha adayını bile açıklamadan çöküşe geçmiş durumda. Çünkü bu birliktelik "ilkeler" üzerinden değil, koltuk pazarlığı üzerinden inşa ediliyor.
Mesela cumhurbaşkanı yardımcılığı veya her partiye bir bakanlık verilmese masa devam eder mi?
Etmeyeceğini Davutoğlu açık açık söyledi. Demokrasi, ülkenin krizden çıkarılması, işin bahanesi... Bu yüzden hem altılı masa bir bütün olarak hem de her parti tek başına ne yapacağını bilmiyor, oraya buraya saldırıyor.
Baksanıza Akşener bile "Dilimde tüy bitti" diyen Kılıçdaroğlu'na rağmen hâlâ CHP'nin içinden elini çekmiyor. Kendi partisinin reklamlarında bile CHP'li belediye başkanını kullanıyor.
Masanın belki de en şaşkını ve ölçüyü kaçıran ismi, AK Parti'yi çökerteceği umuduyla alkışlanan Ali Babacan... Ölçüyü öyle kaçırdı ki Türkiye'yi savunma alanında birinci lige taşıyan şirketler arasında yer alan ve "harp tekniği"ni değiştiren Baykar'a bile saldırdı.
Tıpkı Baykar'ı hedefe koyan ve "Türkiye'nin drone ihracatına yaptırım" öneren CIA ajanı Michael Rubin gibi. Rubin'in, FETÖ'cülerin ve Ali Babacan'ın aynı zaman diliminde Baykar'a saldırmaları tesadüf mü? ABD'nin yeni "bizim çocukları" boş durmuyor!