Esad rejimi tarafından hapishanelerde 18 yıl boyunca tutulan Lübnanlı Muaz Merab, yaşadığı korkunç işkenceleri anlattı. Merab, işkencenin boyutlarını, 'Bize vurmak için kullandıkları araçlardan biri elektrik kablolarıydı ve her darbede etlerimiz kopuyordu.' sözleriyle aktardı. Derilerinin yüzüldüğünü belirten Merab, hapishanedeki uygulamaları ise şu şekilde anlattı: 'İnsanın ellerini ve ayaklarını bağlayıp bir tekerleğin içine sıkıştırıyorlar, sonra da vuruyorlardı.'Suçlamaları kabul etmeyen mahkumların daha da vahşi işkencelere tabi tutulduğunu dile getiren Merab, 'Parmaklarımız kesiliyordu'
Suriye'deki Esad rejimi hapishanelerinde 18 yıl geçiren Lübnanlı Muaz Merab, yaşadığı korkunç işkenceleri ve rejim güçlerinin uyguladığı acımasız yöntemleri anlattı. 50 yaşındaki Merab, 2006 yılında alıkonulduğunda 5 yaşında bir erkek ve 6 yaşında bir kız çocuğuna sahipti; şimdi ise torunu var. Hayatının büyük bir bölümünü Suriye zindanlarında geçiren Merab, hayatta kalma mücadelesiyle geçen 18 yılını ve gördüğü işkenceleri dile getirdi.
“İşkencede Her Darbede Etlerimiz Kopuyordu”
2006'da, ABD'nin Irak işgali sırasında basın sektöründe çalışan Merab, Irak'tan Lübnan'a dönerken Esad rejimi tarafından Şam'da alıkonuldu. Merab, "Bize vurmak için kullandıkları araçlardan biri elektrik kablolarıydı ve her darbede etlerimiz kopuyordu, vücudumuz kanıyordu" dedi. Ayrıca, işkencenin boyutları o kadar korkunçtu ki, tutukluların derilerinin yüzüldüğünü söyledi. "İşkence yöntemleri arasında 'tekerlek yöntemi' vardı. Ellerini ve ayaklarını bağlayıp bir tekerleğin içine sıkıştırıyorlar, sonra da vuruyorlardı," diyerek işkencenin şiddetini anlattı.
“Parmak Kesmeye Kadar Gidiyorlardı”
Merab, tutuklulara yöneltilen suçlamalar ve itiraflarla ilgili bir belgeyi kabul etmeden önce elleri arkadan bağlı şekilde parmak izi alındığını söyledi. "Bazen bu belgeyi reddedenlerin parmakları kesiliyordu," diye konuştu. Bu süreçte, tutukluların ruhsal ve fiziksel olarak tamamen tükenmesine neden olan bir diğer işkence şekli de "Şebbiha"ların uygulamalarıydı. Merab, bu kişilerin yemek almak için hasta ve zayıf tutukluları öldürdüğünü belirtti.
“Hapishanede Derilerimiz Yüzülüyordu”
Merab, 2011 yılına kadar Adra Cezaevi'nde ve diğer hapishanelerde yaşadığı dehşeti şöyle aktardı: "Sednaya Hapsanesi'nde şiddetli işkenceler sebebiyle her gün ölümler vardı. İşkencenin şiddetinden tutukluların derileri yüzülüyordu." Ayrıca, 7 metrelik bir odada yaklaşık 60 kişi kaldıklarını ve yemek olarak sadece ekmek ve bulgur verildiğini söyledi.
622 Lübnanlı Zorla Kayboldu
Suriye'nin Lübnan işgali sırasında, birçok Lübnanlı, Suriye rejimine karşı oldukları gerekçesiyle tutuklandı ve zorla kaybedildi. Lübnan merkezli "Suriye Hapishanelerindeki Lübnanlı Tutuklular Derneği"ne göre, zorla kaybolan Lübnanlıların sayısının 622 olduğu tahmin ediliyor. Esad rejiminin hapishanelerinden kurtulan 9 Lübnanlı ise geçtiğimiz günlerde Lübnan'a geri döndü.