Katar-Türkiye Doğal Gaz Boru Hattı projesi, Suriye’deki iç savaşın ardından yeniden tartışılmaya başlandı. 2009’da Esad rejiminin karşı çıkması nedeniyle rafa kaldırılan bu büyük proje, Suriye’deki son gelişmelerle birlikte tekrar gündeme geldi.
Katar, dünyadaki en büyük üçüncü doğal gaz rezervine sahip ülke olarak, enerji piyasalarındaki stratejik rolünü pekiştiriyor. Uzmanlar, projenin hayata geçirilmesinin Suriye'deki siyasi istikrara bağlı olduğunu vurguluyor. Ancak boru hattının uzunluğu ve maliyetleri, projeyi zorlayıcı kılmakta. Ayrıca, Türkiye'nin halihazırda Rusya, İran ve Azerbaycan ile uzun vadeli gaz anlaşmaları yapmış olması, talep konusunda sınırlamalar getiriyor.
TÜRKİYE'NİN TALEBİ…
SETAV araştırmacısı Büşra Zeynep Özdemir, projenin finansmanının uluslararası gaz fiyatlarına bağlı olduğunu belirterek, Türkiye'nin talebinin bu büyük hattı hayata geçirecek seviyeye ulaşmasının zor olabileceğini ifade etti. Avrupa Birliği'nin kömür kullanımını bırakmasının ardından artacak gaz talebi ise Katar'dan gelecek gazın alıcı bulma şansını artırabilir.
NÖTR OLMA HEDEFİ
Diğer taraftan, Columbia Üniversitesi uzmanı Anne-Sophie Corbeau, Suriye'nin henüz istikrarlı olmadığına ve proje için uzun vadeli taahhütlerin gerektiğine dikkat çekiyor. Avrupa'nın 2050'de karbon nötr olma hedefi de projeye olan ilgiyi etkileyen bir diğer faktör. Proje, bölgedeki enerji dinamikleri ve uluslararası ilişkilerdeki değişimlerle şekillenmeye devam edecek gibi görünüyor.