Ekrem İmamoğlu sonrası boykotun ekonomik yankıları

2 Nisan’da yapılan boykotun, günlük harcamaları etkilemesi nedeniyle Türkiye ekonomisinde kısa vadeli bir duraksamaya yol açabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar gelişmeyi izliyor.

Haber Giriş Tarihi: 02.04.2025 17:51
Haber Güncellenme Tarihi: 02.04.2025 17:51
hurhaber.com

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından yapılan 2 Nisan boykot çağrısı, geniş kesimlerden destek buldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de destek açıkladığı boykota bazı işletmeler ve vatandaşlar katılım sağladı. Ekonomistler, bu tür kitlesel tüketim duruşlarının Türkiye ekonomisi üzerinde yaratabileceği etkileri değerlendirdi.

Harcamalardaki duraklama ekonomiyi nasıl etkiler?

Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, Türkiye’de günlük banka kartı ve kredi kartı harcamaları yaklaşık 65 milyar TL seviyesinde. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri ise, hanehalkı harcamalarının gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payının yaklaşık yüzde 60 olduğunu gösteriyor. Bu nedenle, sadece bir günlük tüketim azalması bile ekonomik göstergeler açısından dikkat çekici bir etki oluşturabiliyor.

Prof. Hayri Kozanoğlu: “Sembolik ama etkili olabilir”

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, 2 Nisan’daki boykotun sembolik bir anlam taşıdığını ifade ederek, özellikle düşük gelirli kesimlerin katılım göstermesinin zor olduğunu belirtti. Kozanoğlu, "Boykotlar hedef odaklı olduğunda daha etkili olur. Orta sınıfın ve beyaz yakalıların alışveriş yaptığı markalar bu durumdan daha fazla etkilenebilir" değerlendirmesinde bulundu.

Katılım oranı belirleyici olacak

Ekonomistlerin ortak görüşü, boykotun ekonomik etkisinin büyük ölçüde katılım oranına bağlı olduğuna işaret ediyor. İlk tahminler, bir günlük boykotun 100 milyon dolar seviyesinde ekonomik etki yaratabileceği yönünde. Ayrıca, harcamalardaki geçici azalma talep baskısını hafifleteceğinden, enflasyon üzerinde sınırlı da olsa düşürücü bir etki yaratabileceği düşünülüyor.

Hükümet yetkilileri ise, bu tür protestoların ekonomiye zarar vereceği uyarısında bulunarak, daha yapıcı yolların tercih edilmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak uzmanlara göre, siyasi ve ekonomik gerilimlerin eş zamanlı yaşandığı bu tür süreçlerde, tüketici davranışlarındaki değişim dikkatle izlenmeli.