İşte Türkiye'nin Suriye ile ilgili getirdiği 8 maddelik tez

Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri bakanları Katar'ın başkenti Doha'da bir araya geliyor. Kritik zirvede Türkiye, Suriye ile ilgili masaya 8 maddelik tez getirecek.

Haber Giriş Tarihi: 07.12.2024 09:30
Haber Güncellenme Tarihi: 07.12.2024 09:30
Haberyazilimi.com

Türkiye, Rusya ve İran Dışişleri Bakanları, Katar'ın başkenti Doha'da bir araya gelecek. Suriye'deki gelişmelerin masaya yatırılacağı kritik zirvede Türkiye, rejimle halkı arasındaki uzlaşmazlıkları ve barışçıl bir çözüm sürecine yönelik 8 maddelik tezini sunacak.

İşte Türkiye'nin Suriye ile ilgili getirdiği 8 maddelik tez:

Rejim ve Halk Arasındaki Uzlaşmazlık: Suriye rejiminin halkıyla uzlaşamaması ve sivilleri hedef alması, çatışmaların daha da derinleşmesine yol açtı. Bu sorunun çözülmesi gerektiği vurgulandı.

2011'deki Hataların Tekrarlanmaması: 2011'deki hataların tekrarlanmaması gerektiği, savaş yerine uzlaşma yolunun aranması gerektiği belirtiliyor.

Astana Süreci ve Ateşkes: Astana sürecinde sağlanan ateşkesin Esad rejimi tarafından değerlendirilmediği hatırlatıldı. Bu hatanın tekrarlanmaması gerektiği ifade ediliyor.

Rejimden Gerçekçi Bir Yaklaşım: Rejimin, bu sefer muhalefetle anlaşmak için samimi bir çaba sarf etmesi gerektiği ifade ediliyor. Gerçekçi bir yaklaşım bekleniyor.

Kalıcı Barış Süreci: Kalıcı barış için somut adımların atılması gerektiği, Suriye'deki süreçlerin uzlaşma temelli olması gerektiği vurgulanıyor.

Türkiye'nin Suriye'nin Toprak Bütünlüğüne Desteği: Türkiye, Suriye'nin toprak bütünlüğü ve birliğini esas alarak bu ilkelere sadık kalınmasının önemini belirtiyor.

Kapsayıcı Yönetim Talebi: Rejimden, tüm halkları ve dini grupları kapsayıcı bir yönetim sunması bekleniyor. Türkiye, bu süreci desteklemeye hazır olduğunu belirtiyor.

Terörle Mücadelede Taviz Yok: Türkiye, Suriye'deki terörle mücadeleden asla taviz vermeyeceğini net bir şekilde ifade ediyor.

Bu 8 maddelik tez, Suriye'de kalıcı barışın sağlanması için kritik bir rol oynayacak ve uluslararası alanda Türkiye'nin bu sürece nasıl katkı sağlayacağı konusunda önemli bir çerçeve sunuyor.