DEM Parti, İmralı'da Abdullah Öcalan ile yaptığı görüşmenin ardından kamuoyuna yazılı bir açıklama yayımladı. Açıklamada, Öcalan'ın “Pozitif adım atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım” ifadelerine yer verildi. Sürecin başarısı için en uygun platformun Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olduğu vurgulanırken, tüm siyasi partilere diyalog çağrısı yapıldı.
DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan, yeni sürecin ayrıntılarına ilişkin bilgiler verdi. Buldan, yılbaşı sonrası meclisteki partilerle görüşmelerin başlayacağını belirterek, “Genel başkanlar düzeyinde yapacağımız görüşmelerle süreci ilerleteceğiz. Kısa bir süre içinde yeniden İmralı’ya giderek durumu değerlendireceğiz” dedi.
Öcalan’ın çağrısı ve süreçteki belirsizlikler
Buldan, Öcalan’ın terör örgütü PKK’ya ne zaman silah bırakma çağrısı yapacağına ilişkin kesin bir tarih olmadığını ifade etti. Açıklamada, Türkiye’de barış, demokrasi ve kardeşlik döneminin önemine dikkat çekilirken, sürecin muhalefetin desteğiyle başarıya ulaşabileceği belirtildi.
Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür A haberde konuya ilişkin değerlendirmede bulundu. Övür, "Türkiye'nin son yıllarda terörle mücadelede önemli adımlar attığını hatırlatarak, 15 Temmuz sonrası oluşan güçlü yapının bu süreçte belirleyici olduğunu söyledi. Övür, “Türkiye, terör ve kaos üreten yapılardan arınarak yeni bir döneme geçiş yaptı” dedi.
Övür şu ifadelere de yer verdi:
"Terörsüz Türkiye" paradigması dediğimiz mesele MHP lideri Devlet Bey'in 1 Ekim'de DEM'in elini sıkmasıyla başlayan bir süreç oldu. Öncesine de baktığımız zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 30 Ağustos'ta "iç cepheyi güçlendirme" dediği bir süreç başladı..
Türkiye'nin artık bu yeni döneme devlet dışı güçlerin terör ve kaos üreten yapılardan kurtulmak süreci. Bugün geldiğimiz nokta bu sürecin bir sonucudur..
Bir kısım rahatsızlık duyuyor. Terörün getirdiği bir pozisyon var oradan yararlanmaya çalışan güçler var. Bunun yanı başında bu yapıyı ayakta tutmaya çalışan bölgesel ve küresel güçler var. Oradan gelen güçler var. Bütün bunların hepsi bu sürecin doğru gitmesini istemiyorlar. 10 yıl önce yaşadık bunu.."