Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) 14 Mayıs 28 Mayıs seçimlerinde yaşanan hezimet sonrasında değişim" çağrılarına Halk TV'nin destek verdiğine yönelik düşünce sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bir hamle yaparak Halk TV ile yaptıkları protokolün sonlandırılmasına yönelik bir adım attı.
CHP Muğla İl Başkanı Hüseyin Erol'un açıklamaları Halk TV ile CHP'nin arasını bozdu..
Erol, adeta itiraf niteliğinde bir açıklamada bulunarak Halk TV ve Sözcü TV'nin parasının CHP'den geldiğini söylemişti.
Son dönemde Halk TV'de CHP başta olmak üzere muhalefete yönelik eleştirilere yer verilmesi parti yönetimini rahatsız etmiş olacak ki, söz konusu kanal ile olan sözleşmelerini tek taraflı bitirme kararı aldılar.
Medyada büyük yankı yandıran bu adımdan sonra Halk TV'de sesler yükselmeye başladı.
Son olarak Halk TV ekranlarında yayınlanan Sansürsüz programına katılan konuklardan da tepki geldi.
Sözlerine CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun özeleştiri bile yapmadığını vurgulayarak başlayan Siyaset Bilimci Can Kakışım, şu ifadeleri kullandı: "Seçim böyle bir şey değil, ya kazanırsınız ya kaybedersiniz. seçimde kaybettik. Yok öyle ben kazanmayı amaçlamadım vs.. Bunlar çok manasız. Sayın Kılıçdaroğlu'nun da bu söylediğine inandığını düşünmüyorum.
10 savaş kaybetmiş hiçbir komutan yerinde kalmaz, sizin de yerinizde kalmamanız gerekirdi. Ama siz bırakın istifa mekanizmasını çalıştırmayı, en küçük özeleştiri bile yapmadınız.
Hele ki bugünkü Halk TV kararı! Bizim aidiyetimiz sizlere mi zannediyorsunuz! Bizim aidiyetimiz halka, Halk TV seyircisine. Biz de neden ambargo var? Haklı eleştiriler yaptığımız için!"
"BU KABUL EDİLEBİLİR, ANLAŞILABİLİR BİR DURUM DEĞİLDİR"
Kararı doğru bulmadığını belirten gazeteci Fikret Bila ise şu ifadeleri kullandı: "Antidemokratik bir ortamda demokrasiyi savunan kurumların birbirilerine ceza kesmesi, baskı kurması anlaşılabilir, kabul edilebilir bir durum değildir. Halk TV'nin hakkı teslim edilmelidir. Ana muhalefet partisinin, özgür gazetecilik yapmaya çalışan yayın organlarını desteklemesi gerekmektedir.
Hiçbir siyasi partinin ya da liderin basın organına ambargo koymasını doğru bulmuyorum."