HDP'nin Edirne'de tutuklu bulunan eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçimin ardından HDP yönetimini topa tuttu. 'Yöre derneği gibi çalışarak seçim kazanılmaz' diyen Selahattin Demirtaş, HDP yönetici ve teşkilatlarına 'Lafta radikal, pratikte okey masasından kalkamayan düşkünler..., Parti binalarında boş dedikodularla uğraşanlar...' ifadeleriyle yüklendi.
HDP'nin tutuklu eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, Artı Gerçek'te yayınlanan yazısında HDP'nin 87 seçim çevresinde oy kaybettiğine dikkat çekerek, bunun nedenlerine dair bir değerlendirme yaptı.
HDP merkez ve taşra teşkilatlarına ağır eleştiriler yönelten Demirtaş, "Seçime bir ay kala başlattığınız ve profesyonellikten uzak, bir yöre derneğinin seçim çalışması gibi amatörce bir yaklaşımla başarılı olamazsınız" dedi.
İşte Demirtaş'ın HDP yönetimine yönelik eleştirilerinden satır başları...
Cezaevinden boşluğu doldurmaya çalıştım
- Yaklaşık beş bin kişiye mektup ve kart yazdım, binlerce tweet, yüzlerce makale ve röportaj ile HDP'ye kendi imkanlarımla alan açmaya çalıştım. Çünkü çok büyük bir boşluk vardı ve kimse de bu boşluğu doldurmayı denemiyor ya da denese bile başaramıyordu.
'Kendini öne çıkarıyor' diye beni linç ettiler
- Ancak bizim mahalleden bazı arkadaşlar bu çabaları anlamaya çalışmak yerine “kendini öne çıkarıyor” düşüncesiyle linç etmekle uğraştılar. Oysa varsa eksiklikler, yetmezlikler ancak eleştiriyle, öneriyle giderilebilir, vefasızca saldırmakla değil.
Parti binalarında dedikoduyla uğraşanlar...
- Parti binalarında boş dedikodularla uğraşanların da etkisiyle, siyasal alanda istediğimiz uyumu ve ortaklaşmayı ne yazık ki yaratamadık. Bunun için de herkesten önce ben kendi eksiğimi kabul edip özeleştirel yaklaşıyorum.
Kürt halkındaki kırılmayı okuyamadılar
- Demokratik Kürt siyasi hareketi, genel Türkiye toplumunda yaşanan sosyolojik kırılmaları iyi analiz edemediği gibi, Kürt halkındaki değişim ve kırılmaları da doğru okumaktan uzak bir pratik sergiliyor.
Lafta radikal, pratikte okey masasından kalkamayan düşkünler
- Ne devrimci tarz doldurabildi ne de reformcu tarz. Bu boşluğu dolduranlar lafta radikal, pratikte okey masasından kalkamayan düşkünler oldular. Slogan dışında hiçbir numarası olmayan tipler, siyasal ve sosyal ortamı domine edip nitelik ve nicelik kaybına yol açtılar. Kraldan daha çok kralcı davranarak ortamların hakimi oluverdiler.
Alarm zilleri uzun zamandır çalıyordu
- Slogancılıkla kimse daha fazla ilerleyemez. Kapitalist moderniteye bu kadar maruz kalmış bir halka demokratik moderniteyi anlatamaz ve kurumlarıyla birlikte alternatif, güzel, onurlu yaşamı sunamazsanız toplumsal çöküş kaçınılmaz olur.
- Durumu çok iyi analiz etmek ve önlemler geliştirmek zorundayız. Alarm zilleri zaten uzun zamandır çalıyordu, bu seçim sonuçları da son uyarı oldu. Alarm zillerini susturup zafer şarkıları çalmanın yolu, doğru analiz ve doğru pratikten geçiyor.