Necip Fazıl'ı anma etkinliğinde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Kemal Kılıçdaroğlu'nun sözleri vardı. Erdoğan, 'Kimse Anadolu insanına hakaret edemeyecek, parmak sallayamayacak' dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi'nde "40 Yıl, 40 Eser" etkinliği kapsamında "Bir Şiir Bir Hayat / Sakarya Türküsü Dijital Sergisi"nin açılışında konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada Kemal Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi.
Seçimlerin ardından ilk kez canlı yayın programına katılan Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlerin kaybedilmesini Anadolu insanına bağlamıştı.
Anadolu insanını aşağılayıcı ifadeler kullandı
Anadolu'da AK Parti'nin oyunun fazla çıkmasıyla ilgili CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu "Çok basit kırsaldaki insana ayda 500 lira verdiğinizde zaten köyde harcayacak yeri yok, ekonomik yıkımdan etkilenmiyor." ifadelerini kullanmıştı.
"Kimse vatandaşımıza parmak sallayamayacak"
Kılıçdaroğlu'nun vatandaşı aşağılarcasına sarfettiği sözlere tepki gösteren Erdoğan, "Oy tercihlerinden dolayı kimse vatandaşımıza parmak sallayamayacak." ifadelerini kullandı.
"Oylarını 500 liraya satıyor demek siyasi tükenmişliğin daniskasıdır"
Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarına Atatürk'ün sözleri üzerinden yanıt veren Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu:
Kimse bu milletin evlatlarını aşağılama cesaretini gösteremeyecek. Aman yarabbi ne diyor. "Kırsal kesimden aldığı oylarla Cumhurbaşkanlığı kazandı." Partiniz kurucusu Gazi Mustafa Kemal "Köylü Milletin efendisidir" demedi mi? Bir taraftan öyle bir taraftan böyle. Artık bunu yemezler. Geçti bu iş. Şimdi bu millet daha ileri gidiyor. Oy tercihlerinden dolayı kimse vatandaşımıza parmak sallayamayacak. Üstada göre 1950 seçimleriyle birlikte millet başındaki CHP'yi atmıştı. Tam 73 yıl sonra 14 Mayıs'ta milletimiz başında CHP zihniyetini istemediğini çok net biçimde ortaya koymuştur. 28 Mayıs'ta da yarım kalan işi tamamlayarak CHP ideolojisi sandığa gömmüştür. Bir daha hiçbir güç CHP'yi o sandığın dibinden çıkaramayacaktır. Ne CHP genel başkanının koltuğunu korumak için attığı iftiralar bunu değiştirebilir ne seçim yenilgisini perdelemek için söylediği yalanlar bunu perdeleyebilir. Sandıktan çıkan iradeye saygı duymak yerine hala vatandaşa 500 liraya oylarını satıyor imasında bulunmak siyasi tükenmişliğin daniskasıdır.
"CHP bu şekilde siyaset yaptığı sürece bu ülkede iktidar yüzü göremez"
Son 13 yılda 12 seçim kaybeden birinin kabahati kendine aramak yerine seçmeni suçlaması artık siyasetin değil psikolojinin konusudur. Bu zat artık psikolojik bir vakadır. Milletimiz de bunu sezdiği için gereğini yapmıştır. CHP bu şekilde siyaset yaptığı sürece bu ülkede iktidar yüzü göremez.
"Üstadımızın ebediyete intikalinin 40. sene devriyesini idrak ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açılış programında yaptığı açıklamadan öne çıkan satır başları şu şekilde:
"Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 40 Yıl 40 Eser Etkinliği vesilesiyle sizlerle beraber olmaktan büyük bahtiyarlık duyuyorum. Bu sene Necip Fazıl üstadımızın ebediyete intikalinin 40. Sene devriyesini idrak ediyoruz. Rabbim ondan razı olsun. Üstadın eserlerinin yeniden tanzim ederek kitap severlere ulaştırılmasını da takdirle karşılıyorum. Üstadımızın emaneti Mehmet Kısa Kürek'i yürekten kutluyor ve emekleri için teşekkür ediyorum. Nitelikli özgün ve gençlerimize hizmet eden her türlü çabanızda yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum.
"Necip Fazlı Türkiye merkezli düşünce merkezinin vücut bulmuş haliydi"
Necip Fazıl Cumhuriyet tarihimizin en sancılı dönemlerine şahitlik etti. Fertlerin yaşadığı bütün ıstırapları bizzat görmüştür. Kültürel hegemonyaya teslim olmak yerine kalemi ve kelamıyla direnmeyi seçti. Şiirleri kitapları makaleleri ile 'Durun kalabalıklar' dedi. Hiç kolaya kaçmadı zor olanı tercih etti. Allah demenin yasak olduğu yıllarda mücadelesiyle milletimizin ruh köküne sahip çıktı. Fikir cephesinde onun bileğini bükemedikçe daha da küstahlaştılar. Kültür sanat camiamızın bugün bile esaretinden kurtulamadığı mahalle baskısında Necip Fazlı on yıllarca maruz kalmıştır. Necip Fazlı Türkiye merkezli düşünce merkezinin vücut bulmuş haliydi. O hayatının en kıymetli yıllarını fikir Mehmetçik'leri yetiştirmeye adamıştır. Kimsenin ne dediğine bakmadan anlattı konuştu ve yazdı.
"Biz bu gençliği 15 Temmuz gecesi silahlara göğüs gererken gördük"
Bu gençlik omuzlarına büyük bir davayı yükleyen bit gençliktir. Bu gençlik milletimizin varlık ve yokluk mücadelelerinde öne atılan gençliktir. Biz bu gençliği Çanakkale'de gördük. Biz bu gençliği müstevnilere Anadolu'yu dar ederken gördük. Biz bu gençliği 28 Şubat'ın karanlık günlerinde üniversite kapılarında baskıya direnirken gördük. Biz bu gençliği 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü alçakların ölüm kusan silahlarına göğüs gererken gördük. Biz bu gençliği afetzedelerimizin yardımına koşarken gördük. Biz bu gençliği 14 ve 28 Mayıs öncesi kapı kapı dolaşırken ve Seçim gecesi de sandığa sahip çıkarken gördük. Şimdi de bu gençliği Türkiye Yüzyılı inşasında görüyoruz.
"Mücadelemizin odak noktasına CHP zihniyetini koyduk"
Gençlik yıllarında üstat Necip Fazıl ile tanışma şerefine nail olmuş bir kardeşinizim. Dünya görüşümüzün şekillenmesinde üstadın çok büyük etkisi oldu. Sinesinden çıktığımız milleti karşılıksız sevmeyi biz ondan öğrendik. Zalimlere karşı dik durmayı hakkı haykırmayı ondan öğrendik. Ayrım yapmadan mazlumların yanında olmayı ezilenlerin elinden tutmayı ondan öğrendik. Onun yücelttiklerini biz de her zaman baş tacı ettik. Onun reddettiklerini ise biz de elimizin tersiyle ittik. Üstadın Türk siyasetindeki mutlak ötesi hep CHP olmuştur. Necip Fazıl CHP ideolojisi milletin kökünü kurutmaya çalışan marazi bir yapı olarak görmüştür. Tüm hayatımızda boyunca CHP ideolojisin millet varlığımızda açtığı tahribatları silmek için çalıştık.
"Millî iradeyi tüm kurum ve kurullarıyla egemen kılacağız"
Türkiye'yi her alanda büyük başarılarıyla tanıştırdık. Ayasofya davamızı da Necip Fazıl'dan öğrendik. Sultan Ahmet meydanında "Ayasofya açılacak " derken bu manayı bu ruhu ondan yakaladık ve Ayasofya'yı da açtık. Bizden önce 70 senede yapılamayan hizmetlerin fazlasını 21 yılda yaptık. Milletimize yeniden özgüven kazandırdık. Ayasofya'yı 87 yıl sonra ezanı Muhammedîyle buluşturduk. Türkiye Yüzyılı'nın inşasıyla tüm kazanımlarımızı perçinleyeceğiz. Uğrunda ciddi bedeller ödediğimiz hak ve hürriyetlerimize kimsenin el süremeyeceği demokratik iklimi Türkiye'de tesis edeceğiz. Millî iradeyi tüm kurum ve kurullarıyla egemen kılacağız. İktidara giden yolun batı beklentilerinden terör örgütlerinin desteğinden değil milletin gönlünden geçtiğini herkese öğreteceğiz."