CHP'nin Afyonkarahisar Belediye Başkan adayı Burcu Köksal'ın DEM çıkışının ardından yaşananlar siyaset gündemindeki yerini korurken, Sabah Gazetesi yazarı Övür, arka planda yaşananları yazdı "daha sert ve derin bir kavga vardı." dedi.
"Açıklamanın duyulmasından sonra küplere binen İmamoğlu, hemen telefona sıralıyor ve "Genel Başkanı" Özgür Özel'i arıyordu. Kulislerde buna arama değil, "azarlama" deniyordu" ifadelerini kullandı.
İşte Mahmut Övür'ün bugünkü köşe yazısı:
"O kadını kaldır at partiden..."
Sonra Özel, Burcu Köksal'ı arıyor ve o da onu azarlıyordu:
"Ben düzeltme yaptım, beni dinlemediniz. Hemen adaylıktan istifa edin..."
Köksal'ın cevabı ise kamuoyunun yakından bildiği Canan Kaftancıoğluİmamoğlu kavgasını hatırlatıyordu:
"Özgür Bey, genel başkan olarak 80 ili ve İstanbul'u bir müteahhide peşkeş çektiniz ve partiyi teröristlere teslim ettiniz. Asıl siz istifa edin."
Köksal çok daha ayrıntılı bu kavganın içyüzünü açıklar mı göreceğiz ama kulislerde yüze kapanan telefonlar, İmamoğlu'nun tehdide varan konuşmaları gibi onlarca şey konuşuluyor.
Gördüğünüz gibi CHP'de tablo mayıs travmasından çok daha vahim ve patlamaya hazır durumda.
Kurultay sonrası CHP'nin yönetilemediği, 160 bini aşkın CHP üyesinin istifa ettiği, çok merkezli bir CHP olduğu ve bunlar arasındaki kavganın er veya geç patlayacağı biliniyor ve bekleniyordu ama bu kadar erken açığa çıkacağı tahmin edilmiyordu.
Siyaset üretmeden siyaset yapmanın, gizli kapaklı ittifaklarla iş kotarmanın nasıl bir siyasi savrulmaya ve dip dalgaya yol açacağını kestirmek hiç kolay değil. CHP tam da bunu yaşıyor.