Sırp birliklerinin yol açtığı Bosna Hersek savaşının acılarla dolu hikayeleri, canlılığını koruyor.
6 Nisan 1992'de Saraybosna'nın kuşatılmasıyla başlatılan ve 100 binden fazla masum insanın katledildiği saldırılar nedeniyle binlerce kişi de evlerini terk etmek zorunda kaldı.
"UKRAYNA ÖNEMLİ, BOSNA DA ÖNEMLİYDİ"
İngiltere basınından The Guardian gazetesi, uluslararası toplumun Rusya'nın saldırıları altındaki Ukrayna'da gösterdiği dayanışmayı yıllar önce Bosna Hersek'te göstermediğini yazdı.
"Ukrayna önemli, ancak 30 yıl önce Bosna da önemliydi. O zaman haykırış neredeydi?" başlıklı yazıda, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in talimatıyla Rus güçlerinin Ukrayna topraklarında başlattığı saldırıların, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa'daki en büyük şiddet olarak kınandığı belirtildi.
SİLAH AMBARGOSU BOSNA'YA ZARAR VERDİ
"Ancak 30 yıl önce benzer bir vahşet, Bosna Hersek'te de patlat verdi" denilerek, Batı'nın, Ukrayna'nın direnişini silahlandırdığı, fakat Bosna Hersek'e uygulanan silah ambargosunun ise söz konusu ülkeye karşı askeri avantaj sağladığına dikkat çekildi.
Ed Vulliamy imzalı yazıda, "Doğu Bosna'nın hemen hemen her Müslüman sakini ya öldürüldü ya da yerinden edildi. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 'güvenli alanlar' olarak ilan edilen izole bölgelerde köyler ve camiler ya yakıldı ya da amansız kuşatma altında kaldı. Öyleyse, Bosna neden Ukrayna gibi önemli değildi?" denildi.
"UKRAYNA'YA ASKERİ DESTEĞİN YİRMİDE BİRİNE SAHİP OLSAYDIK..."
Savaş sırasında Bosnalı ordu rehberi Damir Sagolj, kendilerine Batı'dan destek verilmediğine işaret ederek, "Ukrayna'ya kamuoyu desteğinin onda birine ve askeri desteğin yirmide birine sahip olsaydık, savaş durdurulur, yüz binlerce hayat, kayıp üç yıl ve milyonların evi kurtarılırdı." diye konuştu.
Bosna Hersek'in Ukrayna kadar "önem görmediğini" bir kez daha yineleyen Vulliamy, bu duruma ilişkin soruların kendisini Nisan 1992'den beri hayret ettirdiğini sözlerine ekledi.