Türkiye uzun bir süredir anamuhalefet açığını taşıyor ancak bu açık artık taşınamaz bir noktaya geldi.Demokrasimiz zarar görüyor.Kişisel siyasi ikbal peşinde koşanların eline bırakılamayacak önemlidir anamuhalefet ekmek su neyse anamuhalefette öyledir.Türkiye'de adaletin,demokrasinin olmadığını söylemek en son anamuhalefet partisinin hakkıdır ama birde bakıyorsunuz ilk söyleyen bizim anamuhalefet oluyor.CHP tam bir akıl tutulması yaşıyor.Adalet yürüyüşü adı altında yeni bir komediye imza atıyor.Elbette anamuhalefet lideri sorumluluğu olan bir noktada tepkisini ortaya koymalıdır .Anamuhalefet lideri Kılıçdaroğlu'nun sadece Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın şahsı üzerinden bir siyaset izlemesi ve anamuhalefetin siyaset çizgisini ana omurgasını Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın şahsının üzerine oturtması CHP'yi günden güne eritiyor.Bir konuda haksızlık etmeyelim CHP birtek bu konuda istikrarlı bir şekilde yoluna devam ediyor.Bir lokanta düşünün şef garson görevini yapmıyor,ne işletme idaresine ne diğer çalışanlara nede müşterilere saygı duymuyor sadece bağırıyor ortamı geriyor,heryeri kırıyor,döküyor,herkesi mutsuz ediyor sonra 'bu böyle olmaz' diyor 'gelin hep beraber bu işletmeyi düzeltelim ayağa kaldıralım' diyor.Allahaşkına buna kim inanır böyle birşey olabilir mi ?Gözünü kapatmışsın sadece bir kişiyi görüyorsun. Koca partiyi kişisel hırsına kurban ettin.

Bazen bize de kızıyorlar 'kardeşim CHP dışında yazacak birşey yok mu ? diye.Olmaz mı var elbette ama biz bıraksak o bizi bırakmıyor.Demokrasinin vazgeçilmezi anamuhalefetimiz sürekli lastik patlatıyor,arabasına yakıt koymadan yola çıkıyor, akıl hocası olarak çekicilere bel bağlamış böyle bir durumda yazmayıp ne yapalım? Türkiye'de ne eksikse ne yoksa yüzde elli sorumluluk anamuhalefettedir.CHP lideri boş işleri bırakıp şikayet ettiği her ne varsa 'bu eksikliklerin yarı sorumluluğu bize aittir' deme erdemini gösterse inanın herşey değişebilir.Hani bir hikaye var ;

Baba ile oğlu uyuyorlarmış. Yan odadan gelen tıkırtılar üzerine, baba, oğluna, ‘git bak bakalım' demiş... Oğlu gitmiş. Ses seda çıkmayınca baba seslenmiş; -Oğlum ne oldu? -Baba bir hırsız tuttum. -Tut kolundan getir. -Gelmiyor. -Bırak gitsin. -Gitmiyor. -Sen gel oğlum. -Gelemiyorum. -Niye gelemiyorsun? -Ben onu bırakıyorum o beni bırakmıyor.

Bugün izlenen anamuhalefetin siyaset çizgisi üç aşağı beş yukarı böyle birşey.

Demokrasinin güçlenmesini istemek herkesin hakkıdır.Adalet duygusunun zedelendiği düşünülüyorsa bunun yolu tüm yargıya ve yargı mensuplarına hakaret etmek değildir.Silahlı kuvvetlerde veya emniyette bazı eksikliklerin olduğu düşünülüyorsa bunu yolu bu kurumları töhmet altında bırakacak açıklamalar yapmak değildir.Medyada hataların olduğu söyleniyorsa bunu yolu sizin gibi yazıp çizmeyen tüm medya mensuplarına 'çanak yalayıcısı' demek değildir.İşte bu dildir Türkiye'yi kutuplaştıran ayrıştıran.Normalleşeceksek ve bunu gerçekten istiyorsak öncelikle bu dili reddetmemiz gerekir.Türkiye güçlü bir uçak gibi 15 yıldır havada tek motorla uçuyor ikinci motor anamuhalefet

ısrarla çalışmıyor buna rağmen yapılan hizmetlere baktığımızda alınan mesafe tarihimize altın harflerle kazılacaktır.Türkiye'nin en acil ihtiyaçlarından birisidir anamuhalefet, adalet yürüyüşü adı altında aslında kendisini arıyor anamuhalefet.