Her cinayetin verdiği bir mesaj vardır, Ankara'da meydana gelen patlama ise içinde çoklu mesaj barındırıyor. Çoklu ölümlerin yaşandığı bütün saldırıların, çoklu mesajları vardır.
Halka, iktidara, istikrara, ekonomiye, barışa ve huzura yapılan saldırı ülkede kafa karışıklığı yaratmak, toplumu kamplaştırmak, iç savaş hali varmış portresi çizmek ve kaos yaratmak için yapıldı.
Hedefine ulaştı mı?
Kısmen ulaştı ama Türkiye bu tip karabasanları kaldıracak bir devlet yapısına sahiptir. Hedef sokakları karıştırmak ve alevlendirmekti. Bu işten siyaseten nemalanmak isteyenler fırsatı kaçırmadı.
Türkiye'de toplum artık böyle demagojileri ve provokasyonları yemiyor. Bundan sonra da yemeyecek. Bu ülkeye kastı ve kirli emelleri olanlar, kan ve gözyaşından artık oy devşiremeyecekler.
Ankara'da ki saldırı gaddarca ve vahşiceydi. Bunun başka da bir adı yok. Kahpece ve alçakça… Sivillere yönelik yapılan bu tip saldırılar, terörizmdir, anarşizmdir ve insan dışılıktır.
Böylesi ağır ve kahpece bir saldırıyı Türkiye hükümetine mal ettirmek tek kelimeyle kolaycılıktır ve ahlaksızlıktır. HDP Genel Başkanı bunu hep yapıyor. Düşünmeden, sadece ego tatmininden öteye gitmeyen bu tip açıklamalar ülke birlik ve beraberliğine zarar veriyor.
Türkiyelileşmek iddiasında olan bir partinin Genel Başkanı daha vakar konuşmalı. Usturuplu ve üslubunu bilerek söz sarf etmeli. Vatandaşın kalbine kin ve nifak tohumları ekmek, bu halka yapılacak en büyük ihanettir.
Yerde ölü var, cenaze evinde yas var, siyaset yapanların ise dillerinde pelesenk yok.
Vatandaş siyasetçilerin vurdumduymaz bu alışkanlıklarından bıktılar. Selahattin Demirtaş söylemleriyle bu ülkede gittikçe sevimliliğini kaybettiğini biliyor mudur?
Biri Selahattin'e söylesin artık çok sevimli değilsin, eline saz da alsan, türkü de okusan, barış diye bağırsan, savaşçı dilin ve şiddet çağıran söylemlerin kimseye inandırıcı gelmiyor.
Selahattin partisinin eridiğini görüyor ve oy kaybını kapatmak için Ankara saldırısını dahi siyasete alet etmekten çekinmiyor.
7 Haziran seçimleri öncesi HDP bölge halkına ve Kürtlere, “Eğer barajı aşmazsak, bölgeyi cehenneme çeviririz” dediler ve vatandaş da, “Aman bölge cehennem olmasın” diye HDP'ye hak etmeyi oylarını attılar ama ne oldu, HDP barajı aştığı halde bölgeyi cehenneme çevirdi.
Şimdi 1 Kasım seçimlerine gidiyoruz. Örgüt “HDP yine barajı aşsın” diye tek taraflı eylemsizlik kararı aldı ama vatandaş artık HDP'ye güvenmiyor, çünkü inandırıcılığını yitirdi.
HDP, Ankara'da canlı bomba saldırılarından bu yüzden siyaseten nemalanmaya ve oy devşirmeye çalışıyor. Oysa Kürtler HDP'ye siyasetin yolunu, yüzde 13 üstü bir oy ve 80 Milletvekili sunarak göstermedi mi?
HDP halkın verdiği şansı iyi kullanamadı, işte belki de bu yüzden HDP 1 Kasım seçimleri öncesi yüzde 9 ile 10 çizgisinde geziniyor.
Selahattin de işte bu yüzden panik yapıyor.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Ankara’daki saldırıdan oy devşirmek!
Her cinayetin verdiği bir mesaj vardır, Ankara'da meydana gelen patlama ise içinde çoklu mesaj barındırıyor. Çoklu ölümlerin yaşandığı bütün saldırıların, çoklu mesajları vardır.
Halka, iktidara, istikrara, ekonomiye, barışa ve huzura yapılan saldırı ülkede kafa karışıklığı yaratmak, toplumu kamplaştırmak, iç savaş hali varmış portresi çizmek ve kaos yaratmak için yapıldı.
Hedefine ulaştı mı?
Kısmen ulaştı ama Türkiye bu tip karabasanları kaldıracak bir devlet yapısına sahiptir. Hedef sokakları karıştırmak ve alevlendirmekti. Bu işten siyaseten nemalanmak isteyenler fırsatı kaçırmadı.
Türkiye'de toplum artık böyle demagojileri ve provokasyonları yemiyor. Bundan sonra da yemeyecek. Bu ülkeye kastı ve kirli emelleri olanlar, kan ve gözyaşından artık oy devşiremeyecekler.
Ankara'da ki saldırı gaddarca ve vahşiceydi. Bunun başka da bir adı yok. Kahpece ve alçakça… Sivillere yönelik yapılan bu tip saldırılar, terörizmdir, anarşizmdir ve insan dışılıktır.
Böylesi ağır ve kahpece bir saldırıyı Türkiye hükümetine mal ettirmek tek kelimeyle kolaycılıktır ve ahlaksızlıktır.
HDP Genel Başkanı bunu hep yapıyor. Düşünmeden, sadece ego tatmininden öteye gitmeyen bu tip açıklamalar ülke birlik ve beraberliğine zarar veriyor.
Türkiyelileşmek iddiasında olan bir partinin Genel Başkanı daha vakar konuşmalı. Usturuplu ve üslubunu bilerek söz sarf etmeli. Vatandaşın kalbine kin ve nifak tohumları ekmek, bu halka yapılacak en büyük ihanettir.
Yerde ölü var, cenaze evinde yas var, siyaset yapanların ise dillerinde pelesenk yok.
Vatandaş siyasetçilerin vurdumduymaz bu alışkanlıklarından bıktılar. Selahattin Demirtaş söylemleriyle bu ülkede gittikçe sevimliliğini kaybettiğini biliyor mudur?
Biri Selahattin'e söylesin artık çok sevimli değilsin, eline saz da alsan, türkü de okusan, barış diye bağırsan, savaşçı dilin ve şiddet çağıran söylemlerin kimseye inandırıcı gelmiyor.
Selahattin partisinin eridiğini görüyor ve oy kaybını kapatmak için Ankara saldırısını dahi siyasete alet etmekten çekinmiyor.
7 Haziran seçimleri öncesi HDP bölge halkına ve Kürtlere, “Eğer barajı aşmazsak, bölgeyi cehenneme çeviririz” dediler ve vatandaş da, “Aman bölge cehennem olmasın” diye HDP'ye hak etmeyi oylarını attılar ama ne oldu, HDP barajı aştığı halde bölgeyi cehenneme çevirdi.
Şimdi 1 Kasım seçimlerine gidiyoruz. Örgüt “HDP yine barajı aşsın” diye tek taraflı eylemsizlik kararı aldı ama vatandaş artık HDP'ye güvenmiyor, çünkü inandırıcılığını yitirdi.
HDP, Ankara'da canlı bomba saldırılarından bu yüzden siyaseten nemalanmaya ve oy devşirmeye çalışıyor. Oysa Kürtler HDP'ye siyasetin yolunu, yüzde 13 üstü bir oy ve 80 Milletvekili sunarak göstermedi mi?
HDP halkın verdiği şansı iyi kullanamadı, işte belki de bu yüzden HDP 1 Kasım seçimleri öncesi yüzde 9 ile 10 çizgisinde geziniyor.
Selahattin de işte bu yüzden panik yapıyor.