Şiddet, çatışma, sürdürülemez kin, öfke ve nefret siyasetinin bu topluma neler kaybettirdigini her gün derin acılarla yaşıyoruz. Şiddetin sadece siyasi değil ahlaki sorgusunun yapılma ve arınmış siyasetin tekrar hayat bulması adına köklü değişiklikler yapma zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
7 Haziran'ın bize öğrettiği en önemli gerçek bu ülkede Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden siyasi hareketlerin eğer barış ve meşru yöntemler kullanırlarsa iktidarları değiştirebilecekleri ve isterlerse iktidar ortağı olabileceklerini göstermesidir. Böylesine muazam siyasal bir kazanımın kinden, nefretten ve düşmanlıktan arınmış bir şekilde devam etmesi halinde bu ülkenin bu coğrafyanın en demokratik, barışçı ve güçlü ülkesi olacağı açıktır.
Hal böyleyken siyaset eğer toplumun temel sorunlarının çözümünün adresi ve bunu hayata geçirebilen güç oluyorsa siyaseti ve toplumu geriye iten, kirleten ve ilkel davranış biçimi olan şiddete karşı açık ve net tavır alınmalıdır.
Burada Kürt sorunu kırk yıllık bir şiddet sorunu olduğundan yani şiddet son 3 yıl ortaya çıkmadıgından ötürü bunu sonlandırmak adına bir takvime ihtiyaç olacağı da açıktır.
1 Türkiye kendisine yönelik şiddet ve silahın kullanılmasına son verilmesini siyasi bir iradeyle karar altına alınmasını ve Türkiyeyi düşmanca gören anlayışın son bulmasını istediğini daha evel deklare etti.
2 Abdullah Öcalan Türkiye'nin bu isteğini 2015 Newrozunda kabul ettiğini milyonlara seslenerek açıkladı.
3 Böylesine açık ve net olarak Türkiye'de yaşayan herkesin huzur ve güveni açısından değerli olan bu siyasi talebi kalıcı hale getirmek için HDP 1 Aralık itibariyle Türkiye içerisindeki tüm şiddet eylemlerine karşı çıkacagını ve sorun ne olursa olsun çözümünün siyasi ve barışçıl yöntemlerin yanında olduğunu yeniden ifade etmelidir.
4 Öcalan'ın çağrılarına konjonktürel kazanımlarla olumsuz yanıt veren KCK yönetimi siyasetin önünde engellerin kalmadığını deklare ederek silahlı güçlerin Türkiye sınırları dışına çıkarma kararı almasıyla beraber yeni bir döneme girmenin yolunu açmalıdır.
5 KCK Türkiye'ye yönelik silahsızlanma kararını alırken artık Abdullah Öcalan'ın 2015 Newrozunda yarım kalmış çağrısının tekrar Öcalanın yeni 2016 newroz mektubuyla son bulmasının önünü açmalıdır.
6 Suriye meselesinin Türkiye'nin IŞİDe müdahalesiyle Kürtlere yönelik ölümcül tehlikenin ortadan kalkmasıyla beraber Mart ayına kadar Suriye Kürtleriyle de yeni bir kardeşlik sayfasının açılması sağlanmalıdır.
7 2016 baharıyla beraber Türkiye ile Suriye ve Irak Kürtleriyle kardeşçe ve şereflerini koruyarak yepyeni bir tarihselliğe adım atılmış olacaktır.
8 Elbette bu kolay olmayacaktır ama şu bilinmelidir ki bugün itibariyle gerek Türkiye gerekse de bölge Kürtleri elde etmiş oldukları avantajları ancak beraber hareket ederek koruyabildiler. Bu dönem tam zamanıdır. 1 Kasımdan zaferle çıkmış güçlü bir iktidar, varlıkları kabul gören Kürtler ve onları taşıyabilecek demokratik bir Türkiye inşaa bu kez kalıcı şekilde inşaa edilmiş olacaktır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhami Işık
Aralık 2015'den,mart 2016'ya adımlar
Şiddet, çatışma, sürdürülemez kin, öfke ve nefret siyasetinin bu topluma neler kaybettirdigini her gün derin acılarla yaşıyoruz. Şiddetin sadece siyasi değil ahlaki sorgusunun yapılma ve arınmış siyasetin tekrar hayat bulması adına köklü değişiklikler yapma zamanı gelmiştir diye düşünüyorum.
7 Haziran'ın bize öğrettiği en önemli gerçek bu ülkede Kürtler adına siyaset yaptığını iddia eden siyasi hareketlerin eğer barış ve meşru yöntemler kullanırlarsa iktidarları değiştirebilecekleri ve isterlerse iktidar ortağı olabileceklerini göstermesidir. Böylesine muazam siyasal bir kazanımın kinden, nefretten ve düşmanlıktan arınmış bir şekilde devam etmesi halinde bu ülkenin bu coğrafyanın en demokratik, barışçı ve güçlü ülkesi olacağı açıktır.
Hal böyleyken siyaset eğer toplumun temel sorunlarının çözümünün adresi ve bunu hayata geçirebilen güç oluyorsa siyaseti ve toplumu geriye iten, kirleten ve ilkel davranış biçimi olan şiddete karşı açık ve net tavır alınmalıdır.
Burada Kürt sorunu kırk yıllık bir şiddet sorunu olduğundan yani şiddet son 3 yıl ortaya çıkmadıgından ötürü bunu sonlandırmak adına bir takvime ihtiyaç olacağı da açıktır.
1 Türkiye kendisine yönelik şiddet ve silahın kullanılmasına son verilmesini siyasi bir iradeyle karar altına alınmasını ve Türkiyeyi düşmanca gören anlayışın son bulmasını istediğini daha evel deklare etti.
2 Abdullah Öcalan Türkiye'nin bu isteğini 2015 Newrozunda kabul ettiğini milyonlara seslenerek açıkladı.
3 Böylesine açık ve net olarak Türkiye'de yaşayan herkesin huzur ve güveni açısından değerli olan bu siyasi talebi kalıcı hale getirmek için HDP 1 Aralık itibariyle Türkiye içerisindeki tüm şiddet eylemlerine karşı çıkacagını ve sorun ne olursa olsun çözümünün siyasi ve barışçıl yöntemlerin yanında olduğunu yeniden ifade etmelidir.
4 Öcalan'ın çağrılarına konjonktürel kazanımlarla olumsuz yanıt veren KCK yönetimi siyasetin önünde engellerin kalmadığını deklare ederek silahlı güçlerin Türkiye sınırları dışına çıkarma kararı almasıyla beraber yeni bir döneme girmenin yolunu açmalıdır.
5 KCK Türkiye'ye yönelik silahsızlanma kararını alırken artık Abdullah Öcalan'ın 2015 Newrozunda yarım kalmış çağrısının tekrar Öcalanın yeni 2016 newroz mektubuyla son bulmasının önünü açmalıdır.
6 Suriye meselesinin Türkiye'nin IŞİDe müdahalesiyle Kürtlere yönelik ölümcül tehlikenin ortadan kalkmasıyla beraber Mart ayına kadar Suriye Kürtleriyle de yeni bir kardeşlik sayfasının açılması sağlanmalıdır.
7 2016 baharıyla beraber Türkiye ile Suriye ve Irak Kürtleriyle kardeşçe ve şereflerini koruyarak yepyeni bir tarihselliğe adım atılmış olacaktır.
8 Elbette bu kolay olmayacaktır ama şu bilinmelidir ki bugün itibariyle gerek Türkiye gerekse de bölge Kürtleri elde etmiş oldukları avantajları ancak beraber hareket ederek koruyabildiler. Bu dönem tam zamanıdır. 1 Kasımdan zaferle çıkmış güçlü bir iktidar, varlıkları kabul gören Kürtler ve onları taşıyabilecek demokratik bir Türkiye inşaa bu kez kalıcı şekilde inşaa edilmiş olacaktır.