Oysaki doğrusu da bu değil mi? Bir sorunu veya problemi çözmenin en basit yolu soruyu/ sorunu formalize edip değerleri yerine koyduktan sonra doğru sonuca kısa yoldan ulaşmak…
Kelimeden, cümleden bir şey anlamamak için inat edenler -hiç umudum yok ama- belki de böylesi matematik benzeri bir formül ile konunun anlatılmasından bir katkısı olur…
Çok kişi veya kişiler tarafından biliniyor olmasına rağmen unutulmuş veya unutulmayıp da unutmuş taklidi yapanlara tekrardan hatırlatmak için ASALA'nın tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu olduğunu, 1975- 1994 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer sivil, mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş, yüzlerce insanımızı şehit etmiş solcu ve aşırı milliyetçi silahlı eli kanlı bir terör örgütü olduğunu belirtmek isterim…
Bir terör örgütü hem solcu hem de aşırı milliyetçi olur mu demeyin. İnsani hiçbir değeri olmayan, gözünü kırpmadan, insan öldürenlerden her bir şey olur. Bizdeki PKK'da aynı türden…
Her iki terör örgütü de Türk-Müslüman karşıtı unsurlar tarafından kurulduğu/kurdurulduğu için maksatları, eylem türleri ve çarpık, düşünceleri tıpatıp benzerlik ve paralellik arz ediyor.
Aslında ASALA Suriye'deki YPG benzeri bir yapı. Şimdide PKK ile iş birliği yapacağı anlaşılan VoMA adı ile yeni bir terör örgütü kuruldu. Bu terör örgütü Karabağ'da Azerbaycan'a karşı silahlı mücadeleye girişeceğini açıkladı. Kanlı terör örgütünün reklam yüzü olarak da Fransız Gucci'nin firmasının Ermeni modeli Armine Harutyunyan-Sözde Dağlık Cumhurbaşkanı ile aynı soy ismi taşıyor.- Azerbaycan'a karşı terör örgütü saflarına katıldığı açıklaması şovu ile yeni kurulan kanlı terör örgütünün tanıtımını yaptı.
Sorarsan çağdaş ve sanatçı…?
Tam anlamı ile tuzlayalım da kokmasın denilecek cinsten çağdaş ve sanatçı…(!?)
1975 Türkiye'si ile günümüz Türkiye'si arasında dağlar kadar fark var: Türk halkı eski halk Türk devleti de eski devlet değil…
Konu Dağlık Karabağ ve Azerbaycan iken konu ne ara Türkiye'ye geldi, Azerbaycan'dan bize ne diyen aklı evvel birileri tabi ki çıkacaktır… Bunu söyleyenlerin bazıları zaman zaman çeşitli vesileler ile sokağa çıkıp “Hepimiz Ermeni'yiz” diye bağıranlar olabileceği gibi ağababaları ortak olduğu için PKK ile aynı dili konuşan birileri ya da yandaşları da olacaktır…
Demirperde ülkelerinin ağababası SSCB'nin dağılma sürecin de kuruluş sürecinde olduğu gibi yıkım yıllarına tekabül eden 1990-1998 yıllarda, Türkiye'deki siyasi irade Sincan'da tankları yürüttüğü ve 28 Şubat gibi Post modem darbeler ile uğraştığı için Kafkalarda, Balkanlarda ve Ortadoğu'da kabak Müslüman-Türk aleminin başına patladı…
Azerbaycan haritasını önünüze alıp incelediğiniz zaman zaten konun çok izahata gerek kalmadan anlaşılacaktır… Azerbaycan topraklarının %20 Rusya ve Fransa destekli Ermenistan tarafından işgal edilmiş… Ermenistan çocuk kadın, sivil yaşlı demeden Katliam yapmış, Azerbaycan Türkleri işgalci Ermenistan tarafından yerinden yurdundan sürgün edilmiştir…
Şimdi tartışma konusu olan Dağlık Karabağ ve Nahcivan bölgesi Azerbaycan toprakları o zamanlarda işgal edilmişti…Bosna, Makedonya ve Arnavutluk'ta da durum üç aşağı beş yukarı aynı durumdaydı. Çeken ve Kafkas halkının durumunu anlatmaya ise kelimeler kifayetsiz kalmaktadır…
Türk ve Müslüman dünyasında bunlar oluyor ve kardeşlerimiz şehit edilirken biz birbirimizle cambaza bak taktiği ile boş şeylerle uğraşıyor ve sokaklarımızda pervasızca “Hepimiz Ermeni'yiz” sloganları atılıyordu…
Şimdi durum farklı mı?
Şimdi Türk devletinin güçlü olması, dış politikada aktif olması, Türk topluluklarına sahip çıkması gibi güzel gelişmeler olsa da sokaklarda pek değişen bir durum yok… Meclisin açıldığı gün Başşehrin göbeğinde, Meclisin karşısında, Cumhurbaşkanının Meclise geleceğe yola 300 m mesafede ve İçişleri Bakanlığının karşısında PKK tarafından bombalı eylem yapıldı…
Konu ile ilgili yayın yasağı getirilmiş olmasına rağmen bazıları ve “Neler neler Teyzemiz” bu eylemi PKK yaptı dememek için “Efendim, Türk Emniyeti ve İçişleri Bakanlığı… Son günlerde yurtiçinde ve yurtdışında çok önemli operasyonlar yaptığı için bu operasyonlardan zarar görenler bu eylemi yaptı” imajı verebilmek ve benzeri sözler ile eli kanlı PKK terör örgününü temize çıkarma gayretine girdiler.
Kanlı eylemi PKK'nın yaptığı ortaya çıkınca ve Kayseri'de arabasına bindikleri genç bir veterinerin arabasını gasp edip veterineri de öldürdükten sonra çalıntı araba ile eylemi gerçekleştirdiği anlaşılınca da olayı perdelemek için hep bir ağızdan filim senaryolarına taş çıkartacak derecede “Kör yer içer kendinden pay biçer” misali saçmalamaya başladılar…
Halkın tepkisi yükselince de “Linç ediyorlar...” “Yanlış anlaşıldık, aslında öyle demek istememiştik…” gibi alışık olduğumuz, ekranlarda söyleyip mahkemede şaşma halinin tezahürü olan “U” dönüşü manevralar ile cevahiri kurtarma gayreti içine girdiler…
“Söylemiş ama kastetmemiş…” gibi uydurukça saçma sapan bahaneler ve savunmalar ile gülünç duruma düştüler…
Bu halk ne Dağlık Karabağ'daki Hocalı Katliamını ne Srebrenitsa Soykırımını ne de sokaklarda “Hepimiz Ermeni'yiz” diye bağıranları unuttu…
Bunun yanında bugün kanlı terör örgütü PKK ile arasına mesafe koyamayan, oradan gelecek üç beş kanlı oy için kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ile terör örgütünü aklamaya ve paklamaya çalışanlarında elbette farkında…
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hasan Kaya
ASALA+PKK=VoMA
Oysaki doğrusu da bu değil mi? Bir sorunu veya problemi çözmenin en basit yolu soruyu/ sorunu formalize edip değerleri yerine koyduktan sonra doğru sonuca kısa yoldan ulaşmak…
Kelimeden, cümleden bir şey anlamamak için inat edenler -hiç umudum yok ama- belki de böylesi matematik benzeri bir formül ile konunun anlatılmasından bir katkısı olur…
Çok kişi veya kişiler tarafından biliniyor olmasına rağmen unutulmuş veya unutulmayıp da unutmuş taklidi yapanlara tekrardan hatırlatmak için ASALA'nın tam adı ile Ermenistan'ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu olduğunu, 1975- 1994 yılları arasında, Türkiye dahil 16 farklı ülkede Türk ve diğer sivil, mülki ve diplomatik hedeflere karşı bombalı ve silahlı eylemlerde bulunmuş, yüzlerce insanımızı şehit etmiş solcu ve aşırı milliyetçi silahlı eli kanlı bir terör örgütü olduğunu belirtmek isterim…
Bir terör örgütü hem solcu hem de aşırı milliyetçi olur mu demeyin. İnsani hiçbir değeri olmayan, gözünü kırpmadan, insan öldürenlerden her bir şey olur. Bizdeki PKK'da aynı türden…
Her iki terör örgütü de Türk-Müslüman karşıtı unsurlar tarafından kurulduğu/kurdurulduğu için maksatları, eylem türleri ve çarpık, düşünceleri tıpatıp benzerlik ve paralellik arz ediyor.
Aslında ASALA Suriye'deki YPG benzeri bir yapı. Şimdide PKK ile iş birliği yapacağı anlaşılan VoMA adı ile yeni bir terör örgütü kuruldu. Bu terör örgütü Karabağ'da Azerbaycan'a karşı silahlı mücadeleye girişeceğini açıkladı. Kanlı terör örgütünün reklam yüzü olarak da Fransız Gucci'nin firmasının Ermeni modeli Armine Harutyunyan-Sözde Dağlık Cumhurbaşkanı ile aynı soy ismi taşıyor.- Azerbaycan'a karşı terör örgütü saflarına katıldığı açıklaması şovu ile yeni kurulan kanlı terör örgütünün tanıtımını yaptı.
Sorarsan çağdaş ve sanatçı…?
Tam anlamı ile tuzlayalım da kokmasın denilecek cinsten çağdaş ve sanatçı…(!?)
1975 Türkiye'si ile günümüz Türkiye'si arasında dağlar kadar fark var: Türk halkı eski halk Türk devleti de eski devlet değil…
Konu Dağlık Karabağ ve Azerbaycan iken konu ne ara Türkiye'ye geldi, Azerbaycan'dan bize ne diyen aklı evvel birileri tabi ki çıkacaktır… Bunu söyleyenlerin bazıları zaman zaman çeşitli vesileler ile sokağa çıkıp “Hepimiz Ermeni'yiz” diye bağıranlar olabileceği gibi ağababaları ortak olduğu için PKK ile aynı dili konuşan birileri ya da yandaşları da olacaktır…
Demirperde ülkelerinin ağababası SSCB'nin dağılma sürecin de kuruluş sürecinde olduğu gibi yıkım yıllarına tekabül eden 1990-1998 yıllarda, Türkiye'deki siyasi irade Sincan'da tankları yürüttüğü ve 28 Şubat gibi Post modem darbeler ile uğraştığı için Kafkalarda, Balkanlarda ve Ortadoğu'da kabak Müslüman-Türk aleminin başına patladı…
Azerbaycan haritasını önünüze alıp incelediğiniz zaman zaten konun çok izahata gerek kalmadan anlaşılacaktır… Azerbaycan topraklarının %20 Rusya ve Fransa destekli Ermenistan tarafından işgal edilmiş… Ermenistan çocuk kadın, sivil yaşlı demeden Katliam yapmış, Azerbaycan Türkleri işgalci Ermenistan tarafından yerinden yurdundan sürgün edilmiştir…
Şimdi tartışma konusu olan Dağlık Karabağ ve Nahcivan bölgesi Azerbaycan toprakları o zamanlarda işgal edilmişti…Bosna, Makedonya ve Arnavutluk'ta da durum üç aşağı beş yukarı aynı durumdaydı. Çeken ve Kafkas halkının durumunu anlatmaya ise kelimeler kifayetsiz kalmaktadır…
Türk ve Müslüman dünyasında bunlar oluyor ve kardeşlerimiz şehit edilirken biz birbirimizle cambaza bak taktiği ile boş şeylerle uğraşıyor ve sokaklarımızda pervasızca “Hepimiz Ermeni'yiz” sloganları atılıyordu…
Şimdi durum farklı mı?
Şimdi Türk devletinin güçlü olması, dış politikada aktif olması, Türk topluluklarına sahip çıkması gibi güzel gelişmeler olsa da sokaklarda pek değişen bir durum yok… Meclisin açıldığı gün Başşehrin göbeğinde, Meclisin karşısında, Cumhurbaşkanının Meclise geleceğe yola 300 m mesafede ve İçişleri Bakanlığının karşısında PKK tarafından bombalı eylem yapıldı…
Konu ile ilgili yayın yasağı getirilmiş olmasına rağmen bazıları ve “Neler neler Teyzemiz” bu eylemi PKK yaptı dememek için “Efendim, Türk Emniyeti ve İçişleri Bakanlığı… Son günlerde yurtiçinde ve yurtdışında çok önemli operasyonlar yaptığı için bu operasyonlardan zarar görenler bu eylemi yaptı” imajı verebilmek ve benzeri sözler ile eli kanlı PKK terör örgününü temize çıkarma gayretine girdiler.
Kanlı eylemi PKK'nın yaptığı ortaya çıkınca ve Kayseri'de arabasına bindikleri genç bir veterinerin arabasını gasp edip veterineri de öldürdükten sonra çalıntı araba ile eylemi gerçekleştirdiği anlaşılınca da olayı perdelemek için hep bir ağızdan filim senaryolarına taş çıkartacak derecede “Kör yer içer kendinden pay biçer” misali saçmalamaya başladılar…
Halkın tepkisi yükselince de “Linç ediyorlar...” “Yanlış anlaşıldık, aslında öyle demek istememiştik…” gibi alışık olduğumuz, ekranlarda söyleyip mahkemede şaşma halinin tezahürü olan “U” dönüşü manevralar ile cevahiri kurtarma gayreti içine girdiler…
“Söylemiş ama kastetmemiş…” gibi uydurukça saçma sapan bahaneler ve savunmalar ile gülünç duruma düştüler…
Bu halk ne Dağlık Karabağ'daki Hocalı Katliamını ne Srebrenitsa Soykırımını ne de sokaklarda “Hepimiz Ermeni'yiz” diye bağıranları unuttu…
Bunun yanında bugün kanlı terör örgütü PKK ile arasına mesafe koyamayan, oradan gelecek üç beş kanlı oy için kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklar ile terör örgütünü aklamaya ve paklamaya çalışanlarında elbette farkında…