Türkiye'de son dönemde ‘kilit' parti konumuna gelen MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yapmış olduğu basın toplantısında "MHP Cumhurbaşkanı adayı göstermeyecektir. MHP'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır.
Anayasa'da beraber hareket ettiğimiz parti ile beraber sonuç almanın Türkiye'nin hayrına olacağı inancındayız. Herhangi bir sebeple sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konulursa kendisinin bileceği iştir. 7 Ağustos'ta başlatılan ruha MHP sadıktır.
Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Yenikapı ruhuyla Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğiz." dedi.
Yapılan bu açıklama ile sosyal medyada bir çok kişi ‘'MHP, kapısına kilit vurmuştur. MHP'yi parti olarak bitirmiştir.'' şeklinde yorumlar yaptılar.
CHP'li Özgür Özel ise "Sayın Bahçeli MHP'nin kapısına 'tasfiye sürecindeyiz' diye asmış. Kapatıyoruz, batan geminin malları bunlar, seçmen İYİ Parti'ye, başka muhalefet partilerine gitsin, biz bu kadar benzeştiysek isteyen AKP'ye de gitsin. Zaman zaman İstanbul'da büyük mağazaların kapısında görürsünüz, 'patron çıldırdı, kapatıyoruz' diyerek kapış kapış malları dağıtırlar. MHP'nin durumu da böyle, patron çıldırdı, kapatıyoruz diyen, tasfiye sürecinde bir parti. Ciddiye alınacak bir durum yok karşımızda. Bir suçüstü durumu var." diye konuştu. Özel, Bahçeli'yi ‘Sarayın Kurşun Askeri' olmakla da suçladı.
MHP ve Sayın Bahçeli'yi tanımayanların Bahçeli'nin yapmak istediklerini anlamaları çok mümkün değildir. Bahçeli, ‘Siyaset, önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra da kendim için yapılır.' der. Böyle de yapar.
Biraz geriye gidip bakacak olursak; 2002 seçimleri öncesi, koalisyon ortakları tarafından arkasından çevrilen dolapları görmüş bunun da ülkeye zarar vermemesi için de Kocayayla Şenlikleri esnasında ‘'Hodri Meydan'' diyerek 3 Kasım Seçimleri için karar almıştı.
7 Haziran Seçimi sonrasında ise daha yüksek oy almış olmasına ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bahçeli'ye başbakan olması yönündeki teklifine rağmen, Sayın Bahçeli bu teklifi reddetmişti. Referandum sürecinde ise iddiaya göre Başbakan Binali Yıldırım tarafından bazı bakanlıklar teklif edilmiş onu da kabul etmemişti. ‘Siyaset, önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra da kendim için yapılır.' diyen birisini, siyaseti önce kendi menfaati, sonra ülkesi ve milleti için yapanların anlaması pek de mümkün değildir sanırım.
Bir önceki yazımda bahsetmiştim. Geçmiş seçimleri incelediğimizde ve yaptığımız araştırmalarda görüyoruz ki MHP'nin bir baraj sorunu yok. Baraj riski var mı? derseniz, baraj riski az da olsa var, zira MHP'nin taban oy oranı %8-9 arasındadır. Ancak, Bahçeli bu riski ortadan kaldıracaktır. Bunun için parti vitrinindeki yapacağı değişikliği de yakında yapılacak olan olağan kurultayda görmek gerekecektir. MHP'nin taban oyunu iki katına çıkarma potansiyeli de
vardır. Ak Parti'den çeşitli sebeplerle rahatsız olanlar için MHP ikinci bir adres olmuştur.
Son dönemde gündemi belirleyen kişi Sayın Bahçeli olmaktadır. Referandum sürecinde olduğu gibi ittifak söylemi ile gündemi belirleyen kişi de yine Bahçeli'dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ‘Yenikapı Ruhu' ile destek verecekleri ve ‘Cumhur İttifakı'' açıklaması da önemlidir. Bu ittifak bir ‘'Milli Mutabakat'' ittifakı olacaktır. Ki bu ittifak Türk seçmeninin % 70-% 75'ini kapsayacaktır.
Abdullah Gül'ün 696 sayılı KHK için paylaştığı tweet ‘'15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.''
Abdullah Gül'ün yapmış olduğu bu açıklamaya karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Gül'ü ‘CHP'nin kayığına' binmekle suçlamıştı ki uzun zamandan beri Abdullah Gül'ün bir hazırlık içerisinde olduğunu bizim gibi siyaseti gözlemleyenler görebilmektedir.
Abdullah Gül aday olabilir mi ya da Ali Babacan'ı aday yaparak, Babacan'ın adaylığını destekleyebilir mi onu zaman gösterecek ama o tarafta ciddi bir hazırlık, İYİ Parti ile yakın dirsek teması var.
Bahçeli, yapmış olduğu açıklama ile safını belirlemiştir. Önümüzdeki dönemde de kilit rol oynayacak olan MHP'nin tabanı olacaktır. Bahçeli'nin yapmış olduğu hamle de bu çerçevede değerlendirilmeli ve okunmalıdır.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hilmi Daşdemir
Bahçeli’nin Amacı Ne?
Türkiye'de son dönemde ‘kilit' parti konumuna gelen MHP'nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün yapmış olduğu basın toplantısında "MHP Cumhurbaşkanı adayı göstermeyecektir. MHP'nin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı adayı olmayacaktır.
Anayasa'da beraber hareket ettiğimiz parti ile beraber sonuç almanın Türkiye'nin hayrına olacağı inancındayız. Herhangi bir sebeple sayın Recep Tayyip Erdoğan aday olmaktan vazgeçerse, başka türlü gerekçeler ortaya konulursa kendisinin bileceği iştir. 7 Ağustos'ta başlatılan ruha MHP sadıktır.
Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazımdır. Cumhurbaşkanlığı seçiminde Yenikapı ruhuyla Recep Tayyip Erdoğan'ı destekleyeceğiz." dedi.
Yapılan bu açıklama ile sosyal medyada bir çok kişi ‘'MHP, kapısına kilit vurmuştur. MHP'yi parti olarak bitirmiştir.'' şeklinde yorumlar yaptılar.
CHP'li Özgür Özel ise "Sayın Bahçeli MHP'nin kapısına 'tasfiye sürecindeyiz' diye asmış. Kapatıyoruz, batan geminin malları bunlar, seçmen İYİ Parti'ye, başka muhalefet partilerine gitsin, biz bu kadar benzeştiysek isteyen AKP'ye de gitsin. Zaman zaman İstanbul'da büyük mağazaların kapısında görürsünüz, 'patron çıldırdı, kapatıyoruz' diyerek kapış kapış malları dağıtırlar. MHP'nin durumu da böyle, patron çıldırdı, kapatıyoruz diyen, tasfiye sürecinde bir parti. Ciddiye alınacak bir durum yok karşımızda. Bir suçüstü durumu var." diye konuştu. Özel, Bahçeli'yi ‘Sarayın Kurşun Askeri' olmakla da suçladı.
MHP ve Sayın Bahçeli'yi tanımayanların Bahçeli'nin yapmak istediklerini anlamaları çok mümkün değildir. Bahçeli, ‘Siyaset, önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra da kendim için yapılır.' der. Böyle de yapar.
Biraz geriye gidip bakacak olursak; 2002 seçimleri öncesi, koalisyon ortakları tarafından arkasından çevrilen dolapları görmüş bunun da ülkeye zarar vermemesi için de Kocayayla Şenlikleri esnasında ‘'Hodri Meydan'' diyerek 3 Kasım Seçimleri için karar almıştı.
7 Haziran Seçimi sonrasında ise daha yüksek oy almış olmasına ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Bahçeli'ye başbakan olması yönündeki teklifine rağmen, Sayın Bahçeli bu teklifi reddetmişti. Referandum sürecinde ise iddiaya göre Başbakan Binali Yıldırım tarafından bazı bakanlıklar teklif edilmiş onu da kabul etmemişti. ‘Siyaset, önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra da kendim için yapılır.' diyen birisini, siyaseti önce kendi menfaati, sonra ülkesi ve milleti için yapanların anlaması pek de mümkün değildir sanırım.
Bir önceki yazımda bahsetmiştim. Geçmiş seçimleri incelediğimizde ve yaptığımız araştırmalarda görüyoruz ki MHP'nin bir baraj sorunu yok. Baraj riski var mı? derseniz, baraj riski az da olsa var, zira MHP'nin taban oy oranı %8-9 arasındadır. Ancak, Bahçeli bu riski ortadan kaldıracaktır. Bunun için parti vitrinindeki yapacağı değişikliği de yakında yapılacak olan olağan kurultayda görmek gerekecektir. MHP'nin taban oyunu iki katına çıkarma potansiyeli de
vardır. Ak Parti'den çeşitli sebeplerle rahatsız olanlar için MHP ikinci bir adres olmuştur.
Son dönemde gündemi belirleyen kişi Sayın Bahçeli olmaktadır. Referandum sürecinde olduğu gibi ittifak söylemi ile gündemi belirleyen kişi de yine Bahçeli'dir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a ‘Yenikapı Ruhu' ile destek verecekleri ve ‘Cumhur İttifakı'' açıklaması da önemlidir. Bu ittifak bir ‘'Milli Mutabakat'' ittifakı olacaktır. Ki bu ittifak Türk seçmeninin % 70-% 75'ini kapsayacaktır.
Abdullah Gül'ün 696 sayılı KHK için paylaştığı tweet ‘'15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK'nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.''
Abdullah Gül'ün yapmış olduğu bu açıklamaya karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Gül'ü ‘CHP'nin kayığına' binmekle suçlamıştı ki uzun zamandan beri Abdullah Gül'ün bir hazırlık içerisinde olduğunu bizim gibi siyaseti gözlemleyenler görebilmektedir.
Abdullah Gül aday olabilir mi ya da Ali Babacan'ı aday yaparak, Babacan'ın adaylığını destekleyebilir mi onu zaman gösterecek ama o tarafta ciddi bir hazırlık, İYİ Parti ile yakın dirsek teması var.
Bahçeli, yapmış olduğu açıklama ile safını belirlemiştir. Önümüzdeki dönemde de kilit rol oynayacak olan MHP'nin tabanı olacaktır. Bahçeli'nin yapmış olduğu hamle de bu çerçevede değerlendirilmeli ve okunmalıdır.