Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de bugünlerde bambaşka bir rüzgâr esiyor... Nereye baksanız ya da kiminle konuşsanız herkesin dilinde Teknofest (Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali) var. Derin bir eksikliği, bir özlemi giderdiği için insanların gözleri gülüyor. Genç yaşlı fark etmiyor, Hazar'ın kıyısına kurulu festival alanına gittiğimizde, bizi insan seli karşılıyor. Çok değil, topu topu 4 yaşındaki bir festivalden söz ediyoruz.
Onun dalga dalga büyüyerek sınırları aşması ve ilk adımı da Azerbaycan'da atması bölgedeki yeni dinamizmi gösteriyor.
İnsanların gözlerindeki ışıltının nedeni bu olsa gerek...
Festival alanında büyük oranda dünyada öne çıkan savaşlar ve çatışmalar nedeniyle savunma sanayii eksenli teknoloji ürünleri sergileniyor ama arka planında dijital çağı yakalama arzusuyla dolu binlerce genç insanın arayışı var. Sanayi devrimini kaçıran toplumlar için bu yarışta olmak ayrı bir güven veriyor.
Özellikle de gençlere... Bu yüzden Bakü'deki festivalin en büyük izleyicileri, Başkan Erdoğan tanımıyla "Teknofest Gençleri"...

BİR ZİHNİYET DEVRİMİ
Kimi öğretmenleriyle, kimi anne-babasıyla her yaştan binlerce genç, birilerinin yaptığını değil, kendi içlerinden çıkanların ürettiği teknolojiyi görmeye gelmiş. Çoğu da sadece basit izleyici değil, kafasında "Ben yarın ne yapabilirim?" sorusuyla...
Onların ruh hâlini liseli bir genç özetledi:
"Teknofest'in Bakü'de yapılması yüreğimize hoş geldi. Bu çaba özümüzdeki ezikliği yıkıp atmamızın, özümüze güvenmemizin önünü açtı, daha da açacak."
Bu gençlerin rol model gözüyle baktıkları Selçuk Bayraktar da bu gerçeğe işaret ediyordu:
"Emin olun sizler de bu alanı gezdiğinizde aynı duyguyu yaşayacaksınız. Gözleriniz dolacak, heyecanlanacaksınız, gurur duyacaksınız. Başardıklarını gördüğünüzde içiniz titreyecek. Kardeş iki ülkenin el ele, omuz omuza teknoloji meşalesini yaktığı bir anın şafağındayız. Bugün bu ana eşlik eden gençler, yarın dünyaya yön verecek mühendisler, bilim insanları olacak."
Türkiye'de birileri bu gelişmeleri görmezden gelse de bu coğrafyada dijital çağı değiştirecek ve yönlendirecek müthiş bir dip dalga geliyor. Bugün bu gerçeği belki sadece savunma alanında görüyoruz ama yarın tıp veya enerji alanında insanlığın yararına olacak çok daha etkileyici gelişmelere tanık olabiliriz. Çünkü milyonlarca genç beyin, farklı farklı alanlarda müthiş bir çalışmanın içinde...

PATENTİNİ YURTDIŞINA SATANLAR
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın verdiği rakam bu açıdan çarpıcı:
"İnşallah Teknofest Azerbaycan da, kardeşlerimizin teknoloji serüveninde adeta bir mihenk taşı olacak. Biz bunun işaretini yarışmalara olan taleplerden net bir şekilde görebiliyoruz. Teknofest Azerbaycan'ın daha ilk senesinde yarışmalara binin üzerinde takım, 6 binin üzerinde yarışmacı başvurdu."
Bakü'de insana umut veren bu gelişmeler bir gerçeğe daha işaret ediyor. O da şu: Bugüne kadar kim bilir ne kadar çok girişimci, bilim adamı çalışıp üretti ama hiçbiri kendi ülkesinde o ürettiklerini hayata geçiremedi. Patentini başka ülkelere satan çok sayıda insanımız var. Geçmişte kendi uçağını yapacak girişimcilerin başına nelerin geldiğini de biliyoruz. İşte bunun için ithal ikameci lobileri durduracak, gençlerin önünü açacak güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç var. Alın insansız hava araçlarını... Eğer Başkan Erdoğan olmasaydı bugün dünyanın konuştuğu, harp tarihini değiştiren o araçlar yapılır mıydı?