SON DAKİKA
Hava Durumu

Uzayda yaşam izi mi bulundu?

Bilim insanları, Dünya dışında yaşam ihtimaline dair bugüne kadarki en güçlü işaretlerden birini uzak bir gezegende tespit ettiklerini duyurdu. Ancak uzmanlar, bu bulgunun kesin olarak "yaşam bulundu" anlamına gelmediğini özellikle belirtiyor.

Haber Giriş Tarihi: 22.04.2025 07:51
Haber Güncellenme Tarihi: 22.04.2025 07:52
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
Uzayda yaşam izi mi bulundu?

İngiliz bilim insanları, James Webb Uzay Teleskobu ile yaptıkları gözlemlerde Dünya’dan 124 ışık yılı uzaklıktaki K2-18b adlı gezegenin atmosferinde dikkat çekici kimyasal izlere rastladı. Bu izler arasında özellikle dimetil sülfür (DMS) ve muhtemelen dimetil disülfür (DMDS) öne çıkıyor. Dünya'da bu iki molekül yalnızca okyanuslardaki mikroskobik canlılar tarafından üretiliyor.

Cambridge Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nikku Madhusudhan liderliğindeki araştırma ekibi, bu moleküllerin varlığının gezegende biyolojik bir etkinliğe işaret edebileceğini belirtiyor.

K2-18b: Yaşanabilir Bir Gezegen mi?
Araştırmalara göre K2-18b'nin yüzeyi tamamen okyanusla kaplı olabilir ve atmosferi hidrojen açısından zengin. Bilim insanları, bu özelliklere sahip gezegenleri “Hycean Dünya” olarak adlandırıyor. Ayrıca gezegen, yıldızına olan uzaklığı bakımından yaşanabilir kuşakta yer alıyor; yani yüzeyinde sıvı su bulunabilecek ideal sıcaklıklara sahip.

Prof. Madhusudhan, "Bu tür gezegenlerde sülfür bazlı gazların bol miktarda bulunabileceği daha önce teorik olarak öngörülmüştü. Şimdi bunları gerçekten tespit ettik," ifadelerini kullandı.

Kesin Sonuç İçin Daha Fazla Veriye İhtiyaç Var
Elde edilen veriler oldukça umut verici görünse de bilim insanları temkinli yaklaşıyor. Bu moleküllerin biyolojik olmayan, kimyasal süreçlerle de ortaya çıkmış olabileceği ihtimali göz ardı edilmiyor.

Araştırmacılar, James Webb teleskobuyla yapılacak 16 ila 24 saatlik yeni gözlemlerle daha net sonuçlara ulaşılabileceğini ifade ediyor. Prof. Madhusudhan, "Bilimde ilerleme, ancak şüpheyle yaklaşarak ve tekrar tekrar test ederek mümkündür," diyor.

Farklı Görüşler, Süren Tartışmalar
MIT’den astrofizikçi Sara Seager ise gezegenin yapısı hakkında farklı görüşler bulunduğunu söylüyor. Kimilerine göre gezegen okyanuslarla kaplıyken, bazı araştırmacılar K2-18b'nin sıcak ve erimiş kaya tabakalarıyla kaplı bir mini-Neptün olabileceğini savunuyor.

Seager, “Bu bulgu heyecan verici, ama şimdilik yalnızca bir yaşam işareti olarak kalacak. Kesin bir sonuca ulaşmak yıllar sürebilir,” yorumunu yapıyor.

Kimyasal İzler Ne Anlama Geliyor?
Bilim insanları, K2-18b’deki DMS ve DMDS miktarlarının, Dünya’daki doğal seviyelerden binlerce kat daha fazla olabileceğini hesapladı. Ancak bu moleküllerin gerçekten var olup olmadığını netleştirmek için bağımsız araştırma ekiplerinin aynı veriler üzerinde çalışarak sonuçları doğrulaması gerekiyor.

Ayrıca bu moleküllerin varlığı halinde atmosferde birlikte bulunması gereken başka gazlar, örneğin etan (C2H6), henüz tespit edilemedi. Bu da araştırmada soru işaretlerine neden oluyor.

Bilimsel Olarak Ne Seviyedeyiz?
Araştırma şu anda “üç sigma” seviyesinde; yani sonuçların rastlantı olma olasılığı oldukça düşük, ama yine de kesin bir kanıt değil.

Prof. Madhusudhan, “Şu anki verilerle yaşamı tespit etme potansiyelimiz olduğunu gösterdik. Asıl soru şu: Biz insanlar, Dünya dışındaki bilinmeyen bir yaşam formunu bulmaya gerçekten hazır mıyız?” diyerek bilimsel olduğu kadar felsefi bir tartışmaya da kapı aralıyor.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.