Ak Parti ve MHP'nin Cumhur İttifakı sonrası, muhalefet partileri de 7 Haziran 2015 seçimlerinde ve 16 Nisan 2017 Halkoylaması sürecindeki resmi olamayan ittifaklarını resmiyete dökme çabası ve sancısı taşıyorlar. Daha önce üstü kapalı olarak yapılan ittifak her partide belli ölçüde bir rahatsızlık ortaya çıkarabilir.
Türk siyasal hayatına baktığımız zaman net bir şekilde göreceğimiz bir şey vardır. Darbeler belli ölçüde bir siyasal kırılma yapmıştır. 1999 genel seçimleri belli ölçüde bir düzeltmeyle birlikte kırılmaya sebep olmuş DSP 1995 seçimlerinde % 14,6 oy alırken 1999'da oy oranını % 50 artırarak % 22'ye çıkarmıştı, diğer taraftan 1995 seçimlerine Refah Partisi ile giren MHP oyunu % 18' taşımış idi. Siyasal kırılma ve düzeltmeler daha sonraki seçimlerde de devam etmiştir.
1999'da Fazilet partisi % 15,1 oy almıştı, Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra Saadet Partisi kuruldu. Diğer taraftan da Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi % 34,3 oy alırken, Saadet Partisi % 2,5 oy aldı. 2007 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi % 46,6 oy alırken, Saadet % 2,3 oy aldı. 2011 seçimlerine gelindiğinde de Adalet ve Kalkınma Partisi % 49,8 oy alırken Saadet Partisi oy oranı % 1,3'e düştü. Çok tartışılan ve Adalet ve Kalkınma Partisi aleyhine yoğun bir kampanya döneminin yaşandığı partinin genel başkanının değiştiği ilk seçimler olan 7 Haziran 2015 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi oyları %40,9'a düşerken, Saadet oyları sadece % 2,1 oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi oyları Saadet partisine gitmedi. Daha doğrusu giden oylar oldu ama oldukça sınırlı. Şu anki iktidarın belirlendiği 1 Kasım 2015 seçimlerinde de Adalet ve Kalkınma Partisi % 49,5 oy alırken, Saadet Partisi oyları % 0,7'de kaldı.
Buradan görüleceği gibi, Saadet partisi büyük parti olarak ömrünü tamamlamış bir partidir.
Adalet Partisi, Demokrat Parti, Anavatan ve Doğru Yol Parti'lerinin temsil ettiği seçmen kitlesini kucaklayan Adalet ve Kalkınma Partisi Milli Görüş çizgisini daha çok kucaklamıştır. Partinin ana damarı Milli Görüş çizgisidir. Hatta Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan en güvendiği isimleri Milli Görüş çizgisinden gelenlerden oluşturmuştur. Hala da devam etmektedir Ak Parti'deki Milli Görüş ağırlığı, Süleyman Soylu ve Mevlüt Çavuşoğlu gibi merkez sağdan gelen bir iki isim dışında Adalet ve Kalkınma Partisi milli görüş ağırlıklıdır.
Binde 7 oy oranı ile bakıp da anahtar parti konumuna sokmak gerçekleri görmekten kaçınmak demektir bir yerde de. 7 Haziran seçimlerinde Büyük Birlik Partisi ile birlikte seçim ittifakı yaptığı halde % 2,5 oy aldığını da unutmayalım.
Bizim bir atasözümüz var ‘'Bir bardak suda fırtına koparmak.'' diye. Saadet Parti'si üzerinden yapılan analizlere, Saadet Partisine yönelik güzellemelere baktıkça aklıma bu atasözü geliyor. Ancak, niceliksel olarak bakacak olursak Saadet Partisi ile yapılmak istenen bir bardak suda değil bir damla suda
fırtına koparma çabasıdır ki bu da mümkün değil. ‘'Damlaya damlaya göl olur.'' düşüncesi varsa onu bilemem ama üzülerek söyleyebilirim ki o da pek mümkün değil.
Sonuç olarak; Saadet Partisi tabanı Adalet ve Kalkınma Partisi tabanında temsil ediliyor hem de Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren çoğunluk siyasal kimlik olarak milli görüş çizgisinden olmasa da Adalet ve Kalkınma Partisi ana gövdesi milli görüş çizgisinden oluşuyor. Dolayısı ile Saadet Partisi güzellemeleri bazılarının beklediği gibi bir ‘'saadet' getirmez.
Yorum Ekle
Yorumlar
7 Haziran Seçimlerinden Çıkan Mesajlar/ Dersler
17.06.2015 14:14
Seçim sonuçları ile seçmenin öncelikli hedefi ‘mesaj' vermek idi.
Genel mesajlar ve partilere özel mesajlar diye ayrılabilir bunlar.Öncelikle genel mesajlara bakalım;
Seçmenin bir kısmı % 10 seçim barajına tepki olarak HDP'ye oy verdi. Çoğunluğunu Kürt seçmenlerden oluşmakla birlikte, demokr
7 Haziran Milletvekili Genel Seçimleriyle oluşan Meclis aritmetiği hiçbir partinin tek başına hükümet kurmasına izin vermedi. Öncelikle bir koalisyon hükümeti kurulması için bir süreç işleyecek; kurulamaz ise tekrar seçime gidilecek. Teamüllere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk önce
7 Haziran seçimleri, tek başına iktidar çıkmasına yetmediği gibi muhalefet partilerinin kendi aralarında bir koalisyon kurmalarına da imkan vermiyor.
Hal böyle olunca; geriye ya Ak Parti-CHP ya da Ak Parti- MHP koalisyon ihtimali kalıyor. CHP her düzeyde koalisyon kurmak için bir irade ortaya koyup
7 Haziran Seçimleri sonrasında hiçbir partinin tek başına hükümet kuramayacağının görüldü. Görülen bir diğer gerçek de muhaliflerin çok istediği CHP-MHP koalisyonunun da kurulmasının pek mümkün olmadığı idi. Çünkü CHP-MHP koalisyonu HDP olmadan kurulamıyor ve HDP ile isminin yanyana yazılması da MHP
Bugün ya da yarın Ak Parti ile CHP arasında bir koalisyon hükümeti kurulup
kurulmayacağı belli olacak.
Özellikle, Ak Parti tabanına bakılacak olursa, bu iki parti arasında koalisyon
istenmiyor. Hatta bir çoğu koalisyon yerine ‘tekrar' seçim istiyor.
Tekrar seçim olursa, Ak Parti'nin tek ba
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hilmi Daşdemir
Bir Damla Suda Fırtına Koparma Çabası
Ak Parti ve MHP'nin Cumhur İttifakı sonrası, muhalefet partileri de 7 Haziran 2015 seçimlerinde ve 16 Nisan 2017 Halkoylaması sürecindeki resmi olamayan ittifaklarını resmiyete dökme çabası ve sancısı taşıyorlar. Daha önce üstü kapalı olarak yapılan ittifak her partide belli ölçüde bir rahatsızlık ortaya çıkarabilir.
Türk siyasal hayatına baktığımız zaman net bir şekilde göreceğimiz bir şey vardır. Darbeler belli ölçüde bir siyasal kırılma yapmıştır. 1999 genel seçimleri belli ölçüde bir düzeltmeyle birlikte kırılmaya sebep olmuş DSP 1995 seçimlerinde % 14,6 oy alırken 1999'da oy oranını % 50 artırarak % 22'ye çıkarmıştı, diğer taraftan 1995 seçimlerine Refah Partisi ile giren MHP oyunu % 18' taşımış idi. Siyasal kırılma ve düzeltmeler daha sonraki seçimlerde de devam etmiştir.
1999'da Fazilet partisi % 15,1 oy almıştı, Fazilet Partisi kapatıldıktan sonra Saadet Partisi kuruldu. Diğer taraftan da Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Adalet ve Kalkınma Partisi kuruldu. 2002 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi % 34,3 oy alırken, Saadet Partisi % 2,5 oy aldı. 2007 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi % 46,6 oy alırken, Saadet % 2,3 oy aldı. 2011 seçimlerine gelindiğinde de Adalet ve Kalkınma Partisi % 49,8 oy alırken Saadet Partisi oy oranı % 1,3'e düştü. Çok tartışılan ve Adalet ve Kalkınma Partisi aleyhine yoğun bir kampanya döneminin yaşandığı partinin genel başkanının değiştiği ilk seçimler olan 7 Haziran 2015 seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi oyları %40,9'a düşerken, Saadet oyları sadece % 2,1 oldu. Adalet ve Kalkınma Partisi oyları Saadet partisine gitmedi. Daha doğrusu giden oylar oldu ama oldukça sınırlı. Şu anki iktidarın belirlendiği 1 Kasım 2015 seçimlerinde de Adalet ve Kalkınma Partisi % 49,5 oy alırken, Saadet Partisi oyları % 0,7'de kaldı.
Buradan görüleceği gibi, Saadet partisi büyük parti olarak ömrünü tamamlamış bir partidir.
Adalet Partisi, Demokrat Parti, Anavatan ve Doğru Yol Parti'lerinin temsil ettiği seçmen kitlesini kucaklayan Adalet ve Kalkınma Partisi Milli Görüş çizgisini daha çok kucaklamıştır. Partinin ana damarı Milli Görüş çizgisidir. Hatta Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan en güvendiği isimleri Milli Görüş çizgisinden gelenlerden oluşturmuştur. Hala da devam etmektedir Ak Parti'deki Milli Görüş ağırlığı, Süleyman Soylu ve Mevlüt Çavuşoğlu gibi merkez sağdan gelen bir iki isim dışında Adalet ve Kalkınma Partisi milli görüş ağırlıklıdır.
Binde 7 oy oranı ile bakıp da anahtar parti konumuna sokmak gerçekleri görmekten kaçınmak demektir bir yerde de. 7 Haziran seçimlerinde Büyük Birlik Partisi ile birlikte seçim ittifakı yaptığı halde % 2,5 oy aldığını da unutmayalım.
Bizim bir atasözümüz var ‘'Bir bardak suda fırtına koparmak.'' diye. Saadet Parti'si üzerinden yapılan analizlere, Saadet Partisine yönelik güzellemelere baktıkça aklıma bu atasözü geliyor. Ancak, niceliksel olarak bakacak olursak Saadet Partisi ile yapılmak istenen bir bardak suda değil bir damla suda
fırtına koparma çabasıdır ki bu da mümkün değil. ‘'Damlaya damlaya göl olur.'' düşüncesi varsa onu bilemem ama üzülerek söyleyebilirim ki o da pek mümkün değil.
Sonuç olarak; Saadet Partisi tabanı Adalet ve Kalkınma Partisi tabanında temsil ediliyor hem de Adalet ve Kalkınma Partisine oy veren çoğunluk siyasal kimlik olarak milli görüş çizgisinden olmasa da Adalet ve Kalkınma Partisi ana gövdesi milli görüş çizgisinden oluşuyor. Dolayısı ile Saadet Partisi güzellemeleri bazılarının beklediği gibi bir ‘'saadet' getirmez.
7 Haziran Seçimlerinden Çıkan Mesajlar/ Dersler
17.06.2015 14:14Seçim sonuçları ile seçmenin öncelikli hedefi ‘mesaj' vermek idi. Genel mesajlar ve partilere özel mesajlar diye ayrılabilir bunlar.Öncelikle genel mesajlara bakalım; Seçmenin bir kısmı % 10 seçim barajına tepki olarak HDP'ye oy verdi. Çoğunluğunu Kürt seçmenlerden oluşmakla birlikte, demokr
Koalisyon Kıskacında Türkiye
21.06.2015 21:287 Haziran Milletvekili Genel Seçimleriyle oluşan Meclis aritmetiği hiçbir partinin tek başına hükümet kurmasına izin vermedi. Öncelikle bir koalisyon hükümeti kurulması için bir süreç işleyecek; kurulamaz ise tekrar seçime gidilecek. Teamüllere göre Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ilk önce
MHP’nin İmtihanı
26.06.2015 10:147 Haziran seçimleri, tek başına iktidar çıkmasına yetmediği gibi muhalefet partilerinin kendi aralarında bir koalisyon kurmalarına da imkan vermiyor. Hal böyle olunca; geriye ya Ak Parti-CHP ya da Ak Parti- MHP koalisyon ihtimali kalıyor. CHP her düzeyde koalisyon kurmak için bir irade ortaya koyup
Mavi Boncuklar Dağıtılırken
19.07.2015 09:507 Haziran Seçimleri sonrasında hiçbir partinin tek başına hükümet kuramayacağının görüldü. Görülen bir diğer gerçek de muhaliflerin çok istediği CHP-MHP koalisyonunun da kurulmasının pek mümkün olmadığı idi. Çünkü CHP-MHP koalisyonu HDP olmadan kurulamıyor ve HDP ile isminin yanyana yazılması da MHP
Siyaset Bedel Ödetir
13.08.2015 18:46Bugün ya da yarın Ak Parti ile CHP arasında bir koalisyon hükümeti kurulup kurulmayacağı belli olacak. Özellikle, Ak Parti tabanına bakılacak olursa, bu iki parti arasında koalisyon istenmiyor. Hatta bir çoğu koalisyon yerine ‘tekrar' seçim istiyor. Tekrar seçim olursa, Ak Parti'nin tek ba