"Silvan'da ne oluyor?" u gerçekten öğrenmek ve Silvan gibi Cizre, Silopi gibi içimizi yakan olayların bir daha yaşanmamasını istiyorsanız vicdanınıza doğru sorular soracaksınız.
Evet "devletin zulmü ve katliamı var" diye koro halinde bağırıyorsunuz. Peki neden ve niçin sormuyor musunuz? Yaklaşık 20 yıldır zaten yönettiginiz bu şehirlerde kime karşı silaha basvuruyorsunuz? Şehirlerde hendekler kazıyorsunuz, bombalı,mayınlı tuzaklar hazırlıyorsunuz. Bunlar insan öldürmek için degil mi? Yani şunu mu demek istiyorsunuz "biz öldürürüz ama kimse bizi öldürmesin." Böyle bir dünya var mı?
Lütfen söyleyin. Niçin şiddetten başka yol ve yöntemi denemiyorsunuz? Sahiden siz Türkiye'yi bir Suriye,Irak ve İran olarak mı görüyorsunuz? Öyle olmadığını dünyanın en aptal insanı bile biliyor. Gerçi siz İran'da hendek kazmadınız hiç bir zaman. Bu da garip degil mi? Gelelim Suriye'ye; siz bugüne kadar Suriye'ye karşı tek bir sefer bile silahlı mücadele kararı almadınız. İlginç değil mi? Dünyanın en zalim rejimlerinden birisi olan Baas'a karşı şiddete başvurmuyorsunuz. Bunu size soran bile olmuyor. Sizce bu izah edilebilir bir durum mu?
Evet sorun Kürtlerin hakları ve Kürtlere yönelik baskı olmuş olsaydı her halde ilk sırada Türkiye olmazdı degil mi? Ama maalesef ideolojik saplantı yüzünden ilk sıraya Türkiye'yi koymanızdan kimse rahatsız görünmüyor. Acaba neden?
Siz doğru söylemiyorsunuz, sürekli yalan söyluyorsunuz. Ve yalanlarınızı Kürtlükle örtuyorsunuz. Günah değil mi? Bu kadar siyasi imkân varken bu çocukları ölmeye ve öldürmeye gönderiyorsunuz. Bunu niçin yapıyorsunuz? Sakın cevabınız 1990'ların,1920'lerin devletini tarif eden cevaplar olmasın. Ayıptır.
Eğer gerçekten derdiniz Kürtlük, barış ve özgürlükse sizin önünüzde bunu siyaseten engelleyecek bir devlet anlayışı yok. Bunu en iyi sizlerin bilmenize rağmen bunda ısrar etmenizin arkasında o köhnemiş stratejiniz olmasın. Hala 1800'lerdeki komünlerden sözetmeniz bunun açık göstergesi degil mi?
Ama ne yazıkki mevcut iktidardan nefret edenlerin size kendi konumları için verdikleri desteği çok önemseyip Kürtleri ateşe atmayı daha da hızlandırdınız. Sormadınız bunlar aslında Kürtlerin varlıklarına bile tahamül etmeyenlerdir diye.
Devleti, iktidarı eleştirelim tamam.. Ya PKK'nin yaptıklarına ne diyelim? Neden bu şiddetten vaz geçmiyorsun demeyelim mi? Artık yeter demek için daha ne kadar insan ölecek sorusunu hiç mi sormayalım?
Nereye kadar PKK'ye ne yapsa haklı. Çünkü o mağdurları temsil ediyor" yalanına sarılacağız? "Ben mağdurum her şey hakım" demek ne kadar ahlaki? Ve ona bu soruyu sormamak ne kadar vicdani?
Yazık değil mi?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İlhami Işık
Biraz vicdanınız varsa...
"Silvan'da ne oluyor?" u gerçekten öğrenmek ve Silvan gibi Cizre, Silopi gibi içimizi yakan olayların bir daha yaşanmamasını istiyorsanız vicdanınıza doğru sorular soracaksınız.
Evet "devletin zulmü ve katliamı var" diye koro halinde bağırıyorsunuz. Peki neden ve niçin sormuyor musunuz? Yaklaşık 20 yıldır zaten yönettiginiz bu şehirlerde kime karşı silaha basvuruyorsunuz? Şehirlerde hendekler kazıyorsunuz, bombalı,mayınlı tuzaklar hazırlıyorsunuz. Bunlar insan öldürmek için degil mi? Yani şunu mu demek istiyorsunuz "biz öldürürüz ama kimse bizi öldürmesin." Böyle bir dünya var mı?
Lütfen söyleyin. Niçin şiddetten başka yol ve yöntemi denemiyorsunuz? Sahiden siz Türkiye'yi bir Suriye,Irak ve İran olarak mı görüyorsunuz? Öyle olmadığını dünyanın en aptal insanı bile biliyor. Gerçi siz İran'da hendek kazmadınız hiç bir zaman. Bu da garip degil mi? Gelelim Suriye'ye; siz bugüne kadar Suriye'ye karşı tek bir sefer bile silahlı mücadele kararı almadınız. İlginç değil mi? Dünyanın en zalim rejimlerinden birisi olan Baas'a karşı şiddete başvurmuyorsunuz. Bunu size soran bile olmuyor. Sizce bu izah edilebilir bir durum mu?
Evet sorun Kürtlerin hakları ve Kürtlere yönelik baskı olmuş olsaydı her halde ilk sırada Türkiye olmazdı degil mi? Ama maalesef ideolojik saplantı yüzünden ilk sıraya Türkiye'yi koymanızdan kimse rahatsız görünmüyor. Acaba neden?
Siz doğru söylemiyorsunuz, sürekli yalan söyluyorsunuz. Ve yalanlarınızı Kürtlükle örtuyorsunuz. Günah değil mi? Bu kadar siyasi imkân varken bu çocukları ölmeye ve öldürmeye gönderiyorsunuz. Bunu niçin yapıyorsunuz? Sakın cevabınız 1990'ların,1920'lerin devletini tarif eden cevaplar olmasın. Ayıptır.
Eğer gerçekten derdiniz Kürtlük, barış ve özgürlükse sizin önünüzde bunu siyaseten engelleyecek bir devlet anlayışı yok. Bunu en iyi sizlerin bilmenize rağmen bunda ısrar etmenizin arkasında o köhnemiş stratejiniz olmasın. Hala 1800'lerdeki komünlerden sözetmeniz bunun açık göstergesi degil mi?
Ama ne yazıkki mevcut iktidardan nefret edenlerin size kendi konumları için verdikleri desteği çok önemseyip Kürtleri ateşe atmayı daha da hızlandırdınız. Sormadınız bunlar aslında Kürtlerin varlıklarına bile tahamül etmeyenlerdir diye.
Nerede vidani bakış? Nerede ahlaki duruş? Sormanız gerekmiyor mu?
Devleti, iktidarı eleştirelim tamam.. Ya PKK'nin yaptıklarına ne diyelim? Neden bu şiddetten vaz geçmiyorsun demeyelim mi? Artık yeter demek için daha ne kadar insan ölecek sorusunu hiç mi sormayalım?
Nereye kadar PKK'ye ne yapsa haklı. Çünkü o mağdurları temsil ediyor" yalanına sarılacağız? "Ben mağdurum her şey hakım" demek ne kadar ahlaki? Ve ona bu soruyu sormamak ne kadar vicdani?
Yazık değil mi?