dahi çalmayan AK Partililer bölgede seçimi kazanmayı hak etmediler.
Şimdi çıkıp, HDP ve dolaylı olarak PKK bizi tehdit etti diyorlar. Yedik mi? Genel Merkez yer ama biz
bunu yemeyiz. Yemeyeceğiz de.
HDP'ye gelince; HDP seçimlerde olağanüstü çalıştı. Kapısını çalmadık vatandaş bırakmadı. AK Partiye
oy verdiğini bildiği vatandaşa dahi defalarca gitti. Kibarca gitti, kendini anlattı ve tehdit de etmedi.
İkna komisyonları kurdu. Büyükbaşlara gitti ve büyük başları da ikna etti. Sonuç olarak da haklı bir
zafer kazandı.
AK Partinin 7 Haziran Genel seçimlerinden dersler ve ödevler çıkarması lazım ama görünen o ki,
bundan dersler çıkarılmamış. Hala birileri “tehdit edildik” diyerek beceriksizliklerini örtmeye
çalışıyorlar.
Başka bir değişle, zekâmızla dalga geçiyorlar, kendi zekâlarını da öve öve bitiremiyorlar. Klasik Türkiye
toplumu özelliğini çok iyi yansıtıyorlar. Sahi bu dalaverelere inananlar hala var mı?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Birileri zekâmızla dalga geçiyor
Bizim toplumun kendine münhasır özellikleri var ve o özellikler bizim ruh halimizi, hayata bakış
açımızı yansıtır. Zeki insanları severiz ama bizden zekisini asla sevmeyiz.
Narsistlikte kimse elimize su dökemez. Başkasını överken, kendi zekâsını balandıra balandıra anlatan
ve aslında övgüyü sevmediğimizin altını çizen ince de bir zekâmız var.
Hatalı olduğumuzu asla kabul etmeyiz, hata yapsak dahi bile bile o hatayı savunma erdemini
oluşturan bizden başka kaç toplum var. Çokça özür dileriz ama affedilmek için değil, kendi haklılığımızı
dayatmayı erdem olarak yansıtırız.
AK Parti bölgede korkunç oy kaybı yaşadı ve hemen kusurları örtmek için, türlü türlü hallere girildi.
Şimdi televizyon, televizyon tartışma programlarına katılıp, bölgede HDP'nin nasıl tehdit ettiğini
anlatma tipi bir moda başladı.
Milletvekili adayları ve Vekiller, İl Teşkilatları HDP'nin tehditler sonucu oyunu arttırdığını anlatıyorlar.
Genel Merkez bunu yer mi? Şuan yemiş görünüyor ama kazın ayağı öyle değil.
PKK, kırsalda ve özellikle köylerde tehdit etmiştir, psikolojik baskı oluşturmuştur. İkna komisyonları
kurup, büyük başlarla görüşmüştür ve hatta bunun sonucunda sonuçta almıştır.
AK Parti 7 Haziran Genel Seçimleri öncesi yapılan seçimlerde bazı köylerde ful çekerken, 7 Haziran'da
oy dahi alamamıştır.
AK Partililer 7 Haziran Genel Seçimlerinde bölgede tehdit edildiklerini iddia ediyorlar ama bu iddianın
altyapısı yok. Genel Merkezi etkilemek için yapılan bu tip açıklamalar siyasetin doğasına aykırı ama
sokakta siyaset yapamayanlar, bu şekilde kendilerini pazarlıyorlar.
Genel Merkezin, partilerine ve partililerine yapılan saldırıları çokça önemsediği bilinen bir gerçek.
Hele de Sayın Erdoğan bu şekilde gündeme gelenleri siyaseten hep değerlendirdi.
Bunu bilen politikacılarda bazen kendi aracına ve evine saldırıyı bizzat kendileri organize etti, sonra
tabi top HDP'ye atıldı.
Bunlar bölgede yaşandı ve bunu çok iyi bilenler var ama AK Parti Genel Merkezi bu saldırıları hala
ödüllendiriyor. Oysa siyasete atılan birinin bu tip olaylarla karşılaşması çok da normal değil midir?
Gelelim gerçeklere:
AK Parti bölgede oylarını kaybetmişse bunun birçok nedeni var ama en önemli nedeni Kürt
sorunundaki politika değişikliğidir.
“Kürt sorunu vardır” diyen Recep Tayyip Erdoğan sonra çıkıp, “Kürt sorunu yoktur, Kürt
vatandaşlarımın sorunları vardır” dedi ve bu AK Partiye oy veren AK Partilileri dahi HDP'nin kucağına
itti.
Sayın Erdoğan'ın bu cümleyi kurduğu günden sonra, bölgede bir değişim başladı. AK Parti listelerinin
açıklandığı gün ise, AK Parti'nin kendi ayağına kurşun sıktığı gündü.
İnsan istese bu kadar kötü ve ederi olmayan bir aday liste çıkaramaz. Bunu bölgede kime sorarsanız,
bunun böyle olduğunu söyler. Listeler açıklandıktan sonra, partide büyük kopmalar oldu. “Biz koyun
değiliz” diyen taban barajı geçmek isteyen ve barışı tesis edeceğini iddia eden HDP'ye kaydı.
Seçimlerde AK Partili teşkilatlar ve Milletvekili adayları çok zayıftı ve seçimde “çalışmadılar” desek
yeridir. HDP'li eski Belediye Başkanı seçim sonrası dedi ki, “bu AK Partililer hiç çalışmadıkları halde
Batman'da Diyarbakır'da, Mardin'de nasıl birer Milletvekili götürdüler.”
Aynen öyle. Bu durumun özetidir. Sokaklarda gezmeyen, mahallelere gitmeyen, tabanının kapısını
dahi çalmayan AK Partililer bölgede seçimi kazanmayı hak etmediler.
Şimdi çıkıp, HDP ve dolaylı olarak PKK bizi tehdit etti diyorlar. Yedik mi? Genel Merkez yer ama biz
bunu yemeyiz. Yemeyeceğiz de.
HDP'ye gelince; HDP seçimlerde olağanüstü çalıştı. Kapısını çalmadık vatandaş bırakmadı. AK Partiye
oy verdiğini bildiği vatandaşa dahi defalarca gitti. Kibarca gitti, kendini anlattı ve tehdit de etmedi.
İkna komisyonları kurdu. Büyükbaşlara gitti ve büyük başları da ikna etti. Sonuç olarak da haklı bir
zafer kazandı.
AK Partinin 7 Haziran Genel seçimlerinden dersler ve ödevler çıkarması lazım ama görünen o ki,
bundan dersler çıkarılmamış. Hala birileri “tehdit edildik” diyerek beceriksizliklerini örtmeye
çalışıyorlar.
Başka bir değişle, zekâmızla dalga geçiyorlar, kendi zekâlarını da öve öve bitiremiyorlar. Klasik Türkiye
toplumu özelliğini çok iyi yansıtıyorlar. Sahi bu dalaverelere inananlar hala var mı?