SON DAKİKA

Buz dağına bir bakış

Yazının Giriş Tarihi: 23.05.2017 11:49
Yazının Güncellenme Tarihi: 23.05.2017 11:49

Evlenip boşanmanın bize oranla çok daha kolay olduğu ülkeler var... Arkadaşım bir Arap ülkesinde sürekli değişen 4 kişilik eş kadrosu olan hocalarından bahsetmişti... Tabi çok laçka edilecek konular değil bunlar lakin beyaz gelinlik beyaz kefen sorunsalı var ya hani... Nasıl bir pranga ise ayaklarda... İntiharlar cinayetlere gebe bu yanlış ifade... Bir de kefeni ölmeden 20 yıl önce giyen hanımlar var ya çamaşır suyu koklayarak kafa buluyorlar tüm gün tüm gün evi dezenfekte ederek... Ya da evdeki damacanaya örtü, kediye köpeğe kıyafet örenler...Kendisini alışverişin rehabilite eden kollarına atanlar... 99 çeşit pasta eşliğinde gıybetin dibine vurulan günlerde soluğu alanlar... Tepkilerini böyle yaşıyorlar belki de pasif direniş...
Ya erkekler... Eve girmemek için çeşitli bahaneler...

Hani iki adam bir yerde içiyorlarmış...
Biri diğerine demiş ki :
- Senin hanım kızmaz mı eve geç gidiyorsun diye ?
Öbürü de :
- Ben evli değilim ki !
Deyince....
Arkadaşı :
- Peki evli değilsen eve niye geç gidiyorsun ya Hu ?
Demesin mi ?

Sonuçta arkadaş olamamak, arkadaş kalamamak büyük problem... Farklı hobiler çok uzaklaştırıyor bazen eşleri birbirinden...
Boşanma oranlarının çokluğundan yakınıyoruz ya aslında bu, buz dağının görünen yüzü... Yapayalnız yalnızlığını bir türlü paylaşamayan ve kağıt üzerinde evliliği devam eden insanlar da çok... Beyaz kefen telkini kulaklarına fısıldanan...
Çalışma koşullarının ağırlığı sevimsizleştiriyor hepimizi tamam... Lakin evlatlarımızın yuvası cennet bahçelerinden bir bahçe olmayı hak ediyor, bir cehennem çukuru değil... Bir Amerikan dizisindeki gibi herkesin birbirini çok tahkir edici bir tonda eleştirdiği evlatların babaya "Karışma, sen sus !" anneye "Sen ne bilirsin zaten?" demedikleri... Sabır ve şükürle süslü olsa evlerimiz... Sıfır beden mankenlere yahud havuzlu malikane sahibi iş adamlarına özenilmeyen... Mutluluğun tek kıstası bunlarmış gibi gösteriliyor ya dizilerde... Aşktan başka dertleri de yok seküler yaşamlarında... Sabun köpüğü değil ki hayat , soap operalar gibi yaşansın...
Hayat, bir yolculuk ; yol arkadaşı da yoldan mühim bunu biliyoruz... Ayna olup zamanla benzeşiyor da eşler birbirlerine... Bu yüzden sorumluyuz seçimlerimizden her iki cihanda da... Anne- baba okulu şeklinde eğitimlerle destekleyip ciddi projeler geliştirmezsek felaket... Sevgisiz Avrupai aile tipi gittikçe yaygınlaşıyor ülkemizde de , herkesin kendi yalnızlığını yaşadığı... Sofalarda oturup hasbihal etmedikten sonra kim söz edebilir ki aileden ? Derde dermandır o sohbetler "ashab-ı suffa" dan beri... Kırk yılda bir gelen misafirlere ayrılan kullanılmadan çürüyen mobilyalarla dolu odalar yaşam alanı olsa biraz nefes alsak ne güzel olur... Buz dağında yaşamak yerine...
Nüket Belsan Taşören

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
logo
Hür Haber En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.