Türkiye 16 Nisan 2017'de yapılan yeni anayasa referandumuyla birlikte yeni bir yönetim sistemine geçti.Başkanlık sistemi milletin oylarıyla kabul edildi.AK Parti'nin liderliğinde MHP'nin de desteğiyle millet CHP,HDP ve muhalefet partilerinin çoğunluğuna 'değişimin önünde durmayın açın milletin önünü' dedi. Özellikle CHP lideri bu durumu anlamamaktaki ısrarını neden hala sürdürüyor ? Referandum sonuçlarına gölge düşürmeye çalışmasının sebebi nedir ? Böyle bir yol izleyerek hangi amaca hizmet ediyor ? CHP liderinin bu tutumu Türkiye'de hangi yaraya merhem oluyor ? Soruları çoğaltabiliriz ancak bunlarda çözüm değil. Sonuca bakmak lazım lafı eğip bükmeden,mızıkçılık yapmadan referandumda milletin aldığı karara saygı duymak demokrasinin gereğidir.
Yeni sistemde nasıl bir yol haritası belirlenmelidir ? CHP liderinin parti içinde bunları tartışmaya açması gerekirken Sayın Kılıçdaroğlu Sayın Meral Akşener'den medet umuyor.
CHP'nin son dönemde ki en büyük eksikliklerindendir kendi öz değerlerini, önemli isimlerini yok saymak.AK Parti iktidar partisi olduğu kadar CHP'nin yanlış ve hatalı politikaları yüzünden aynı zamanda anamuhalefet partisi olmak zorunda kalıyor. İşte sorun tam bu noktadadır.CHP görevini yapmıyor.
Düşünebiliyor musunuz ? Referandumdan galip çıkan AK Parti anamuhalefet partisinin de yapması gereken yönetim kademesindeki değişiklikler için hızlı kararlar alıyor önemli bir kısmını hayata geçiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu ise ana muhalefette de olması gereken bu haklı değişim taleplerini dile getiren olursa kulağından tutup partiden dışarı atmakla tehdit ediyor.
Referandumdan sonra AK Parti genel başkanlığına seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan kurucu lideri olduğu AK Parti'de ciddi bir değişimden söz ediyor.Özellikle AK Parti teşkilatlarındaki metal yorgunluğuna dikkat çekip teşkilatların süratle yenileneceği söylüyor.Sayın Erdoğan parti içindeki her aksayışı fark edebilecek tecrübeye ve birikime sahip önemli olanda budur liderlik bunu gerektirir. Siyaset aynı zamanda hızlı düşünüp hızlı karar alabilme sanatıdır.Ankara,İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerimizde referandumda alınan oy oranlarına baktığımızda bu değişikliklerin faydalı olacağı kanaati netleşiyor..Aslında İzmir'i bu noktada ayrı tutmak gerekiyor İzmir AK Parti il başkanı Bülent Delican'ın tüm bağlantıları araştırıldığında alınan oy oranıyla ilişkilerinin paralellik gösterdiği açık ve net bir şekilde anlaşılacaktır.AK Parti Kadın kolları İzmir eski il başkanı Özen Kızılırmak ve gençlik kolları İzmir eski il başkanı Bilal Kırkpınar döneminde yapılan saha çalışmalarını göremiyoruz onların dönemindeki ekip ruhu birlikteliği İzmir'deki Ak partililerce mumla aranıyor.Elbette mevcut kadın ve gençlik kolları il başkanları da ellerinden gelen tüm gayret ve çabayı sarf ediyorlar ancak balık baştan kokuyor onların kusurunun olmadığı söyleniyor.AK Parti ilkelerinden kuruluş felsefesinden bihaber 'il başkanlığı' kimliğinden başka kendisine siper edebileceği hiçbir özelliği olmayan bir şahıstan AK Parti değerlerine sahip çıkmasını beklemek büyük bir hatadır ki sonuç ortada. AK Parti İzmir'e malum şahıs atandığı günden bu yana oylarda sürekli ve sistemli olarak ciddi bir düşüş yaşanıyor bu durumun her yönüyle sorgulanması gerekir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan teşkilatlardaki bu yorgunluğu gördü yılların teşkilatçısının gözünden bu durumun kaçması çok zor mutlaka müdahale edecek ve AK Parti tüm Türkiye'de özlenen ve beklenen heyecana en kısa sürede kavuşacaktır.
Sayın Kılıçdaroğlu hala geçmişte yaşıyor,hala referandum sonuçlarını tartışmaya açmak için tüm enerjisini boş yere tüketiyor, bunun yerine yönetim kademesinde değişikliğe gitse, il ve ilçe örgütlerinin çalışmalarını yeniden gözden geçirse Sayın Deniz Baykal'ın önerdiği gibi başkanlık yarışında kiminle yola çıkacaklarını belirlese inanıyorum ki CHP olarak çok daha başarılı olurlar.
Başbakan Binali Yıldırım İzmir'den milletvekili ,AK Parti genelbaşkan yardımcısı ve İzmir teşkilatlarının çok yakından tanıdığı isimler İzmir'den milletvekili ancak CHP'nin oy oranında düşüş değil yükseliş yaşanıyor.İzmir büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu faktörü CHP için rol model olabilir,İzmir'de bütün kesimlerin ortak uzlaşı noktası olmak gerçekten çok zor ancak Kocaoğlu bunu başarmış görünüyor.Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi için ekonomide yeniden şaha kalkmak için CHP'nin değişimin karşısında değil yanında olması gerekir.Kısır çekişmelerin Türkiye'ye hiçbir faydası yoktur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
CHP değişimin gücüne neden inanmıyor?
Türkiye 16 Nisan 2017'de yapılan yeni anayasa referandumuyla birlikte yeni bir yönetim sistemine geçti.Başkanlık sistemi milletin oylarıyla kabul edildi.AK Parti'nin liderliğinde MHP'nin de desteğiyle millet CHP,HDP ve muhalefet partilerinin çoğunluğuna 'değişimin önünde durmayın açın milletin önünü' dedi. Özellikle CHP lideri bu durumu anlamamaktaki ısrarını neden hala sürdürüyor ? Referandum sonuçlarına gölge düşürmeye çalışmasının sebebi nedir ? Böyle bir yol izleyerek hangi amaca hizmet ediyor ? CHP liderinin bu tutumu Türkiye'de hangi yaraya merhem oluyor ? Soruları çoğaltabiliriz ancak bunlarda çözüm değil. Sonuca bakmak lazım lafı eğip bükmeden,mızıkçılık yapmadan referandumda milletin aldığı karara saygı duymak demokrasinin gereğidir.
Yeni sistemde nasıl bir yol haritası belirlenmelidir ? CHP liderinin parti içinde bunları tartışmaya açması gerekirken Sayın Kılıçdaroğlu Sayın Meral Akşener'den medet umuyor.
CHP'nin son dönemde ki en büyük eksikliklerindendir kendi öz değerlerini, önemli isimlerini yok saymak.AK Parti iktidar partisi olduğu kadar CHP'nin yanlış ve hatalı politikaları yüzünden aynı zamanda anamuhalefet partisi olmak zorunda kalıyor. İşte sorun tam bu noktadadır.CHP görevini yapmıyor.
Düşünebiliyor musunuz ? Referandumdan galip çıkan AK Parti anamuhalefet partisinin de yapması gereken yönetim kademesindeki değişiklikler için hızlı kararlar alıyor önemli bir kısmını hayata geçiriyor. Sayın Kılıçdaroğlu ise ana muhalefette de olması gereken bu haklı değişim taleplerini dile getiren olursa kulağından tutup partiden dışarı atmakla tehdit ediyor.
Referandumdan sonra AK Parti genel başkanlığına seçilen Cumhurbaşkanı Erdoğan kurucu lideri olduğu AK Parti'de ciddi bir değişimden söz ediyor.Özellikle AK Parti teşkilatlarındaki metal yorgunluğuna dikkat çekip teşkilatların süratle yenileneceği söylüyor.Sayın Erdoğan parti içindeki her aksayışı fark edebilecek tecrübeye ve birikime sahip önemli olanda budur liderlik bunu gerektirir. Siyaset aynı zamanda hızlı düşünüp hızlı karar alabilme sanatıdır.Ankara,İstanbul ve İzmir gibi büyükşehirlerimizde referandumda alınan oy oranlarına baktığımızda bu değişikliklerin faydalı olacağı kanaati netleşiyor..Aslında İzmir'i bu noktada ayrı tutmak gerekiyor İzmir AK Parti il başkanı Bülent Delican'ın tüm bağlantıları araştırıldığında alınan oy oranıyla ilişkilerinin paralellik gösterdiği açık ve net bir şekilde anlaşılacaktır.AK Parti Kadın kolları İzmir eski il başkanı Özen Kızılırmak ve gençlik kolları İzmir eski il başkanı Bilal Kırkpınar döneminde yapılan saha çalışmalarını göremiyoruz onların dönemindeki ekip ruhu birlikteliği İzmir'deki Ak partililerce mumla aranıyor.Elbette mevcut kadın ve gençlik kolları il başkanları da ellerinden gelen tüm gayret ve çabayı sarf ediyorlar ancak balık baştan kokuyor onların kusurunun olmadığı söyleniyor.AK Parti ilkelerinden kuruluş felsefesinden bihaber 'il başkanlığı' kimliğinden başka kendisine siper edebileceği hiçbir özelliği olmayan bir şahıstan AK Parti değerlerine sahip çıkmasını beklemek büyük bir hatadır ki sonuç ortada. AK Parti İzmir'e malum şahıs atandığı günden bu yana oylarda sürekli ve sistemli olarak ciddi bir düşüş yaşanıyor bu durumun her yönüyle sorgulanması gerekir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan teşkilatlardaki bu yorgunluğu gördü yılların teşkilatçısının gözünden bu durumun kaçması çok zor mutlaka müdahale edecek ve AK Parti tüm Türkiye'de özlenen ve beklenen heyecana en kısa sürede kavuşacaktır.
Sayın Kılıçdaroğlu hala geçmişte yaşıyor,hala referandum sonuçlarını tartışmaya açmak için tüm enerjisini boş yere tüketiyor, bunun yerine yönetim kademesinde değişikliğe gitse, il ve ilçe örgütlerinin çalışmalarını yeniden gözden geçirse Sayın Deniz Baykal'ın önerdiği gibi başkanlık yarışında kiminle yola çıkacaklarını belirlese inanıyorum ki CHP olarak çok daha başarılı olurlar.
Başbakan Binali Yıldırım İzmir'den milletvekili ,AK Parti genelbaşkan yardımcısı ve İzmir teşkilatlarının çok yakından tanıdığı isimler İzmir'den milletvekili ancak CHP'nin oy oranında düşüş değil yükseliş yaşanıyor.İzmir büyükşehir belediye başkanı Aziz Kocaoğlu faktörü CHP için rol model olabilir,İzmir'de bütün kesimlerin ortak uzlaşı noktası olmak gerçekten çok zor ancak Kocaoğlu bunu başarmış görünüyor.Türkiye'de demokrasinin güçlenmesi için ekonomide yeniden şaha kalkmak için CHP'nin değişimin karşısında değil yanında olması gerekir.Kısır çekişmelerin Türkiye'ye hiçbir faydası yoktur.