ABD merkezli Demokrasiyi Savunma Vakfı'nın (FDD) hazırladığı "Trump'tan Biden'a ABD UlusalGüvenliğinin Gelecekteki Yolu" başlıklı raporu yazanlardan biri de 2011 yılında CHP'den Bursa Milletvekili seçilen AykanErdemir...
Erdemir ismi önemli, çünkü onun CHP Parti Meclisi'ne 1107 oyla seçilmesi ve milletvekili olmasıyla CHP'nin "Cemaat" yani FETÖ'yle sıcak ilişki kurması arasında bir paralellik var. O tarihten sonra CHP Genel Başkanı KemalKılıçdaroğlu dahil CHP'lilerin FETÖ'ye bakışları değişmiş ve ilginç bir görüşme trafiği başlamıştır.
Okulların ziyaret edilmesi, ortak paneller düzenlenmesi ve en önemlisi CHP'lilerin yoğun ABD ziyareti o tarihlerden sonra başladı. 2013 yılı bu açıdan bir dönüm noktasıydı. Çok üzerinde durulmadı ama o yıl tam üç CHP heyeti, ABD'yi ziyaret etti. En son Aralık 2013'te yapılan ziyarette Kılıçdaroğlu da vardı. O geziyle ilgili eski CHP Milletvekili, Emekli Büyükelçi OnurÖymen manidar bir tespit yapmıştı:
"Akılda yalnız Cemaat'le buluşmakaldı."
Tıpkı Biden'a sunulan rapor gibiCHP'lilerin FETÖ'cülerle ABD'de buluşmasınınaltında da CHP Milletvekili Erdemir'inimzası vardı. 15 Temmuz'dan sonraErdemir, tipik bir FETÖ'cü gibi ABD'yeyerleşecek ve bir daha dönmeyecekti. Hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca "devletin güvenliğine ilişkin belgeleritahrip etme ve hile ile çalma" suçundan arama kararı çıkarılacak ve dava açılacaktı.
Ama hâlâ CHP'yle bağı sürüyor ki, CHP Genel Başkan Yardımcıları Selin SayekBöke, Fethi Açıkel ve Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun da yazarı oldukları Yeni Arayış sitesinde yazıları duruyor. Oysa son bir-iki yıldır ABD'de FETÖ'cülerle birlikte azgın bir Türkiyedüşmanı olarak her olayın ve etkinliğin içinde yer alıyor. Şimdi Biden'a sunulan rapordaki Türkiye bölümünde neler yazdığına gelelim. Yazı, ABD'nin çıkarlarını önceleyen şu tespitle başlıyor:
"ABD'nin ulusal çıkarları,Trump'ın Erdoğan gibi otokratlarlakişisel ilişkileri nedeniyle son dörtyılda defalarca zarar görmüştür." Bunu tersine çevirmek için de şöyledevam ediyor:
"Geçtiğimiz dört yıl içinde yaşananolaylar, Erdoğan'ın düşmancaeylemlerini tersine çevirmenin en etkiliyolunun -sadece geçici olarak daolsa- tutarlı bir ikili politika bağlamındagözdağı vermek veya cezai tedbirleruygulamak olduğunu göstermektedir."
Eski CHP Milletvekili Erdemir, aynıtavrı, S-400, F-35 ve ABD Konsolosluğu'ndaçalışan iki kişinin tutuklanması konularındada sürdürüyor. Ama asıl nefretini ise DoğuAkdeniz meselesinde kusuyor:
"Doğu Akdeniz konusundaTürkiye'nin saldırganlığı devam etmektedir. Revizyonist 'Mavi Vatan' doktrinirehberliğinde Ankara, GKRYve Yunanistan tarafından talep edilensularda gaz araştırması yapmış,Libya'ya İslamcı vekilleri konuşlandırmışve Trablus'u Türkiye'nin Mısırve Yunan sularına yönelik iddialarınıtanıyan bir anlaşmayı imzalamaya zorlamıştır."
Açıkça Mavi Vatan kavramını da itibarsızlaştırarakTürkiye'nin Akdeniz'de saldırganolduğunu söylüyor. Merak ediyorum, acabaCHP yönetimi mi bu yaklaşımlardan etkileniyoryoksa FETÖ'cü Erdemir mi eski partisindenetkileniyor?
Bu FETÖ'cünün ihaneti bu kadarla da sınırlı değil. Onun Biden'a sunduğu önerilere CHP yönetimi ne der bilemem ama çok benzerlikler var. Demokrasiye destekten Türk sivil toplum örgütlerine parasal kaynak aktarmaya, Halkbank'tan IMF'ye çağrıya kadar bir dizi öneri var. Onlara da yarın devam edelim.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Mahmut Övür
CHP’li-FETÖ’cü Erdemir ve Mavi Vatan
ABD merkezli Demokrasiyi Savunma Vakfı'nın (FDD) hazırladığı "Trump'tan Biden'a ABD Ulusal Güvenliğinin Gelecekteki Yolu" başlıklı raporu yazanlardan biri de 2011 yılında CHP'den Bursa Milletvekili seçilen Aykan Erdemir...
Erdemir ismi önemli, çünkü onun CHP Parti Meclisi'ne 1107 oyla seçilmesi ve milletvekili olmasıyla CHP'nin "Cemaat" yani FETÖ'yle sıcak ilişki kurması arasında bir paralellik var. O tarihten sonra CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dahil CHP'lilerin FETÖ'ye bakışları değişmiş ve ilginç bir görüşme trafiği başlamıştır.
Okulların ziyaret edilmesi, ortak paneller düzenlenmesi ve en önemlisi CHP'lilerin yoğun ABD ziyareti o tarihlerden sonra başladı. 2013 yılı bu açıdan bir dönüm noktasıydı. Çok üzerinde durulmadı ama o yıl tam üç CHP heyeti, ABD'yi ziyaret etti. En son Aralık 2013'te yapılan ziyarette Kılıçdaroğlu da vardı. O geziyle ilgili eski CHP Milletvekili, Emekli Büyükelçi Onur Öymen manidar bir tespit yapmıştı:
"Akılda yalnız Cemaat'le buluşma kaldı."
Tıpkı Biden'a sunulan rapor gibi CHP'lilerin FETÖ'cülerle ABD'de buluşmasının altında da CHP Milletvekili Erdemir'in imzası vardı. 15 Temmuz'dan sonra Erdemir, tipik bir FETÖ'cü gibi ABD'ye yerleşecek ve bir daha dönmeyecekti. Hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca "devletin güvenliğine ilişkin belgeleri tahrip etme ve hile ile çalma" suçundan arama kararı çıkarılacak ve dava açılacaktı.
Ama hâlâ CHP'yle bağı sürüyor ki, CHP Genel Başkan Yardımcıları Selin Sayek Böke, Fethi Açıkel ve Kılıçdaroğlu'nun oğlu Kerem Kılıçdaroğlu'nun da yazarı oldukları Yeni Arayış sitesinde yazıları duruyor. Oysa son bir-iki yıldır ABD'de FETÖ'cülerle birlikte azgın bir Türkiye düşmanı olarak her olayın ve etkinliğin içinde yer alıyor.
Şimdi Biden'a sunulan rapordaki Türkiye bölümünde neler yazdığına gelelim. Yazı, ABD'nin çıkarlarını önceleyen şu tespitle başlıyor:
"ABD'nin ulusal çıkarları, Trump'ın Erdoğan gibi otokratlarla kişisel ilişkileri nedeniyle son dört yılda defalarca zarar görmüştür."
Bunu tersine çevirmek için de şöyle devam ediyor:
"Geçtiğimiz dört yıl içinde yaşanan olaylar, Erdoğan'ın düşmanca eylemlerini tersine çevirmenin en etkili yolunun -sadece geçici olarak da olsa- tutarlı bir ikili politika bağlamında gözdağı vermek veya cezai tedbirler uygulamak olduğunu göstermektedir."
Eski CHP Milletvekili Erdemir, aynı tavrı, S-400, F-35 ve ABD Konsolosluğu'nda çalışan iki kişinin tutuklanması konularında da sürdürüyor. Ama asıl nefretini ise Doğu Akdeniz meselesinde kusuyor:
"Doğu Akdeniz konusunda Türkiye'nin saldırganlığı devam etmektedir. Revizyonist 'Mavi Vatan' doktrini rehberliğinde Ankara, GKRY ve Yunanistan tarafından talep edilen sularda gaz araştırması yapmış, Libya'ya İslamcı vekilleri konuşlandırmış ve Trablus'u Türkiye'nin Mısır ve Yunan sularına yönelik iddialarını tanıyan bir anlaşmayı imzalamaya zorlamıştır."
Açıkça Mavi Vatan kavramını da itibarsızlaştırarak Türkiye'nin Akdeniz'de saldırgan olduğunu söylüyor. Merak ediyorum, acaba CHP yönetimi mi bu yaklaşımlardan etkileniyor yoksa FETÖ'cü Erdemir mi eski partisinden etkileniyor?
Bu FETÖ'cünün ihaneti bu kadarla da sınırlı değil. Onun Biden'a sunduğu önerilere CHP yönetimi ne der bilemem ama çok benzerlikler var. Demokrasiye destekten Türk sivil toplum örgütlerine parasal kaynak aktarmaya, Halkbank'tan IMF'ye çağrıya kadar bir dizi öneri var. Onlara da yarın devam edelim.