Uzun zamandır Türkiye'de sorun üreten mevcut ucube hükümet sistemini dert etmeyenler, öneri getirmeyenler, bugün canhıraş biçimde "Cumhurbaşkanlığı sistemi"ne hem de toplumu korkutarak karşı çıkıyor.

"Tek adam geliyor, Meclis devreden çıkıyor" gibi popülist yaklaşımlar ve münazarayı aşmayan tartışmalar dışında doğrusu dişe dokunur bir eleştiri yok.

Bunun bir nedeni mevcut muhalefet aktörlerinin, bilinçli biçimde vesayet sistemini savunmasıysa, bir diğer nedeni de dünyadaki hükümet sistemleri konusunda bilgi sahibi olmamalarıdır.

Rahmetli Uğur Mumcu'nun dediği gibi tam bir, "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma" durumu.

Oysa Türkiye'de dünyadaki mevcut hükümet sistemlerini ayrıntılı anlatan çok sayıda kitap, değerlendirme ve analiz var. Biraz okunmuş olsa yeter. Şimdi onlara yeni bir kitap daha eklendi:

"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi"...

Yazarı Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in başdanışmanlığını yapan Onur Erim.

Erim'i böyle bir kitap yazmaya iten iki önemli motivasyon var: İlki eğitimi ve siyasi tecrübesi, ikincisi de Türkiye'nin 2001'de yaşadığı o büyük ekonomik kriz.

Lisans eğitimini ABD'de tamamlayan Erim, lisans bitirme çalışmalarını da "Dar BölgeSeçim Sistemi" ve "Başkanlık Sisteminin Türkiye'deki Uygulamaları" üzerine yoğunlaştırdı.

Ardından Washington ve Pekin'de siyasi seçim kampanyaları ve uluslararası ticaret konularında eğitim aldı.
İlk siyasi tecrübesini 1992'de Beyaz Saray'da stajyer olarak, ikincisini ise 1996'da Clinton-Gore Başkanlık Seçim Kampanyası Etnik Seçmenler Masası'nda görev alarak yaşadı.

Bu eğitim geçmişine 2001'deki ekonomik kriz tecrübesi de eklendi.

O günlerde genç bir işadamı olarak iflasa sürüklenen Erim, yaşananları yönetim sistemine bağlıyor ve şöyle diyordu: "O kriz benim kalbimdeki bir yara. İki kişinin ihtirası yüzünden,bu ülke batma noktasına geldi, binlerce insan perişan oldu. Güçlü bir sistem olsaydı o iki kişi ülkenin kaderiyle oynayamazdı.

O günden sonra hükümet sistemlerine daha çok kafa yordum." İşte "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi" kitabı, bu tecrübelerin bir ürünü olarak ortaya çıktı. Tanıtım toplantısı da, sunumu ve katılımıyla bu tecrübeye uygundu. Toplantıda, eski AB Bakanı Egemen Bağış, kitabın yayıncısı da olan AK Parti Milletvekili İsmet Uçma, genç işadamları ve çok sayıda medya mensubu vardı.

Sade ve okunması kolay kitabın içeriğine fazla girmeden birkaç çarpıcı not iletmek istiyorum.

Yazar kitabı iddialı bir başlıkla sunuyor:

"Demokratik Yönetim Biçimlerine Türkiye Katkısı"...

Bunu da şöyle açıklıyor: "Ülkemiz yeni bir tecrübe yaşayacak. Sorunlar çıkmayacak demek mümkün değil ama bu sistemin diğer başkanlık örneklerinden önemli farkları var. Muhalefetin de sert eleştirdiği özellikle iki konuda, bu sistem aslında olumlu örnek olacak. Başkan yardımcılıklarının seçilmemesi ve bütçe konusunda yaşanacak krizi aşma formülü.

Göreceksiniz bu iki tecrübeyi önümüzdeki yıllarda başka ülkeler örnek alacak."

Onur Erim'in hem kitapta hem de konuşmasında dillendirdiği şu tespiti de bir hayli iddialı:

"Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş, Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana, memleketin geleceği için atılacak en büyük ve en önemli adımdır." Eğer gerçekten bu ülkenin geleceğini düşünüyor ve kendinizi sorumlu hissediyorsanız bu ve benzeri kitapları okumak gerekiyor. İyi okumalar.