Binali Yıldırım Aralık 2014'te İzmir'de açık ve net bir şekilde "Yeni Türkiye'nin yeni yol güzergahında nöbet değişiminde Başbakanımız Ahmet Davutoğlu'nu iş başına getirdik, görev verdik''. Geçmişte söylenen bu sözün anlamını idrak edemeyenler bugün Sayın Davutoğlu'nun Ak Parti genelbaşkanlığından ayrılma kararı alması üzerine Ak Parti'de bir çatlama olur mu ?beklentisi içerisine girdiler. Elbette siyaset arenasında rakiplerinizin hatalarını, yanlışlarını, eksikliklerini millete anlatmanız gerekir bunda hiçbir beis yoktur.
Ancak Sayın Davutoğlu hadisesi böyle değildir. Muhalefet partileri olarak ‘bu bir saray darbesidir' demenin millette hiçbir karşılığı yoktur. Bugün yaşananlar şaşırtıcı değildir olağandır. Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti'nin tartışmasız tek lideridir onun isteği dışında hiçkimse hiçbir girişimde bulunamaz. Sayın Erdoğan birisine Ak Parti'den ‘Git' dediği anda gitmek zorundadır.

Lafı eğip bükmenin manası yok Binali Yıldırım'ın sözlerinin anlamı şudur ‘Arkadaş kendini sakın seçilmiş gibi hissetme öyle bir havaya girme sana görev verdik eğer dediklerimizin dışına çıkarsan görevi geri alırız'. Nitekim sonuçta aynen böyle oldu.

Sayın Cumhurbaşkanı ne isterse Ak Parti'de o olur. Sayın Davutoğlu Türkiye için önemli bir siyasetçi önemli bir akademisyendir ancak işin buraya kadar uzaması uygun olmamıştır. Ak Parti'de Sayın Erdoğan dışında hiçkimse ben seçimle geldim diyemez.

Sayın Binali Yıldırım o sözü söylediği anda Sayın Davutoğlu ya istifa edecekti yada sineye çekip Başbakanlığa devam Beştepe'de toplayacak' dedi. Başbakan Davutoğlu'na sordular doğru mu? Diye. Başbakan Davutoğlu ‘5 Ocak'ta böyle bir toplantı yok' derken Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise “İzmir milletvekili olmanın dışında bir sıfat taşımayan Binali Bey'in bu açıklaması yanlıştır” ifadelerini kullanmıştı. Sonuç 19 Ocak 2015'te bakanlar kurulu Beştepe'de Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın huzurlarındaydı.

Ak Parti'de bir dağılma veya çözülme bekleyen muhalefet liderleri büyük bir yanılgı içerisindedir. Böyle bir beklenti içinde olmaları büyük bir acziyettir. MHP genel başkan adayı Meral Akşener'in bir anda belli çevrelerce kabul görmesinin tek sebebi muhalefet liderlerinin etkisizliğindendir.

Sayın Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının çok sertleşmesi, hakarete varması siyaset kurumuna zarar veriyor.

Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı süresi boyunca muhalefet liderleri sürekli Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı muhatap aldılar sayın Davutoğlu'nu yok saydılar şimdi ise Sayın Davutoğlu'nu baş tacı ediyorlar bu ne yaman çelişkidir. İstediğiniz bu değil miydi ?
Muhalefet olarak Yeni anayasa ve başkanlık sistemini istemiyorsanız çıkın meydanlara geç kalmadan millete anlatın çünkü Cumhurbaşkanı Erdoğan meydanlara indimi malumunuz üzerine istediğini almadan geri dönmez…