Diyarbakır’da bir AP milletvekili: Tomas Zdechovsky
Yazının Giriş Tarihi: 12.11.2019 14:05
Yazının Güncellenme Tarihi: 12.11.2019 14:05
Dünyada gündem yoğun. Doğal olarak Avrupa'da ve Türkiye'de de.
Latin Amerika'da, Ortadoğu'da, Asya'da ve Avrupa'da toplumsal olayları kaygıyla izlemekteyiz. İnsanlar sokaklarda. Suriye'de savaş acımasız bir şekilde sürmekte Irak'ta terör can almaya ve insanları yaralamaya devam ediyor.
İspanya'da bir kez daha seçim yapıldı. Aşırı sağcı popülistler kazanmaya devam ettiler. İspanya'da hükümetin nasıl kurulacağını hep birlikte merak etmekteyiz. Almanya'da federal hükümetin Aralık ayı sonrasında ne olacağını merak ediyoruz. Bu arada Hannover'de Türkiye kökenli bir Yeşil Belediye Başkanı var artık. Almanya'da Türk kökenli belediye başkanlarının sayısı artıyor. Seviniyoruz.
13 Kasım 2019 Çarşamba Günü ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan onunla buluşacak. ABD'de gerçekleşecek olan bu görüşme Suriye'nin geleceği ve terörle mücadele açısından çok önemli.
Kısacası gündemimiz dolu.
Tüm bu gelişmeler olurken 3 Eylül 2019 tarihinden beri haftalardır Diyarbakır'da HDP İl Merkezi Binası önünde onlarca anne ve baba oturma eylemi yapmaktalar. Evlatları için. Çünkü onların çocukları PKK terör örgütü tarafından kaçırıldılar. O çocuklar beyinleri yıkandıktan sonra ellerine silah verilip insanlık düşmanı bir terör örgütünün emrinde savaştırılmakta. Üstelik HDP parti merkezi kaçırılan çocukların son kez görüldüğü adres konumunda.
Anne ve babalar, evlatlarının teröre kurban edilmesine elbette haklı olarak karşılar. HDP'nin PKK terör örgütüne destek vermesine kızgınlar. HDP'ye giden evlatlarının bir daha eve dönmemesi ve ardından PKK terör örgütünde oldukları haberleri gelmesi onları “kahretmekte”.
HDP, Türkiye'nin doğusunda Kürt seçmenlerin oyuyla seçilen bir parti olmasına rağmen Kürt ailelere en büyük kötülüğü yapmakta. Türkiye'yi kana bulayan PKK terör örgütüne karşı tavır alamayan HDP, Kürt seçmenler için büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de Kürt ailelerin çocuklarının kandırılarak terör örgütüne katılmalarının sağlanmasında HDP'nin oynadığı “çirkin rol” çok acı bir durum.
Anne ve babalar haftalardır HDP Diyarbakır İl Binası önündeler.
Tüm Türkiye onlarla dayanışma halinde. Milletvekilleri, sanatçılar, iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve daha bir çok kesimden insanlar Diyarbakır'a giderek anne ve babaları desteklemekteler.
Buna karşın maalesef en başta Avrupa'dan ne politikacılar ne de medya bugüne kadar Diyarbakır'daki bu haklı direnişi görmezden geldiler. PKK terör örgütü ya da HDP söz konusu olduğunda mahkemelerde ya da eylemelerde hiç eksik olmayan bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki diplomatları da hala Diyarbakır HDP İl Binası'nın yolunu bulamamış bir haldeler.
Bir kez daha Avrupa'nın çifte standartı sergilenmekte. Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da, Danimarka'da ya da İsveç'te ellerinde PKK ya da YPG terör örgütlerinin paçavralarıyla meclislerde şov yapan milletvekilleri PKK terör örgütünün kaçırdığı çocuklar konusunda sessiz. PKK terör örgütü hakkında gerçek dışı iddiaları haber yaparak bu terör örgütünün alkışını alan gazeteciler de nedense PKK terör örgütünün kaçırdığı çocukların anne ve babaları ile konuşmayı başaramadılar. Yazık.
İşte böylesine PKK terörüne karşı çıkmanın Avrupa'da zor olduğu bir ortamda vicdanının sesini dinleyerek Diyarbakır'a gelen Avrupa Parlamentosu milletvekili Tomas Zdechovsky'i alkışlıyoruz.
Bundan bir yıl önce Avrupa Parlamentosu'nda PKK terör örgütüne destek verenlere de tepki gösteren ve bir basın bildirisi ile “PKK terör örgütüne yönelik yasağın Avrupa Parlamentosu'nda tam olarak uygulanmasını da” haklı olarak talep eden Çek milletvekili Tomas Zdechovsky cesur bir adım attı. Çünkü onun attığı bu adımı PKK terör örgütüne destek veren Avrupalı kesimlerden çekinerek atamayan ve çekinen çok milletvekili var. Avrupa'da demokrasi adına çok acı bu durum. PKK terör örgütüne destek verenler milletvekillerinin vicdanlarının sesini dinleyerek Diyarbakır'a gelmesini engellemekteler. Bir çok milletvekili bu adımı atarlarsa siyasi kariyerleri tehlikeye düşer ve medyada kendilerine karşı “linç kampanyası” olur diye korkmaktalar.
İşte tüm bu baskılara rağmen Tomas Zdechovsky'nin Diyarbakır'da HDP İl Binası önünde evlatları için oturan ve evlatlarını geri almadan evlerine dönmeyecek olan anne ve babalarla konuşan Avrupa Parlamentosu milletvekili Zdechovsky insanlık adına çok anlamlı bir adım attı.
Anne ve babaları dinleyen Zdechovsky “PKK terör örgütünün Avrupa Birliği'nin terör örgütü listesinde olan bir terör örgütü olduğunu” belirttikten sonra evlatları için direnen anne ve babaları desteklediğini ve onlar için “dua edeceğini” söyledi. Ayrıca Diyarbakır'a bir kez daha gelmeyi ve geldiğinde evlatlarını geri alan anne ve babalarla birlikte evlatlarının dönüşünü kutlayacağını da dile getirdi.
Dileğimiz Avrupalı milletvekillerinin Tomas Zdechovsky'nin yaptığı gibi vicdanlarının sesini dinleyerek tüm baskılara rağmen Diyarbakır'daki anne ve babalara destek olmaları.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ozan Ceyhun
Diyarbakır’da bir AP milletvekili: Tomas Zdechovsky
Dünyada gündem yoğun. Doğal olarak Avrupa'da ve Türkiye'de de.
Latin Amerika'da, Ortadoğu'da, Asya'da ve Avrupa'da toplumsal olayları kaygıyla izlemekteyiz. İnsanlar sokaklarda. Suriye'de savaş acımasız bir şekilde sürmekte Irak'ta terör can almaya ve insanları yaralamaya devam ediyor.
İspanya'da bir kez daha seçim yapıldı. Aşırı sağcı popülistler kazanmaya devam ettiler. İspanya'da hükümetin nasıl kurulacağını hep birlikte merak etmekteyiz. Almanya'da federal hükümetin Aralık ayı sonrasında ne olacağını merak ediyoruz. Bu arada Hannover'de Türkiye kökenli bir Yeşil Belediye Başkanı var artık. Almanya'da Türk kökenli belediye başkanlarının sayısı artıyor. Seviniyoruz.
13 Kasım 2019 Çarşamba Günü ABD Başkanı Donald Trump'ın daveti üzerine Türkiye Devlet Başkanı Recep Tayyip Erdoğan onunla buluşacak. ABD'de gerçekleşecek olan bu görüşme Suriye'nin geleceği ve terörle mücadele açısından çok önemli.
Kısacası gündemimiz dolu.
Tüm bu gelişmeler olurken 3 Eylül 2019 tarihinden beri haftalardır Diyarbakır'da HDP İl Merkezi Binası önünde onlarca anne ve baba oturma eylemi yapmaktalar. Evlatları için. Çünkü onların çocukları PKK terör örgütü tarafından kaçırıldılar. O çocuklar beyinleri yıkandıktan sonra ellerine silah verilip insanlık düşmanı bir terör örgütünün emrinde savaştırılmakta. Üstelik HDP parti merkezi kaçırılan çocukların son kez görüldüğü adres konumunda.
Anne ve babalar, evlatlarının teröre kurban edilmesine elbette haklı olarak karşılar. HDP'nin PKK terör örgütüne destek vermesine kızgınlar. HDP'ye giden evlatlarının bir daha eve dönmemesi ve ardından PKK terör örgütünde oldukları haberleri gelmesi onları “kahretmekte”.
HDP, Türkiye'nin doğusunda Kürt seçmenlerin oyuyla seçilen bir parti olmasına rağmen Kürt ailelere en büyük kötülüğü yapmakta. Türkiye'yi kana bulayan PKK terör örgütüne karşı tavır alamayan HDP, Kürt seçmenler için büyük bir hayal kırıklığı oldu.
Tüm bunlar yetmiyormuş gibi bir de Kürt ailelerin çocuklarının kandırılarak terör örgütüne katılmalarının sağlanmasında HDP'nin oynadığı “çirkin rol” çok acı bir durum.
Anne ve babalar haftalardır HDP Diyarbakır İl Binası önündeler.
Tüm Türkiye onlarla dayanışma halinde. Milletvekilleri, sanatçılar, iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve daha bir çok kesimden insanlar Diyarbakır'a giderek anne ve babaları desteklemekteler.
Buna karşın maalesef en başta Avrupa'dan ne politikacılar ne de medya bugüne kadar Diyarbakır'daki bu haklı direnişi görmezden geldiler. PKK terör örgütü ya da HDP söz konusu olduğunda mahkemelerde ya da eylemelerde hiç eksik olmayan bazı AB üyesi ülkelerin Türkiye'deki diplomatları da hala Diyarbakır HDP İl Binası'nın yolunu bulamamış bir haldeler.
Bir kez daha Avrupa'nın çifte standartı sergilenmekte. Almanya'da, Hollanda'da, Belçika'da, Danimarka'da ya da İsveç'te ellerinde PKK ya da YPG terör örgütlerinin paçavralarıyla meclislerde şov yapan milletvekilleri PKK terör örgütünün kaçırdığı çocuklar konusunda sessiz. PKK terör örgütü hakkında gerçek dışı iddiaları haber yaparak bu terör örgütünün alkışını alan gazeteciler de nedense PKK terör örgütünün kaçırdığı çocukların anne ve babaları ile konuşmayı başaramadılar. Yazık.
İşte böylesine PKK terörüne karşı çıkmanın Avrupa'da zor olduğu bir ortamda vicdanının sesini dinleyerek Diyarbakır'a gelen Avrupa Parlamentosu milletvekili Tomas Zdechovsky'i alkışlıyoruz.
Bundan bir yıl önce Avrupa Parlamentosu'nda PKK terör örgütüne destek verenlere de tepki gösteren ve bir basın bildirisi ile “PKK terör örgütüne yönelik yasağın Avrupa Parlamentosu'nda tam olarak uygulanmasını da” haklı olarak talep eden Çek milletvekili Tomas Zdechovsky cesur bir adım attı. Çünkü onun attığı bu adımı PKK terör örgütüne destek veren Avrupalı kesimlerden çekinerek atamayan ve çekinen çok milletvekili var. Avrupa'da demokrasi adına çok acı bu durum. PKK terör örgütüne destek verenler milletvekillerinin vicdanlarının sesini dinleyerek Diyarbakır'a gelmesini engellemekteler. Bir çok milletvekili bu adımı atarlarsa siyasi kariyerleri tehlikeye düşer ve medyada kendilerine karşı “linç kampanyası” olur diye korkmaktalar.
İşte tüm bu baskılara rağmen Tomas Zdechovsky'nin Diyarbakır'da HDP İl Binası önünde evlatları için oturan ve evlatlarını geri almadan evlerine dönmeyecek olan anne ve babalarla konuşan Avrupa Parlamentosu milletvekili Zdechovsky insanlık adına çok anlamlı bir adım attı.
Anne ve babaları dinleyen Zdechovsky “PKK terör örgütünün Avrupa Birliği'nin terör örgütü listesinde olan bir terör örgütü olduğunu” belirttikten sonra evlatları için direnen anne ve babaları desteklediğini ve onlar için “dua edeceğini” söyledi. Ayrıca Diyarbakır'a bir kez daha gelmeyi ve geldiğinde evlatlarını geri alan anne ve babalarla birlikte evlatlarının dönüşünü kutlayacağını da dile getirdi.
Dileğimiz Avrupalı milletvekillerinin Tomas Zdechovsky'nin yaptığı gibi vicdanlarının sesini dinleyerek tüm baskılara rağmen Diyarbakır'daki anne ve babalara destek olmaları.