ABD’den İsrail’e kalkan! Uluslararası Af Örgütü'nün soykırım raporuna ret

İşgalci İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerine kara, hava ve denizden yürüttüğü saldırılar, ardında ölü ve yaralıların yanı sıra büyük yıkımlar bırakarak 427. gününde sürüyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı, Uluslararası Af Örgütü'nün (Amnesty International) hazırladığı ve İsrail'in Gazze'de soykırım suçu işlediğini öne süren raporu kabul etmediklerini ve bu değerlendirmeye katılmadıklarını duyurdu.

Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Vedant Patel, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, raporun ulaştığı sonuçları "kabul edilemez" olarak nitelendirdi. Patel, "Raporla ilgili haberleri gördüm ve bu sonuçlara katılmıyoruz. Daha önce de belirttiğimiz gibi, soykırım iddiaları asılsızdır" dedi.

"Soykırım Bulgularına Katılmıyoruz"
Patel, Uluslararası Af Örgütü gibi kurumların Gazze'deki durumla ilgili bilgi sağlama konusunda önemli bir role sahip olduğunu kabul ederken, örgütün bu rapordaki soykırım iddialarını desteklemediklerini ifade etti. Ayrıca, Gazze'deki insani krizle ilgili endişelerin sürdüğünü, ancak bu durumun soykırım suçlamalarını doğrulamadığını savundu.

İsrail'in uluslararası insani hukuka uymasının "ahlaki ve stratejik bir öncelik" olduğunu belirten Patel, "Bu konuyu doğrudan İsrail ile gündeme getirmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

Uluslararası Af Örgütü'nün Raporu

Uluslararası Af Örgütü'nün "Kendinizi Alt İnsan Gibi Hissediyorsunuz: İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere Yönelik Soykırımı" başlıklı raporunda, İsrail'in Gazze'deki eylemlerinin ve yetkililerin açıklamalarının soykırım niyetini ve suçunu ortaya koyduğu ifade edildi.

Raporda, İsrail'in 7 Ekim 2023'te başlattığı Gazze saldırılarının, uluslararası hukukta yasaklanmış eylemler içerdiği ve bu eylemlerin üst düzey yetkililer tarafından yönlendirildiği belirtildi. Soykırım suçunun gerçekleşmesi için bir grubun tamamen yok edilmesinin gerekmediği, niyetin bu suç için yeterli olduğu vurgulandı.

Rapora göre, İsrail'in Gazze'deki saldırılarının detaylı incelemesi kapsamında 212 kişiyle görüşülmüş, uydu görüntüleri ve diğer görsel kanıtlar değerlendirilmişti. Ayrıca, İsrailli yetkililerin açıklamaları ve eylemlerine ilişkin raporlar İsrail'e sunulmuş, ancak herhangi bir yanıt alınamamıştı.