Türkiye'de uzun bir süredir aksiyon dalında bir film çekilmiyor.Cüneyt Arkın'ın ve Atıl Tarkan'ın o vurdulu kırdılı filmleri yeni nesillerde yeterli düzeyde heyecan yaratmıyor.Günümüz aksiyon filmlerinde aranan en önemli özellik şiddet. Filmlerde ne kadar ölüm,yanma,patlama,tecavüz sahnesi olursa o kadar geniş bir izleyici kitlesine ulaşır.Bu basit kuralı sinema dünyamızın önemli starları,aktörleri,senaristleri,yönetmenleri, yapımcıları göremediler.Her zaman ki gibi her derde çare bulan,siyaset dünyamızın önemli isimleri bu eksikliği gördü.Açığı görür görmez hedeflerini Hollywood'un sinema dünyasındaki saltanatına son vermek olarak belirlediler.
Bütün dünya Hollywood'a esir edilemezdi. 'Dünya Hollywood'dan büyüktür' dediler.Filme gerçeklik kazandıran çakma sahneleri ellerinin tersiyle itip,gerçek sahneler planladılar, ölümler bile gerçek olacaktı ,öyle çakma, ketçaptan kan olmayacak, bizzat kanın gerçeği akıtılacaktı.İzlenme oranında Titanik'in ruhuna bile Fatiha okutacaklardı.Şimdi aktörlerimize gelelim.Sevda Noyan,Fatih Tezcan, Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven,Sırrı Süreyya Önder ve Doğu Perinçek. Hiçbir film kadınsız olmaz rolü de çok etkili olmalı.Bu filmde Sevda Noyan'ın rolü; dünyadan bihaber,normal insanlar gibi yaşayan komşularından hangilerini ve hangi ölüm aracıyla öldüreceğini belirlemesi.Sevda hanımın rolü çok basit çünkü komşularının kurbanlık kuzu gibi öldürüleceklerinden haberleri yok.
Filmin diğer önemli aktörü Fatih Tezcan, O'da çevresindeki hangi kadına,hangi kıza el koyacağını belirlemiş,alıp götürecek,hiç kimse kendisine itiraz etmeyecek,zorluk çıkarmayacak, büyük ihtimalle bu söylediklerini silahlarla yapacaktır,beğendiği el koyduğu kadın ve kızlara ne yapacağı noktasında film gereği bir gizem var.Diğer oyuncu Akademi dünyasının adeta 100 akı Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven.O oynayacağı rolü kendisi seçmiş, çünkü gerçek Prof. Dr.lar kendisine demişler ki 'okumuş adama rol biçilemez' .Özgüven'in kendisine belirlediği rol 12 ile 17 yaş arasındaki kız çocuklarına zorla evlilik yaptırmak, sokaklarda yanında bir imamla yapışık ikiz gibi dolaşacak kız çocuklarının kimliklerine bakacak, yaşları 12 ile 17 arasındaysa imam anında nikahı kıyacak, çocuk yaştaki kız evlendirilecek.Buraya kadar filmin hiçbir sahnesinde,5 saniyede olsa rol verilmeyen Sırrı Süreyya Önder hem iyi bir yönetmen hem de senarist olarak bu duruma isyan etti.Manasız bir şekilde bağırmaya başladı ''Gelin hele gelin,bırakın gelsinler' diyerek herkese meydan okudu.Filmin tam orta yerinde çarşı pazar karıştı çekimler durdu.Sırrı Süreyya Önder kendisine yapılan bu saygısızlığa,siyasetçi kimliğinin verdiği avantajla, 'İYİ Parti HDP' ye aracı gönderdi' dedi.Gündem bir anda değişti, sanatla siyaset birbirlerine girdi filmin konusu değişti.Ortada film kalmadı,tüm emekler heba oldu gitti.
Elinde bir kapla 'ne kaparım' diye kenarda bekleyen Doğu Perinçek adeta çıldırdı 1 saniyelik bile rol verilmemişti. Sırrı Süreyya Önder, Perinçek'in sanat hayatını başlamadan bitirmişti.Ancak 'HDP' sözünü duyan Doğu Perinçek kulaklarını dikti,olayları dinledi,çok korkmuştu,aklı yerinden çıkmıştı haklı olarak. Çünkü Kandil'de Abdullah Öcalan'ın ayağına gidip Öcalan'a gül verirken saçtığı gülücüklerin resimleri gölgesi gibi Perinçek'i her yerde takip ediyordu.Ağzını her açtığında bu resimleri karşısına çıkarıyorlardı.Perinçek'te yılların tecrübesi birikmişti,akacak bereketli mecra arıyordu,manevra kabiliyeti yılanın belini kıracak düzeydeydi. O'da madem sanat bitti o halde siyasette 'bende varım' diyerek müthiş bir siyasi dehayla önemli bir hamle yaptı 'HDP kapatılsın' diyerek gündeme tutunabileceği,gündemde kalabileceği son dala yapıştı.Bu kolaycılığı gören, siyasetten karnını doyuran kurnazlar da kervana katıldılar.Ancak Perinçek'in HDP'nin kapatılmasıyla ilgili gerekçesiyle kervandaki diğer 'HDP kapatılsın' diyenlerin gerekçeleri taban tabana zıttı.Çünkü Perinçek HDP kapatılırsa Kandil'de çektirdiği resimler,konuşmalar 'yok' olacak sanıyordu kendisini öyle inandırmıştı.Bütün seçimler de ortaya atlayıp 'iktidara yürüyoruz' diyordu, binde 0 bilmem kaç oy alıyordu ama yine rahat durmuyordu. Kendisine 'HDP kapatılırsa aldığı 6 milyon oy ne olacak ?' diye sorulduğunda yine olağanüstü siyasi zekasını konuşturuyor ve şöyle yanıtlıyordu 'HDP kapalı olduğu için bu 6 milyon kişi oy verecek parti bulamaz' evet bu müthiş tespiti Perinçek yaptı.Bu müthiş tespit öylesine geniş bir kabul gördü ki, ne kadar Perinçek gibi düşünen olağanüstü zekaya sahip isim varsa televizyonlarda,yazılı,görsel,sosyal medyada Perinçek tekrarları yaptılar.
Bu ülkede vatan,millet,bayrak hepimizin ortak değeridir, kanımızın son damlasına kadar kolpacılar gibi değil samimiyetle bu değerlerimize saldırı olursa savaşırız,savaşmak zorundayız.Ancak vatan,millet,bayrak gibi ortak değerlerimizi dümen tutup, suçlarını,günahlarını gizleyenleri gözden kaçırmayalım.Kanlı,kirli emellerini gerçekleştirmek için bu değerlerimizi kullananların farkına varalım.Türkiye her yönüyle kuşatılmak isteniyor.Kanlı ve kirli bir oyun kurma amacıyla hareket edenlere ve bu oyunun aparatlarına karşı uyanık olmak zorundayız.Bağırarak,dikleşmelerine,atarlı,giderli konuşmalarına verilecek en güzel,en sert cevap gülümsemektir,emin olun daha çok kuduracaklardır.'Herşeyi ben bilirim,benim gibi düşünmeyen,yemeyen,içmeyen,giymeyen,konuşmayan vatanhainidir,teröristtir,FETÖ'cüdür,PKK'lıdır' diyerek geldiğimiz yer 'komşumu nasıl öldürürüm,kanlarını nasıl içerim' noktasıdır.Bu bereketli topraklarda yeterince kan,gözyaşı,vahşet,kin,öfke var.Bu topraklarında,insanlarının da bunlara ihtiyacı yok. İhtiyacımız olan sevgi,saygı,vicdan,merhamet,kardeşliktir. Hepimiz bu duygulara sahip olanlara kulak vererek,destek olarak ortak ve güçlü geleceği çocuklarımıza miras olarak bırakabiliriz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Dünya Hollwood'dan büyüktür
Türkiye'de uzun bir süredir aksiyon dalında bir film çekilmiyor.Cüneyt Arkın'ın ve Atıl Tarkan'ın o vurdulu kırdılı filmleri yeni nesillerde yeterli düzeyde heyecan yaratmıyor.Günümüz aksiyon filmlerinde aranan en önemli özellik şiddet. Filmlerde ne kadar ölüm,yanma,patlama,tecavüz sahnesi olursa o kadar geniş bir izleyici kitlesine ulaşır.Bu basit kuralı sinema dünyamızın önemli starları,aktörleri,senaristleri,yönetmenleri,
yapımcıları göremediler.Her zaman ki gibi her derde çare bulan,siyaset dünyamızın önemli isimleri bu eksikliği gördü.Açığı görür görmez hedeflerini Hollywood'un sinema dünyasındaki saltanatına son vermek olarak belirlediler.
Bütün dünya Hollywood'a esir edilemezdi. 'Dünya Hollywood'dan büyüktür' dediler.Filme gerçeklik kazandıran çakma sahneleri ellerinin tersiyle itip,gerçek sahneler planladılar, ölümler bile gerçek olacaktı ,öyle çakma, ketçaptan kan olmayacak, bizzat kanın gerçeği akıtılacaktı.İzlenme oranında Titanik'in ruhuna bile Fatiha okutacaklardı.Şimdi aktörlerimize gelelim.Sevda Noyan,Fatih Tezcan, Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven,Sırrı Süreyya Önder ve Doğu Perinçek. Hiçbir film kadınsız olmaz rolü de çok etkili olmalı.Bu filmde Sevda Noyan'ın rolü; dünyadan bihaber,normal insanlar gibi yaşayan komşularından hangilerini ve hangi ölüm aracıyla öldüreceğini belirlemesi.Sevda hanımın rolü çok basit çünkü komşularının kurbanlık kuzu gibi öldürüleceklerinden haberleri yok.
Filmin diğer önemli aktörü Fatih Tezcan, O'da çevresindeki hangi kadına,hangi kıza el koyacağını belirlemiş,alıp götürecek,hiç kimse kendisine itiraz etmeyecek,zorluk çıkarmayacak, büyük ihtimalle bu söylediklerini silahlarla yapacaktır,beğendiği el koyduğu kadın ve kızlara ne yapacağı noktasında film gereği bir gizem var.Diğer oyuncu Akademi dünyasının adeta 100 akı Prof. Dr. Muttalip Kutluk Özgüven.O oynayacağı rolü kendisi seçmiş, çünkü gerçek Prof. Dr.lar kendisine demişler ki 'okumuş adama rol biçilemez' .Özgüven'in kendisine belirlediği rol 12 ile 17 yaş arasındaki kız çocuklarına zorla evlilik yaptırmak, sokaklarda yanında bir imamla yapışık ikiz gibi dolaşacak kız çocuklarının kimliklerine bakacak, yaşları 12 ile 17 arasındaysa imam anında nikahı kıyacak, çocuk yaştaki kız evlendirilecek.Buraya kadar filmin hiçbir sahnesinde,5 saniyede olsa rol verilmeyen Sırrı Süreyya Önder hem iyi bir yönetmen hem de senarist olarak bu duruma isyan etti.Manasız bir şekilde bağırmaya başladı ''Gelin hele gelin,bırakın gelsinler' diyerek herkese meydan okudu.Filmin tam orta yerinde çarşı pazar karıştı çekimler durdu.Sırrı Süreyya Önder kendisine yapılan bu saygısızlığa,siyasetçi kimliğinin verdiği avantajla, 'İYİ Parti HDP' ye aracı gönderdi' dedi.Gündem bir anda değişti, sanatla siyaset birbirlerine girdi filmin konusu değişti.Ortada film kalmadı,tüm emekler heba oldu gitti.
Elinde bir kapla 'ne kaparım' diye kenarda bekleyen Doğu Perinçek adeta çıldırdı 1 saniyelik bile rol verilmemişti. Sırrı Süreyya Önder, Perinçek'in sanat hayatını başlamadan bitirmişti.Ancak 'HDP' sözünü duyan Doğu Perinçek kulaklarını dikti,olayları dinledi,çok korkmuştu,aklı yerinden çıkmıştı haklı olarak. Çünkü Kandil'de Abdullah Öcalan'ın ayağına gidip Öcalan'a gül verirken saçtığı gülücüklerin resimleri gölgesi gibi Perinçek'i her yerde takip ediyordu.Ağzını her açtığında bu resimleri karşısına çıkarıyorlardı.Perinçek'te yılların tecrübesi birikmişti,akacak bereketli mecra arıyordu,manevra kabiliyeti yılanın belini kıracak düzeydeydi. O'da madem sanat bitti o halde siyasette 'bende varım' diyerek müthiş bir siyasi dehayla önemli bir hamle yaptı 'HDP kapatılsın' diyerek gündeme tutunabileceği,gündemde kalabileceği son dala yapıştı.Bu kolaycılığı gören, siyasetten karnını doyuran kurnazlar da kervana katıldılar.Ancak Perinçek'in HDP'nin kapatılmasıyla ilgili gerekçesiyle kervandaki diğer 'HDP kapatılsın' diyenlerin gerekçeleri taban tabana zıttı.Çünkü Perinçek HDP kapatılırsa Kandil'de çektirdiği resimler,konuşmalar 'yok' olacak sanıyordu kendisini öyle inandırmıştı.Bütün seçimler de ortaya atlayıp 'iktidara yürüyoruz' diyordu, binde 0 bilmem kaç oy alıyordu ama yine rahat durmuyordu. Kendisine 'HDP kapatılırsa aldığı 6 milyon oy ne olacak ?' diye sorulduğunda yine olağanüstü siyasi zekasını konuşturuyor ve şöyle yanıtlıyordu 'HDP kapalı olduğu için bu 6 milyon kişi oy verecek parti bulamaz' evet bu müthiş tespiti Perinçek yaptı.Bu müthiş tespit öylesine geniş bir kabul gördü ki, ne kadar Perinçek gibi düşünen olağanüstü zekaya sahip isim varsa televizyonlarda,yazılı,görsel,sosyal medyada Perinçek tekrarları yaptılar.
Bu ülkede vatan,millet,bayrak hepimizin ortak değeridir, kanımızın son damlasına kadar kolpacılar gibi değil samimiyetle bu değerlerimize saldırı olursa savaşırız,savaşmak zorundayız.Ancak vatan,millet,bayrak gibi ortak değerlerimizi dümen tutup, suçlarını,günahlarını gizleyenleri gözden kaçırmayalım.Kanlı,kirli emellerini gerçekleştirmek için bu değerlerimizi kullananların farkına varalım.Türkiye her yönüyle kuşatılmak isteniyor.Kanlı ve kirli bir oyun kurma amacıyla hareket edenlere ve bu oyunun aparatlarına karşı uyanık olmak zorundayız.Bağırarak,dikleşmelerine,atarlı,giderli konuşmalarına verilecek en güzel,en sert cevap gülümsemektir,emin olun daha çok kuduracaklardır.'Herşeyi ben bilirim,benim gibi düşünmeyen,yemeyen,içmeyen,giymeyen,konuşmayan vatanhainidir,teröristtir,FETÖ'cüdür,PKK'lıdır' diyerek geldiğimiz yer 'komşumu nasıl öldürürüm,kanlarını nasıl içerim' noktasıdır.Bu bereketli topraklarda yeterince kan,gözyaşı,vahşet,kin,öfke var.Bu topraklarında,insanlarının da bunlara ihtiyacı yok. İhtiyacımız olan sevgi,saygı,vicdan,merhamet,kardeşliktir. Hepimiz bu duygulara sahip olanlara kulak vererek,destek olarak ortak ve güçlü geleceği çocuklarımıza miras olarak bırakabiliriz.