Atatürk'ün “Hayatta en hakiki mürşit ilimdir. “ sözünü duymayanımız neredeyse yoktur. 

Öteden beri söyleriz, işitiriz, yazarız, çizeriz: “Eğitim ile başlar her şey.” Kutsal Kitabımızın ilk ayetinde Allah (cc) “İkra” (Oku) diye buyurur. Bütün kitaplar da bence yalnız bir kitabı daha iyi anlamak için okunur, okunmalı.

Ulus-devletler eğitimin önemini iyi bilirler ve bunu ünlü düşünürler de çalışmalarında kavramsallaştırmışlardır. Marksist düşünür Gramsci'nin anlayışında, eğitim devlet aygıtının toplum üzerinde rızaya dayanan bir hegemonya kurma aracı olarak görülmektedir. Foucault da iktidar analizleri bağlamında eğitime özel bir önem atfetmiştir. Althusser ise okulları devletin ideolojik aygıtlarından biri olarak nitelendirmiştir. Evet; milli eğitim uluslaşma sürecinde bir endoktrinasyon aracı olarak önemli roller oynamaktadır. Devlet politikası olarak da milli eğitim, milli bilincin yeniden üretimi için bizatihi önemlidir.

Evet, eğitim şart! Bu girizgahtan önemli bir soruna dikkat çekmek bu yazıdaki niyetim.
Okullaşma oranı arttı, okul sayısı arttı, özel eğitim artık serbest piyasa ekonomisinin de palazlanmasıyla daha çok teşvik ediliyor. Fakat istatistiki değerler çok üzücü ve düşündürücü bir durumu açığa vuruyor. Kitap okuma oranları ve kütüphaneye gitme oranları hiç de iç açıcı değil. Bunu çeşitli sosyolojik, psiko-sosyal, kültürel vb parametreler ile izah edebiliriz. Eğitim sistemimizde “okuma” değil “sınıf geçme” ve nota bağlı başarılı olma/addedilme algısı pompalandı yıllarca. Test kitapları ile dolan okul çantalarında romanlara, şiir kitaplarına hiç yer kalmadı yazık ki.

Vakit hiç bulamadık edebiyata, hayata, hayattan derslere… Denklemler çözmeye çalışan zihinlerimiz şiirlerin inceliğinin peşine düşemedi. Öyle satırlar var ki okursunuz ve hayata başka başka açılardan bakmayı öğrenirsiniz. Ben de yazımı noktalamadan bazılarını aktarmak istiyorum, faydalı olur umarım:

-Kibirli olma alçakgönüllü davran (Kuran-ı Kerim, İsra Suresi/37)

-İyiliği karşılık beklemeden yap. (Kuran-ı Kerim, Muhammed Suresi/7)

-Allah size, mutlaka emanetleri ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor! Şüphesiz Allah her şeyi işitici, her şeyi görücüdür.(Kuran-ı Kerim, Nisa Suresi/58)

-Ey iman edenler, rükû edin, secde edin, Rabbinize kulluk edin ve hayır işleyin ki kurtuluşa eresiniz.(Kuran-ı Kerim Hac Suresi /77)

-Dünya hayatı, eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu ise, Allah'tan korkanlar için daha hayırlıdır. Aklınızı kullanmaz mısınız? (Kuran-ı Kerim, Enam Suresi/32)
**** **** **** ****

-Yola tek çıkmaya kalkıyorsun. Tek olan yenildi mi, biter. (Tarık Buğra, Küçük Ağa)

-Kör biri görmeye başlayınca ne oluyor, biliyor musun? Her gördüğüne inanıyor. (Barış Bıçakçı, Sinek Isırıklarının Müellifi)

-Deniz bana dedi ki; derin olmak kolay değil. Kolay değil tonlarca yükü taşımak. Kim derinleşebilir, yalnız kalmadan? (Ali Ural, Ejderha ve Kelebek)

-Yaşam sert. Yaşamı sert yaşamak gerek. (Tezer Özlü, Eski Bahçe, Eski Sevgi)

-Bir insanın, başka fırsatları olmasına rağmen onları reddedip sürekli aynı kişiyle sevişmek istemesine, bu mutluluk verici duyguya aşk denirdi. (Orhan Pamuk, Masumiyet Müzesi)

-Gerçeği kavrayabilmek için belki yüreğin yanması gerekiyordur. (Stefan Zweig ,Bir Kadının Yaşamından 24 Saat)

-Milyonlarca çocuğu anormal, intihara eğilimli, toplum dışı insanlar haline getiren bir sistemle niçin kimse uğraşmazdı? (Zülfü Livaneli, Serenad)

-Fizik kuralları, Tanrı'nın şaheserini boyamak için yeryüzüne yaydığı tuvaldir. (Dan Brown, Melekler ve Şeytanlar)

-Yeni bir şarkıya başla, hem şarkı dediğin şarttır yaşamaya ( Didem Madak, Paragraf Başı)