Ermani ve Halaf'ın Kanı Tüm Suriyeli Düşmanlarının Eline Bulaşmıştır
Suriyeliler savaştan dolayı ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıkları ilk günlerden beri çeşitli kesimlerde Suriyeliler'e karşı bir tutum vardı.
Kimi ‘'Ne işimiz var Suriye'de'' diyor, kimi de ‘'Türkiye'de bu kadar aç yoksul varken, bir de başımıza Suriyeliler çıktı?'' diyordu.
Suriyeliler için yapılanların bir insanlık borcu olduğunu unutup, onlar için yapılanların ‘'boynumuzun borcu'' olarak görenler de hiç azımsanamayacak kadar fazla idi.
Temelde Türk toplumunun yardımsever bir toplum olduğunu biliyoruz. Bazen söylene söylene yardım eder bazen de sessizce, herkesin kendine göre bir tarzı var.
Son dönemde gerek sosyal medya üzerinden yapılan #Suriyelilersınırdışıedilsin gibi hastagler, gerekse de olan bir adli olayın yanına da yüzlerce balon adli olayı birleştirip servis edenlerin bir amacı var elbette, peki ya bu kirli tezgaha alet olan belli ölçüde masum insanlarımız, bu olayın asıl amacını bilseler nasıl davranırlardı acaba?
Geçmişte ‘'Araplar bizi kurtuluş savaşında arkadan vurdu'' diyenler. Geçmişten ve köklerimizden koparmak isteyenlerin tezgahına geldiklerini bilmezler, görmezler ya da görmezden gelirler. Arapların bizi arkadan vuranları kendi halklarını da içerden vurdular. Şeyh Sunusi gibi isimlerin Milli Mücadele esnasında yaptıklarından bi haberdirler.
Tüm bunlar bir tarafa, insanımızı gün geçtikçe insanlıktan çıkarıp en basit insani kaygı taşımadan nerden çıktığı bilinmeden zaman zaman ‘'Suriyeliler, Türklere saldırmış, şu kadar ölü varmış, hadi sokağa şunlara hadlerini bildirelim.'' ‘'Suriyeliler bir kadına tecavüz etmiş.'' vb gibi toplumu provoke eden laflar ortalığa yayılıyor ve birden bire bir infiale yol açıyor olaylar.
İçişleri Bakanlığına bağlı Göç idaresi rakamlarına göre Türkiye'de kayıt altına alınmış 2 milyon 969 bin Suriyeli var, bunların 1 milyon 376 bini kadın ve 18 yaşından küçük olanlarının sayısı 1 milyon 351 bin, bunların içinde de kız çocuklarının sayısı 645 bin. Suriyelilerin yarısı 18 yaşının altında ve 18 yaşının altında olanların da yarısı kız çocuğu, bu çocukların korunup kollanması başta devletin olmak üzere hepimizin görevi.
Geçtiğimiz hafta başında Ankara Demetevler semtinde, Suriyeliler ve ile semt sakinleri arasında adli olaylar olduğunu tomalar ile olay yerine gelen polis ekiplerinin halkı sükûnete davet ettiklerini ‘'tahriklere kapılmayın'' şeklinde sürekli anons ettikleri haberleri gelmişti. Ankara'nın tecrübeli ve başarılı Valisi Ercan Topaca daha önce de Hatay Valisi olduğu dönemde bu tür olayların başarılı bir şekilde üstesinden gelmişti. Demetevler'deki hadise de daha fazla büyümeden kapandı. Arkası gelecektir. Çünkü, ortalığı karıştırarak burada oluşan karışıklıktan ‘'nema'' ve ‘'mama'' elde etmek isteyen çevreler var. Bunlara hiçbir şekilde fırsat vermemek gerekir. Aksi takdirde kaybeden tüm Türkiye olur.
Sakarya'daki canice işlenmiş cinayetin failleri de bizim içimizden çıktılar. Ermani El-Rahmun'u defalarca tecavüz edip, Ermani ile ana karnındaki 9 aylık bir çocuk ve 11 yaşındaki bir çocuğu
öldürdüler. Ermani ve oğlu Halaf maruz bırakıldıkları olayla da yetinmeyen iki insanlığın yüz karası tarafından hunlarca öldürüldüler.
Bu toplum nereye gidiyor, bu şeref yoksunu insanlar, nereden cesaret alarak Ermani'nin kocasına ‘'karın çok güzel sen boşa, ben alacağım.'' diyorlar. Bunlar elbette münferit olaylar. Bu münferit olayların tekrarlanmaması bu tür davranışlara kimsenin bir daha tevessül etmeyeceği cezaları da bu olayın faillerinin alması gerekir.
En ağır cezayı almalılar ki aleme ibret olsun. Toplum olarak da bu tür olaylara ilişkin şahit olunan en basit bir durumu bile kolluk kuvvetlerine bildirmek gerekir ki bu utançla bir daha karşılaşmayalım.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
Hür Haber
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Hilmi Daşdemir
Ermani ve Halaf’ın kanı elinize bulaşmıştır
Ermani ve Halaf'ın Kanı Tüm Suriyeli Düşmanlarının Eline Bulaşmıştır
Suriyeliler savaştan dolayı ülkelerinden kaçmak zorunda kaldıkları ilk günlerden beri çeşitli kesimlerde Suriyeliler'e karşı bir tutum vardı.
Kimi ‘'Ne işimiz var Suriye'de'' diyor, kimi de ‘'Türkiye'de bu kadar aç yoksul varken, bir de başımıza Suriyeliler çıktı?'' diyordu.
Suriyeliler için yapılanların bir insanlık borcu olduğunu unutup, onlar için yapılanların ‘'boynumuzun borcu'' olarak görenler de hiç azımsanamayacak kadar fazla idi.
Temelde Türk toplumunun yardımsever bir toplum olduğunu biliyoruz. Bazen söylene söylene yardım eder bazen de sessizce, herkesin kendine göre bir tarzı var.
Son dönemde gerek sosyal medya üzerinden yapılan #Suriyelilersınırdışıedilsin gibi hastagler, gerekse de olan bir adli olayın yanına da yüzlerce balon adli olayı birleştirip servis edenlerin bir amacı var elbette, peki ya bu kirli tezgaha alet olan belli ölçüde masum insanlarımız, bu olayın asıl amacını bilseler nasıl davranırlardı acaba?
Geçmişte ‘'Araplar bizi kurtuluş savaşında arkadan vurdu'' diyenler. Geçmişten ve köklerimizden koparmak isteyenlerin tezgahına geldiklerini bilmezler, görmezler ya da görmezden gelirler. Arapların bizi arkadan vuranları kendi halklarını da içerden vurdular. Şeyh Sunusi gibi isimlerin Milli Mücadele esnasında yaptıklarından bi haberdirler.
Tüm bunlar bir tarafa, insanımızı gün geçtikçe insanlıktan çıkarıp en basit insani kaygı taşımadan nerden çıktığı bilinmeden zaman zaman ‘'Suriyeliler, Türklere saldırmış, şu kadar ölü varmış, hadi sokağa şunlara hadlerini bildirelim.'' ‘'Suriyeliler bir kadına tecavüz etmiş.'' vb gibi toplumu provoke eden laflar ortalığa yayılıyor ve birden bire bir infiale yol açıyor olaylar.
İçişleri Bakanlığına bağlı Göç idaresi rakamlarına göre Türkiye'de kayıt altına alınmış 2 milyon 969 bin Suriyeli var, bunların 1 milyon 376 bini kadın ve 18 yaşından küçük olanlarının sayısı 1 milyon 351 bin, bunların içinde de kız çocuklarının sayısı 645 bin. Suriyelilerin yarısı 18 yaşının altında ve 18 yaşının altında olanların da yarısı kız çocuğu, bu çocukların korunup kollanması başta devletin olmak üzere hepimizin görevi.
Geçtiğimiz hafta başında Ankara Demetevler semtinde, Suriyeliler ve ile semt sakinleri arasında adli olaylar olduğunu tomalar ile olay yerine gelen polis ekiplerinin halkı sükûnete davet ettiklerini ‘'tahriklere kapılmayın'' şeklinde sürekli anons ettikleri haberleri gelmişti. Ankara'nın tecrübeli ve başarılı Valisi Ercan Topaca daha önce de Hatay Valisi olduğu dönemde bu tür olayların başarılı bir şekilde üstesinden gelmişti. Demetevler'deki hadise de daha fazla büyümeden kapandı. Arkası gelecektir. Çünkü, ortalığı karıştırarak burada oluşan karışıklıktan ‘'nema'' ve ‘'mama'' elde etmek isteyen çevreler var. Bunlara hiçbir şekilde fırsat vermemek gerekir. Aksi takdirde kaybeden tüm Türkiye olur.
Sakarya'daki canice işlenmiş cinayetin failleri de bizim içimizden çıktılar. Ermani El-Rahmun'u defalarca tecavüz edip, Ermani ile ana karnındaki 9 aylık bir çocuk ve 11 yaşındaki bir çocuğu
öldürdüler. Ermani ve oğlu Halaf maruz bırakıldıkları olayla da yetinmeyen iki insanlığın yüz karası tarafından hunlarca öldürüldüler.
Bu toplum nereye gidiyor, bu şeref yoksunu insanlar, nereden cesaret alarak Ermani'nin kocasına ‘'karın çok güzel sen boşa, ben alacağım.'' diyorlar. Bunlar elbette münferit olaylar. Bu münferit olayların tekrarlanmaması bu tür davranışlara kimsenin bir daha tevessül etmeyeceği cezaları da bu olayın faillerinin alması gerekir.
En ağır cezayı almalılar ki aleme ibret olsun. Toplum olarak da bu tür olaylara ilişkin şahit olunan en basit bir durumu bile kolluk kuvvetlerine bildirmek gerekir ki bu utançla bir daha karşılaşmayalım.