Uzunca bir zamandır Türkiyenin S-400 alımı, bunun getirisi, götürüsü, artısı, eksisi konuşuldu ve sonuçta Beyaz Sarayın dün yaptığı, ‘stratejik ve derin' askeri ilişkilerimiz dahil, ‘F-35' dışında başka hiçbir ilişkimizi etkilemeyecek dediği Türkiye programdan çıkartılacaktır açıklaması geldi.
Hayırlısı olsun. Zaten çok evvelden beri olma olasılığının yüksek olduğunu bildiğimiz ‘doğal' bir sonuç. Ancak belki Beyaz Saray yaptığı açıklamada, Türkiye S-400 leri alarak uyarımızı gözardı etmiş ve aslında kendi programı terketmiş (kendi uydurduklarına göre) dese daha doğru bir açıklama olurdu.
Öncelikle şu hususları not etmekte fayda var. Amerikalı yetkililere göre; Türkiyenin ve Türkiyede F-35 parçası imal eden 7 şirketin programdan tamamen ayrılması en az 8 ayı bulacak. Bu tarih Sn. Cumhurbaşkanının S-400 sevkiyatının tamamlanacak dediği tarihten uzak bir tarih değil. ABD yetkililerin indirek olarak kapıyı herşeye rağmen açık tuttuklarını, F-35 konusunda bir yol arama çabalarını net olarak ortaya koyuyor.
Burada halkımızın bilmesi gereken mühim noktalar şudur;
Türkiye F-35 uçağının (8 ülkeyle beraber) üretici ortağıdır.
F-35 sözleşmesinde kendisini (S-400leri almak gibi) dışarıda bırakacak bir ticari madde yoktur
ABD nin S-400 alımını F-35 programından çıkartmak için bahane göstermesinin hukuki ve ticari hiçbir dayanağı yoktur.
ABD bu hareketiyle diğer ülkelere silah satışlarında sıkıntılar yaşayacaktır.
Türkiye, Dünya Ticaret Örgütünü bu konuda Türk üreticiler üzerinden muhakkak devreye sokacak ve gerekli yaptırımları zorlayacaktır.
Türkiye programdan çıkarılması kesinleştikten sonra zarar ve ziyanı için ABD yi her türlü uluslarası platformda baskı altına alacaktır.
Daha evvelde F-35 programının aslında gayet başarısız bir program olduğunu yazdığımız için, bugün rahatlıkla belkide ‘Bile Bile Lades' dememizin kendi içinde de sebepleri olduğundan bahsedebiliriz.
F-35 Müşterek Saldırı Uçağı Amerikan savunma sanayinin en pahalı projesi olmakla kalmayıp, hem zaman, hem bütçe, hem operasyonel ve hemde satış fiyatı açısından defalarca revize edilmek zorunda kalmış esas itibariyle 1996 yılında (yani tam 23 yıl önce) başlamış ve henüz seri üretime geçememiş bir Projedir.
ABD bu programa başlarken tek bir platform üzerinde, hali hazırda kullanılan 6 değişik savaş uçağını birleştirerek daha ekonomik ve her dalda en üstün özelliklere sahip bir uçak yapmaya çalıştı, halende çalışıyor. Normal şartlarda ABD nin 2040 yılına kadar ‘Hava Üstünlüğü' gereksinimi karşılaması beklenen F-35 programı geldiği nokta itibariyle; Bell P-59, Vought F7U, F-11 ve F-102 ile beraber amerikanın tarihinin En Kötü 5 Savaş Uçağı arasında sıralanmaktadır (1).
F-35 için kullanılan net ifade şöyle; her türlü savaş kabiliyeti en üst seviyede olması planlanan, ancak hiç bir konuda en iyi olamamamış bir uçak.
Bu 23 yıllık süreçte F-35 programının hesaplanan geliştirme maliyeti ve zamanı, birim ve operasyon maliyetleri orijinal planlamaya göre minimum %68 ve üstü gerçekleşmesi beklenmektedir. Bir başka görüşte de; F-35 parça üretiminin ABD nin 45 eyaletindeki 1,300 firmayla 9 ülkede birçok firmaya dağıtılmış olmasının, ekonomik maliyetler ve güvenlik kaygılarından çok, F-35 programının iptalini engellemek için yapılmış bir hareket olduğudur. Zira ne kadar çok ticari çıkarı olan ortak olursa o projeyi kapatıp tamamını zarar saymak o kadar zor olur. (2)
MMU taaruz uçağı projemizin 2030 yılında tamamlanması bekleniyor. F-16 larımızında 2023 yılları civarında artık ya servis dışı olması yada ciddi bir bakımdan ‘overhaul' dan geçmesi lazım. Bu 6-7 yıllık ‘muhtemel' boşluk sürecinde Türkiye alternatif geliştirmeye hem mecburdur hemde muktedir.
Osman Köse'yi Rahmetle Anarken
Dış İşleri Bakanlığı şehidimize, ve diğer iki sivilin ailelerine Allah'tan Rahmet ailelerinde başsağlığı dilemeyi….
KBY ve Irak hükümetiyle ilişkileri geliştirerek devam ettirirken, onların PKK/YPG/PYD konusunda daha samimi çaba sarfetmeleri gerektiğini…..
PKK/YPG/PYD Türkiyede hareket alanı ve kabiliyeti daraldığı için eylemlerini yurtdışına taşımış olma olasılığını…..
ABD nin özellikle Suriyede PKK/YPG/PYD ye verdiğin ciddi desteğin bir tezahürü olabileceğini……
Komplo teorisyenliği yapmadan bütün bu tip olayların S-400 alımı ve Doğu Akdenizdeki hidrokarbon rezervleri arama ve çıkarma çabalarımızdan bağımsız değerlendirilmemesi hususunu UNUTMAYALIM.
(1)Nationalinterest.org ‘The F-35 Is One of the 5 Worst Fighter Jets Ever Made' Dave Majumdar
(2) Popularmechanics.com ‘WTF-35:How the Joint Strike Fighter Got to Be Such a Mess' Eric Tegler
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Onur Erim
F-35 Programından Çıkartıldık mı? Çıktık mı?
Uzunca bir zamandır Türkiyenin S-400 alımı, bunun getirisi, götürüsü, artısı, eksisi konuşuldu ve sonuçta Beyaz Sarayın dün yaptığı, ‘stratejik ve derin' askeri ilişkilerimiz dahil, ‘F-35' dışında başka hiçbir ilişkimizi etkilemeyecek dediği Türkiye programdan çıkartılacaktır açıklaması geldi.
Hayırlısı olsun. Zaten çok evvelden beri olma olasılığının yüksek olduğunu bildiğimiz ‘doğal' bir sonuç. Ancak belki Beyaz Saray yaptığı açıklamada, Türkiye S-400 leri alarak uyarımızı gözardı etmiş ve aslında kendi programı terketmiş (kendi uydurduklarına göre) dese daha doğru bir açıklama olurdu.
Öncelikle şu hususları not etmekte fayda var. Amerikalı yetkililere göre; Türkiyenin ve Türkiyede F-35 parçası imal eden 7 şirketin programdan tamamen ayrılması en az 8 ayı bulacak. Bu tarih Sn. Cumhurbaşkanının S-400 sevkiyatının tamamlanacak dediği tarihten uzak bir tarih değil. ABD yetkililerin indirek olarak kapıyı herşeye rağmen açık tuttuklarını, F-35 konusunda bir yol arama çabalarını net olarak ortaya koyuyor.
Burada halkımızın bilmesi gereken mühim noktalar şudur;
Daha evvelde F-35 programının aslında gayet başarısız bir program olduğunu yazdığımız için, bugün rahatlıkla belkide ‘Bile Bile Lades' dememizin kendi içinde de sebepleri olduğundan bahsedebiliriz.
F-35 Müşterek Saldırı Uçağı Amerikan savunma sanayinin en pahalı projesi olmakla kalmayıp, hem zaman, hem bütçe, hem operasyonel ve hemde satış fiyatı açısından defalarca revize edilmek zorunda kalmış esas itibariyle 1996 yılında (yani tam 23 yıl önce) başlamış ve henüz seri üretime geçememiş bir Projedir.
ABD bu programa başlarken tek bir platform üzerinde, hali hazırda kullanılan 6 değişik savaş uçağını birleştirerek daha ekonomik ve her dalda en üstün özelliklere sahip bir uçak yapmaya çalıştı, halende çalışıyor. Normal şartlarda ABD nin 2040 yılına kadar ‘Hava Üstünlüğü' gereksinimi karşılaması beklenen F-35 programı geldiği nokta itibariyle; Bell P-59, Vought F7U, F-11 ve F-102 ile beraber amerikanın tarihinin En Kötü 5 Savaş Uçağı arasında sıralanmaktadır (1).
F-35 için kullanılan net ifade şöyle; her türlü savaş kabiliyeti en üst seviyede olması planlanan, ancak hiç bir konuda en iyi olamamamış bir uçak.
Bu 23 yıllık süreçte F-35 programının hesaplanan geliştirme maliyeti ve zamanı, birim ve operasyon maliyetleri orijinal planlamaya göre minimum %68 ve üstü gerçekleşmesi beklenmektedir. Bir başka görüşte de; F-35 parça üretiminin ABD nin 45 eyaletindeki 1,300 firmayla 9 ülkede birçok firmaya dağıtılmış olmasının, ekonomik maliyetler ve güvenlik kaygılarından çok, F-35 programının iptalini engellemek için yapılmış bir hareket olduğudur. Zira ne kadar çok ticari çıkarı olan ortak olursa o projeyi kapatıp tamamını zarar saymak o kadar zor olur. (2)
MMU taaruz uçağı projemizin 2030 yılında tamamlanması bekleniyor. F-16 larımızında 2023 yılları civarında artık ya servis dışı olması yada ciddi bir bakımdan ‘overhaul' dan geçmesi lazım. Bu 6-7 yıllık ‘muhtemel' boşluk sürecinde Türkiye alternatif geliştirmeye hem mecburdur hemde muktedir.
Osman Köse'yi Rahmetle Anarken
Dış İşleri Bakanlığı şehidimize, ve diğer iki sivilin ailelerine Allah'tan Rahmet ailelerinde başsağlığı dilemeyi….
KBY ve Irak hükümetiyle ilişkileri geliştirerek devam ettirirken, onların PKK/YPG/PYD konusunda daha samimi çaba sarfetmeleri gerektiğini…..
PKK/YPG/PYD Türkiyede hareket alanı ve kabiliyeti daraldığı için eylemlerini yurtdışına taşımış olma olasılığını…..
ABD nin özellikle Suriyede PKK/YPG/PYD ye verdiğin ciddi desteğin bir tezahürü olabileceğini……
Komplo teorisyenliği yapmadan bütün bu tip olayların S-400 alımı ve Doğu Akdenizdeki hidrokarbon rezervleri arama ve çıkarma çabalarımızdan bağımsız değerlendirilmemesi hususunu UNUTMAYALIM.
(1)Nationalinterest.org ‘The F-35 Is One of the 5 Worst Fighter Jets Ever Made' Dave Majumdar
(2) Popularmechanics.com ‘WTF-35:How the Joint Strike Fighter Got to Be Such a Mess' Eric Tegler