AK Parti'ye karşı sistematik bir şekilde gözdağı verme, itibarsızlaştırma operasyonları hız kesmeden devam ediyor. Gözden kaçırılan bu saldırıların kendi mecrasında yapılan yanlışlar sonucu doğal olarak geliştiğinin sanılmasıdır. İşte bu noktada ciddi bir rehavet söz konusudur. AK Parti haklı olduğu konularda bile kendisini savunabilecek refleksleri doğru ve zamanında ortaya koyamamakta, sahip olduğu iradeyi gerekçesiz bir şekilde baskılamamaktadır. Tecrübeli ve toplumda güven duyulan isimlerin rencide edilmesi AK Parti içerisinde makam budalası olanlar için önem teşkil etmeye bilir ancak toplumun nezdinde bu isimlerin objektif gerçekliklerine zerre kadar ne zarar verebilirler ne de yaklaşabilirler.

Peki bu duruma nasıl gelindi? ‘Makamımı kaybederim korkusu' yla hareket eden, sorunsuz konuların kendi eksenleri etrafında dönmesini isteyen bu bencil ve egoist takım AK Parti'nin kötü huylu urudur. Bu takım toplumun genelini ilgilendiren sorun teşkil eden konuların etrafında dolanır risk almaz. Önemli açıklamaların birçoğuna bakın tecrübesiz lakin iyi niyetli isimler tarafından yapıldığını görürsünüz. Yarım inanmışlık nasıl ki insanı dininden ederse, siyasetteki yarım inanmışlık hele ki partiniz iktidar ise ülkenin geleceğinden eder. Milletvekilinin vazifesi ona buna iş bulmak veya iş takibi yapmak değildir. Bazı vekiller duyuyoruz görüyoruz illerine ofis yapıyorlar sözde dert dinliyorlar bu popülizmden kurtulmak lazım, bu lağım çukurundan çıkmak lazım vekilin işi yasalardır ‘Güzin abla' gibi dert dinlemek değildir.

FETÖ gibi dünya çapında etkin bir terör örgütüyle bu zihniyetle baş edilebilir mi ? Edilemez. Ki edilemiyor da. Gün geçmiyor ki yeni ve büyük bir FETÖ operasyonu görmeyelim. Elbette büyük operasyonlar yapıldı ancak bunu siyasi kanatla güçlendirmez ve desteklemez iseniz yarım kalır. Kendi muhalefet partilerinizi bile bu operasyonları tam manasıyla destekleyecek noktaya getiremediyseniz aynaya bakma zamanınız gelmiştir. Muhalefet partilerimiz yeterli değiller toplumda iktidarı uyaracak kadar karşılıkları yok ancak bu durum öncelikle İktidara zarar veriyor çünkü toplum her olumsuzluğun, her ters giden işin faturasını iktidara keser. Eğer güçlü bir Anamuhalefet partisi olsaydı güçler dengelenirdi. Vaaz etmeyi kendisine meslek edinen muhalefetimiz fikirlerini ve eleştirilerini daha geniş kitlelere yaymaktan ziyade fanatikleştirdiği taraftarlarıyla aralarında katolik nikahı kıymış gibi fanusta yaşamaktadır. Bu durumdan taraflar mutlu olabilirler ancak toplum mutlu değil huzurlu değil.FETÖ hadisesinde ciddi manada yol alınamamasının temel nedeni kavram kargaşası ve belirszliklerdir.

FETÖ'nün Başkenti İzmir'dir. İzmir temizlenirse Türkiye FETÖ belasından kurtulur. Gözden kaçırılan bir noktayı tekrar dikkatlerinize sunmak istiyorum. FETÖ terör örgününün yargı içerisine sızmış mensupları konjonktüre göre siyasetin ve ekonominin etkin olduğu çevrelerdeki isimlerle yakınlık kurarlar. Bu konuda ana merkez İzmir'dir. FETÖ terör örgütü mensupları bu yöntemle kendilerini güvenceye alırlar. İzmir'deki saygın siyasetçi ve işinsanlarına yakın durarak kendilerini gizlerler. Hatırlarsanız 2 yıl önce Eski İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak'a Gaziantep'te FETÖ/PDY'ye ilişkin davada "terör örgütüne üye olmak" suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verilmişti. Durdu Kavak yakalanandır oysa ki asıl önemli olan yakalanmayan ve kendilerini gizleyenlerdir.Yargıya sızan bu terör örgütü mensuplarının dini imanı paradır önemli işinsanlarının tüm avukatlık işlerini bu örgüt mensupları belirledikleri avukat yakınlarıyla organize ederler.Güçlü isimlerin avukatlıklarını yaptıkları için paçayı ele vermezler.Emekli olduklarında İzmir yuvalarıdır asla terk etmezler.İzmir'de birçok masum insanın canını yaktılar, görevlerini yetkilerini terör örgütü lehine kullandılar.Tertemiz insanların günahına girerek, iftira atarak, masum insanları korkutarak bu devleti yıkabileceğini düşünenler lağım çukurunda inleyerek ölmeye mahkumdurlar.FETÖ'nün çıktığı yer İzmir'dir dolayısıyla İzmir'in yeraltında hala etkin güçlüdürler.

FETÖ militanlarını ilk önce şizofrenleştirir sonra insanlarla görüşmesini engeller,kısıtlar,baskılar,muhakeme yetisini elinden alır çevrede bulunan herkesin kötü olduğuna,düşman olduğuna inandırırlar. Çünkü militanlarını evde yatılı bir temizlikçi gibi yetiştirir ve bu hayatı onlara kabullendirirler çünkü bilirler ki dışarıyı gerçekleri gördükleri anda yaşadıklarının kepazelikten ibaret olduğunu anlayacaktırlar. FETÖ terör örgütü olmanın yanında aynı zamanda bir finans kuruluşudur ve her şeyi parayla çözebileceklerini düşünürler oysa ki para en güzel kıyafetleri satın alsa da karakterde ki çıplaklığı ve ahlaksızlığı asla örtemez sürekli mutsuz ve huzursuzdurlar, hakimiyetine girdikleri şeytanların hizmetçisidirler.Aklını kiraya veren bu müptezeller için öncelikle yetkili makamlar harekete geçmeli ve gerekli soruşturmaları başlatmalıdır.Her pislik kaynağında kurutulur FETÖ bitirilmek isteniyorsa adres İzmir'dir.İnsanın en ağırına giden nokta haklı olduğu bir konuda karşı tarafı ikna etmeye çalışmasıdır.