Türkiye Gaziantep'teki bir düğüne yapılan terör saldırısıyla yasa boğuldu, terör örgütleri sivilleri hedef almaya başladı binlerce kez lanet olsun. Tam bir kuşatılmışlık söz konusu Türkiye her yönden saldırı altındadır. Böyle bir durumdan hamasi söylemlerle çıkılamaz. Daha öncede söyledim tekrar söylüyorum başta FETÖ olmak üzere bu terör örgütleriyle hukuk içinde kalarak mücadele etmek imkansızdır. Zalimlere bildikleri anladıkları dilden cevap verme zorunluluğumuz vardır. Sürekli hukuktan bahsedenlere sormak lazım 50 yıldır en basit bir dava bile 20 yıl sürerken aklınız neredeydi neden o zamanlarda bağırmıyor ortalığı ayağa kaldırmıyordunuz ? Yoksa O hukuk işinize mi geliyordu ? Elbette işinize geliyordu istediğinizi asıp kesiyordunuz. Kim ne derse desin veriler ortadadır geçmişteki yargı sistemimizle bugünü kıyasladığımızda bugün çok ilerideyiz. Yeterli mi ? Elbette değil ancak düne göre çok çok ileride. Çünkü geçmişte hepimizin çok iyi bildiği gibi sadece üstünler,zenginler davaları kazanırdı. Aynı suçu işlemiş bir garibanla bir zenginin çocuğundan, zengin olanın oğlu 3 gün ceza alırken, garibanın oğlu 30 yıl ceza almıştır. FETÖ ve kendisini bu ülkenin mal sahibi sananların açığa çıkmasıyla fiili olarak bu durum ortadan kalkmıştır. Türkiye içeriye ve dışarıya karşı Kurtuluş mücadelesi veriyor, bu mücadeleyi bugüne kadar tek bir kişi sırtladı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a destek vermek Türkiye'yi sevmek ,bu vatana sahip çıkmakla eşdeğer haline gelmiştir. Bunun aksini söylemek sadece laf olur karşılığı olmaz. Her olayın hesabını Cumhurbaşkanına soranlar, 15 Temmuz Darbe girişiminde Cumhurbaşkanının bir sözüyle sel olup meydanlara akan bu aziz milleti görmek zorundadır. Demek ki her olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklemek altı boş bir iftiradır milyonlar meydanlara çıkarak hak edenlere en güzel cevabı vermiştir.15 Temmuz darbe girişimini,öncesini ve çok daha öncesini düşünüp, bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu sağlıklı bir şekilde değerlendirdiğimizde, Sayın Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık görevine gelmesi bazı noktalarda zafiyetler yaratmış verilen mücadeleyi sekteye uğratmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnızlaştırılmaya çalışılmıştır, zamanında ve yerinde yapılan müdahale ile Binali Yıldırım Başbakan olmuştur. Sürecin öncesine ve sonrasına baktığımızda Sayın Binali Yıldırım gibi Sayın Süleyman Soylu ,Sayın Efkan Ala ve Bekir Bozdağ'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında saf tutmuş dimdik durmuşlardır, bazıları gibi yarım ağızla değil ölümü göze alarak. 15 Temmuz Darbe girişiminde bulunanların tüm bağlantıları ve uzantıları tam olarak her yönleriyle ortaya çıkmamıştır, tehlike geçmiş değildir. Genelkurmay başkanı Hulisi Akar'ın hiçbirşeyden haberinin olmadığını düşünmek akılla izah edilebilecek bir durum değil gibi duruyor. FETÖ'yle mücadeleyi sulandırmaya çalışanlar özünde Türkiye düşmanıdır. Devlet olmanın birinci şartı silahlı kuvvetlerinizin olmasıdır eğer bir devletin silahlı kuvvetlerini ele geçirirseniz O Devleti ele geçirmiş olursunuz. FETÖ terör örgütünün tüm amacı kurulduğundan beri silahlı kuvvetlerimizi ele geçirmekti başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan , ordumuzun içinde bulanan kahraman askerlerimiz,polisimiz ve milletimizin azmiyle bu darbe girişimi yerle bir olmuş ancak bitmemiştir. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Darbe girişimiyle teslim alınamayan Türkiye terör belasıyla kaosa süreklenmeye çalışılıyor, dinsel ve mezhepsel ayrılıklar körüklenerek, nifak tohumları atılıyor. İç ve dış saldırı tehdidi altındayız bu Ülkeyi sevenler ve düşman olanlar herkes tarafını belli etmelidir. Eğer bir göbek kesilecekse bu Aziz Millet kimseye bırakmaz kendisi keser.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
FETÖ darbeden sonra terörü deniyor
Türkiye Gaziantep'teki bir düğüne yapılan terör saldırısıyla yasa boğuldu, terör örgütleri sivilleri hedef almaya başladı binlerce kez lanet olsun.
Tam bir kuşatılmışlık söz konusu Türkiye her yönden saldırı altındadır. Böyle bir durumdan hamasi söylemlerle çıkılamaz. Daha öncede söyledim tekrar söylüyorum başta FETÖ olmak üzere bu terör örgütleriyle hukuk içinde kalarak mücadele etmek imkansızdır. Zalimlere bildikleri anladıkları dilden cevap verme zorunluluğumuz vardır. Sürekli hukuktan bahsedenlere sormak lazım 50 yıldır en basit bir dava bile 20 yıl sürerken aklınız neredeydi neden o zamanlarda bağırmıyor ortalığı ayağa kaldırmıyordunuz ? Yoksa O hukuk işinize mi geliyordu ? Elbette işinize geliyordu istediğinizi asıp kesiyordunuz. Kim ne derse desin veriler ortadadır geçmişteki yargı sistemimizle bugünü kıyasladığımızda bugün çok ilerideyiz. Yeterli mi ? Elbette değil ancak düne göre çok çok ileride. Çünkü geçmişte hepimizin çok iyi bildiği gibi sadece üstünler,zenginler davaları kazanırdı. Aynı suçu işlemiş bir garibanla bir zenginin çocuğundan, zengin olanın oğlu 3 gün ceza alırken, garibanın oğlu 30 yıl ceza almıştır. FETÖ ve kendisini bu ülkenin mal sahibi sananların açığa çıkmasıyla fiili olarak bu durum ortadan kalkmıştır. Türkiye içeriye ve dışarıya karşı Kurtuluş mücadelesi veriyor, bu mücadeleyi bugüne kadar tek bir kişi sırtladı. Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a destek vermek Türkiye'yi sevmek ,bu vatana sahip çıkmakla eşdeğer haline gelmiştir. Bunun aksini söylemek sadece laf olur karşılığı olmaz. Her olayın hesabını Cumhurbaşkanına soranlar, 15 Temmuz Darbe girişiminde Cumhurbaşkanının bir sözüyle sel olup meydanlara akan bu aziz milleti görmek zorundadır. Demek ki her olayı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yüklemek altı boş bir iftiradır milyonlar meydanlara çıkarak hak edenlere en güzel cevabı vermiştir.15 Temmuz darbe girişimini,öncesini ve çok daha öncesini düşünüp, bugün Türkiye'nin içinde bulunduğu durumu sağlıklı bir şekilde değerlendirdiğimizde,
Sayın Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlık görevine gelmesi bazı noktalarda zafiyetler yaratmış verilen mücadeleyi sekteye uğratmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan yalnızlaştırılmaya çalışılmıştır, zamanında ve yerinde yapılan müdahale ile Binali Yıldırım Başbakan olmuştur. Sürecin öncesine ve sonrasına baktığımızda Sayın Binali Yıldırım gibi Sayın Süleyman Soylu ,Sayın Efkan Ala ve Bekir Bozdağ'da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanında saf tutmuş dimdik durmuşlardır, bazıları gibi yarım ağızla değil ölümü göze alarak. 15 Temmuz Darbe girişiminde bulunanların tüm bağlantıları ve uzantıları tam olarak her yönleriyle ortaya çıkmamıştır, tehlike geçmiş değildir. Genelkurmay başkanı Hulisi Akar'ın hiçbirşeyden haberinin olmadığını düşünmek akılla izah edilebilecek bir durum değil gibi duruyor. FETÖ'yle mücadeleyi sulandırmaya çalışanlar özünde Türkiye düşmanıdır.
Devlet olmanın birinci şartı silahlı kuvvetlerinizin olmasıdır eğer bir devletin silahlı kuvvetlerini ele geçirirseniz O Devleti ele geçirmiş olursunuz. FETÖ terör örgütünün tüm amacı kurulduğundan beri silahlı kuvvetlerimizi ele geçirmekti başta Cumhurbaşkanımız Erdoğan , ordumuzun içinde bulanan kahraman askerlerimiz,polisimiz ve milletimizin azmiyle bu darbe girişimi yerle bir olmuş ancak bitmemiştir. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Darbe girişimiyle teslim alınamayan Türkiye terör belasıyla kaosa süreklenmeye çalışılıyor, dinsel ve mezhepsel ayrılıklar körüklenerek, nifak tohumları atılıyor. İç ve dış saldırı tehdidi altındayız bu Ülkeyi sevenler ve düşman olanlar herkes tarafını belli etmelidir. Eğer bir göbek kesilecekse bu Aziz Millet kimseye bırakmaz kendisi keser.