Beş-On yıl önce birileri çıksa ve deseydi ki, bu “Fethullahçılar diye bilinen gurubun gizli bir defteri var, bu ülke için çok büyük tehditler.” Kimse inanmazdı ve bunu söyleyen kişiler tehdit olarak görülür ve kınanırdı.
Açıkçası bu hoşgörülü cemiyetin gizli bir not defteri olduğunu biliyordum ve bu adamlardan hiç de haz etmiyordum. Bu insanlar gökten zembille inmişçesine nereye el atsalar, oranın sahibi oluyorlardı. Devletin bütün kurumlarını yönetir hale gelmişlerdi.
Onlardan habersiz hiçbir kurumda işler yürümüyordu. Karşılarında tehdit olarak gördükleri kişileri ve kurumları da emniyet ve mahkemelerde paylıyorlardı. Bir davada nasıl sonuç istiyorlarsa o sonuç çıkıyordu.
Şimdilerde çok daha iyi anlıyoruz o günleri. Binlerce Savcı ve Hakimleri varmış, emniyet nerdeyse ellerine geçmiş.
Devletin hakimi-savcısı bu adamlara “emredersiniz” diyor. Bu adamların çok tehlikeli oldukları geçmişte de belliydi ama o kadar münafıklardı ki kimse onların gerçek yüzlerini göremedi. Görenlere de kimsecikler inanmadı.
Rus Büyükelçi Karlov suikastını bu adamlar gerçekleştirdi. PKK ile de organik bağlarını bırak, artık aleni beraber hareket ediyorlar. İstihbarat zafiyetini de onlar oluşturuyorlar.
Emniyetin içinde Karlov cinayetinde olduğu gibi intihara hazır kim bilir daha kaç yüz kişi var. Hendek meselesinde Suriçi'nde, Cizre'de, Nusaybin'de, Silopi'de bu kadar fazla zayiat vermek mantıklı mı, orada da yanlış istihbarat verip polis arkadaşlarını, askeri şehit ettiren hainler var.
Bana sorarsanız FETÖ'nün en önemli merkezi Güneydoğu'dur ve FETÖ örgütlenmesinin en güçlü olduğu yerde yine bu bölgedir. Demem o ki en fazla ölü hücreler Güneydoğu'da. Karlov'u katleden polis de Diyarbakır'da görev yapıyormuş.
Diyarbakır Emniyetinde FETÖ Terör Örgütü hala çok güçlü. Bölgenin birçok ilinde hala operasyon yapacak kapasiteleri var. Çok büyük bir temizliğe ihtiyaç var, yoksa bölgedeki FETÖ terör Örgütü üyeleri daha çok ameliyata imza atarlar.
FETÖ Terör Örgütü üyeleri ve destekçileri yasaklı bir madde olarak lanse edilmeli ve zehirli gıda olarak yerini almalı.
Bakın açık söylüyorum bugün Türkiye için en büyük tehdit PKK değil, FETÖ Terör Örgütüdür. PKK, birilerinin maşası, uşak konumunda ama FETÖ devlet içinde yuvalanmış, üniformalı hainler ordusu.
Bu hainlerin ne dinle alakası var, ne milletle, onlarda PKK gibi Amerika ve Avrupa'nın kucağına oturmuş durumdalar.
Bunlar kucakta oturmayı severler, bakalım Amerika ne zaman bunları kucağımıza bırakır. Ne de olsa tilkinin dönüp dolaşacağı yer Kürkçü dükkanı.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
FETÖ, en tehlikeli Terör Örgüt
Beş-On yıl önce birileri çıksa ve deseydi ki, bu “Fethullahçılar diye bilinen gurubun gizli bir defteri var, bu ülke için çok büyük tehditler.” Kimse inanmazdı ve bunu söyleyen kişiler tehdit olarak görülür ve kınanırdı.
Açıkçası bu hoşgörülü cemiyetin gizli bir not defteri olduğunu biliyordum ve bu adamlardan hiç de haz etmiyordum. Bu insanlar gökten zembille inmişçesine nereye el atsalar, oranın sahibi oluyorlardı. Devletin bütün kurumlarını yönetir hale gelmişlerdi.
Onlardan habersiz hiçbir kurumda işler yürümüyordu. Karşılarında tehdit olarak gördükleri kişileri ve kurumları da emniyet ve mahkemelerde paylıyorlardı. Bir davada nasıl sonuç istiyorlarsa o sonuç çıkıyordu.
Şimdilerde çok daha iyi anlıyoruz o günleri. Binlerce Savcı ve Hakimleri varmış, emniyet nerdeyse ellerine geçmiş.
Devletin hakimi-savcısı bu adamlara “emredersiniz” diyor. Bu adamların çok tehlikeli oldukları geçmişte de belliydi ama o kadar münafıklardı ki kimse onların gerçek yüzlerini göremedi. Görenlere de kimsecikler inanmadı.
Rus Büyükelçi Karlov suikastını bu adamlar gerçekleştirdi. PKK ile de organik bağlarını bırak, artık aleni beraber hareket ediyorlar. İstihbarat zafiyetini de onlar oluşturuyorlar.
Emniyetin içinde Karlov cinayetinde olduğu gibi intihara hazır kim bilir daha kaç yüz kişi var. Hendek meselesinde Suriçi'nde, Cizre'de, Nusaybin'de, Silopi'de bu kadar fazla zayiat vermek mantıklı mı, orada da yanlış istihbarat verip polis arkadaşlarını, askeri şehit ettiren hainler var.
Bana sorarsanız FETÖ'nün en önemli merkezi Güneydoğu'dur ve FETÖ örgütlenmesinin en güçlü olduğu yerde yine bu bölgedir. Demem o ki en fazla ölü hücreler Güneydoğu'da. Karlov'u katleden polis de Diyarbakır'da görev yapıyormuş.
Diyarbakır Emniyetinde FETÖ Terör Örgütü hala çok güçlü. Bölgenin birçok ilinde hala operasyon yapacak kapasiteleri var. Çok büyük bir temizliğe ihtiyaç var, yoksa bölgedeki FETÖ terör Örgütü üyeleri daha çok ameliyata imza atarlar.
FETÖ Terör Örgütü üyeleri ve destekçileri yasaklı bir madde olarak lanse edilmeli ve zehirli gıda olarak yerini almalı.
Bakın açık söylüyorum bugün Türkiye için en büyük tehdit PKK değil, FETÖ Terör Örgütüdür. PKK, birilerinin maşası, uşak konumunda ama FETÖ devlet içinde yuvalanmış, üniformalı hainler ordusu.
Bu hainlerin ne dinle alakası var, ne milletle, onlarda PKK gibi Amerika ve Avrupa'nın kucağına oturmuş durumdalar.
Bunlar kucakta oturmayı severler, bakalım Amerika ne zaman bunları kucağımıza bırakır. Ne de olsa tilkinin dönüp dolaşacağı yer Kürkçü dükkanı.