Cumhurbaşkanı Erdoğan Ak Parti teşkilatlarına yönelik verdiği mesajda ''Yorulan, dava idrakini kaybeden varsa, kenara çekilsin. Yorulanlarla hareket etmek eşyanın tabiatına aykırı" dedi. Bu sözü an itibariyle üzerine alan yok.Oy oranlarında düşük kayıpların yaşandığı iller hızlı toparlanabilir ancak ciddi oy kaybının yaşandığı illerde en ufak bir kıpırdanma olmaması çok ilginç.Öncelikle şunu bilmek lazım AK Parti'de tek itici güç Sayın Erdoğan'dır.Tüm yük onun omuzlarındadır.Böyle bir durumda haklı olarak Sayın Erdoğan 'yorulan varsa kenara çekilsin' diyor.Herşey ortada açık bir şekilde duruyor.Sorumluluk alması gerekenler sessizce bekliyor.Neden ? Çünkü kimseyle kötü olmak istemiyor,kendi kafasına göre koltuğunu sağlama alıyor.Siyasi tilkiliğin sonu hezimettir adamda ne onur bırakır, ne haysiyet. Referandum sonuçlarından sonra İstanbul,Ankara,İzmir teşkilatlarında ne oldu ? Hangi değişiklikler yapıldı ? Sayın Genel merkez teşkilat başkanı Mustafa Ataş ne bekliyor anlamak mümkün değil ?

Hadi Ankara,İstanbul kıl payıyla gitti diyelim, ya İzmir neredeyse Referandumda sandıklardan evet çıkmayacaktı.Böyle bir durumda Sayın Cumhurbaşkanı her zaman olduğu gibi nezaketi elden bırakmadan 'yorulan gitsin' diyor.Ancak hak edilen söz çok daha ağırdır.Bu sonuçlardan sonra sorumlular mülteciler gibi sandallara binip Türkiye'yi terk ederler sandık ama bunlar takiyyeci ve de şerbetli.

Biz İzmir'e dönelim.

FETÖ terör örgütünün doğduğu ve en güçlü olduğu il İzmir.Bu kanlı virüs Türkiye'ye ve dünyaya buradan yayıldı.Dolayısı ile bu şehir asla boş bırakılmamalıdır.İzmir'de FETÖ'yle mücadele yapılıyor ancak yüzeysel derinlemesine bir araştırma yapılmıyor.FETÖ'yle mücadelede canını dişine takan şube müdürü görevden alınıyor başka bir ile gönderiliyor operasyonları yarım bırakılıyor.FETÖ terör örgütünün korkulu rüyası Başsavcıvekili Okan Bato'yu yıpratmaya yönelik manşet atılıyor. FETÖ'den gözaltı kararı çıkarılanlar İzmir'deki zerzevatın yalan yanlış ifadeleriyle bırakılıyor.

FETÖ terör örgütünün sözde ege bölge sorumlusu olan Av.Bekir Baz sürekli kimin ofisine giderdi ?Kimlerle toplanırdı kimlere akıl hocalığı yapardı ? Şimdi o çakma FETÖ'yle mücadele ağzınızı bırakın.Kim FETÖ'cü kim değil bütün İzmir biliyor.Gerek emniyette gerekse adliyede her kim ? İzmir'de bir siyasetçiden telefon alıp FETÖ'cü bırakmışsa o da suçludur. Sorgulamadan kimi bırakıyorsun ? Yalancının sözüyle hareket edilmez.

Siyasi hiyerarşide il başkanı bulunduğu il de genelbaşkanının temsilcisidir.Ancak hiçbir şekilde yaptıklarından asla sorumlu değildir.Adam takiyyeciyse yalancıysa genelbaşkan ne yapsın ? Hele birde kendinden korkup etliye sütlüye karışmayanların dönemine denk geldiyse elbette geçici olarak keyfini sürecektir.Rüştü Reçber'in dediği gibi 'gecenin hükmü sabaha kadardır'.

İzmir teşkilatında görev yapanlar özellikle İzmir'de siyasetle ilgilenenler çok iyi bilirler. Bülent Arınç'ın en güçlü olduğu dönemde İzmir teşkilatına yönelik çok ciddi etkisi olurdu. Teşkilatta görev alacakların belirleyicisi Sayın Arınç'tı.Sayın Arınç'ın döneminde İzmir teşkilatıyla alakalı görüşmeler teşkilat genel başkanı değil Sayın Arınç'la yapılırdı.Sayın Arınç'a buda gibi tapıldığı bir dönemde Abdullah Tekbaş çıktı 'bu yanlıştır' dedi. 'AK Parti zarar görüyor' dedi.O dönemde herkes kendisine cephe aldı 'vay efendim partiyi yıpratıyorsun' 'Arınç'a laf söylediğin için partiden atarız' falan filan.O güruh dediğinde başarılı oldu.

Tekbaş AK Parti'den istifa etti demokrat partiden Bornova belediye başkan adayı oldu. Bugüne bakalım Tekbaş yine Cumhurbaşkanı Erdoğan sevdalısı yine Ak Partili peki Sayın Arınç nerede duruyor Tekbaş nerede duruyor ? O günlerde Tekbaş geleceği gördü. Kendisine Arınç için küfreden,hakaret eden tehdit edenler hepinizi çok iyi biliyoruz.Adam olun yürekli olun hala yorulmadınız mı ?. Cumhurbaşkanı Erdoğan

sevgisini ve inancını bu milletin gönlünden hiçbir şartta silemeyeceksiniz.Ak Parti'de mevki makam kapma yarışında olmak değil sade üye olmak bile onurdur.