Bütün sorunların çözüm adresi eninde sonunda siyaset kurumuna dayanır. FETÖ terör örgütü mensupları sırtlan sürüsü gibi Devletimizin kurumlarına ,milletimize, aşımıza, işimize saldırdılar. 40 yıldır kendilerini besleyen, büyüten, etkinlik alanlarını genişleten siyaset kurumu dönüş yaptı artık FETÖ'nün kökünü kurutmak için mücadele veriyor. Bugüne kadar birçok siyasetçi, yazar, çizer, akademisyen, asker, işadamı FETÖ tehlikesine sadece dikkat çekmiş ancak mücadele noktasında ciddi bir çaba sarf edilmemiştir.
Lafı eğip bükmeden herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ,Türkiye'ye sahip çıkma iradesini ortaya koyma zeminini bulamasaydı ,Türkiye temellerinden sarsılacak belki de 100 yıl belini doğrultamayacaktı çünkü bugüne kadar sadece FETÖ'yle mücadele edildiği sanıldı ama asla mücadele edilmedi ilk defa bu meşaleyi yakan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.
Türkiye bu sırtlan sürüsüyle mücadele ederken vatanını seven herkes bu kutlu yürüyüşe destek vermelidir. Özellikle siyaset kurumunda yuvalanmış ve hala utanmadan FETÖ'ye destek olabilecek açıklamalarda bulunan zavallılar FETÖ'nün kucağından kalkamıyorlar. FETÖ üyeleri kendilerini çok iyi gizlerler yeri gelir içki içer, kumar oynar, fuhuş yapar, Atatürkçü olur, milliyetçi olur, her kılığa girerler, en önemli kamuflajları muhafazakarlıktır. Ordu ili FETÖ için ayrı bir öneme sahiptir ,nasıl ki İzmir FETÖ'nün kalbiyse Ordu ili kozmik odasıdır. Özellikle Ordu ve İzmir bağlantıları gözden kaçırılmamalıdır. FETÖ tehlikesi geçmiş değildir.
FETÖ'yle yapılan mücadelede haksızlığa uğradığını iddia edenler var böyle bir savaşta elbette ufak tefek hatalar olabilir ancak çalışmalar titizlikle yapılıyor. FETÖ örgütüyle bilinçli olarak irtibatlı olanların kendilerini mağdur gibi göstermeye çalışmaları beyhude bir çırpınıştır.17-25 Aralık'tan sonra irtibatını devam ettiren, maddi manevi destek verenler bu devletin reflekslerinden haberi olmayanlardır. Gerçekten haksızlığa uğrayan varsa eninde sonunda bu ortaya çıkar ancak 241 şehidin olduğu bir darbe girişiminin ardından üç-beş gün gözaltında kalındı diye ortalığı inletenler şehitlerimizin ruhlarını incitiyorlar.
Kılıçdaroğlu bu mağduriyetlerin kendisine büyük bir siyasi rant sağlayacağını düşünüyor, bir tarafta ülkeyi ateşe atmaya çalışanlar, diğer tarafta ateşten kurtarmaya çalışanlar, bu millet kimin yanında duracağını biliyor her zaman bilmiştir.
Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamalarla sürekli FETÖ'yü cesaretlendiriyor ama hiçbir önemi yok çünkü FETÖ'nün beli kırılmıştır ayağa kalkması imkansızdır.
Kılıçdaroğlu siyaset kurumunun böylesi tarihi bir dönemde görevini layıkıyla yerine getirmesinin önüne engel oluyor, mücadeleyi sulandırıyor.
Türkiye'nin yeni bir kurtuluş savaşı verdiği bu dönemde herkes üzerine düşeni yapmalı Devletinin yanında olmalı kolluk kuvvetlerine gereken desteği vermelidir ki ortak geleceğimiz basit siyasi hesaplara kurban edilmesin karartılmasın.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
FETÖ mücadelesinde siyaset kurumu ne yapmalı?
Bütün sorunların çözüm adresi eninde sonunda siyaset kurumuna dayanır. FETÖ terör örgütü mensupları sırtlan sürüsü gibi Devletimizin kurumlarına ,milletimize, aşımıza, işimize saldırdılar. 40 yıldır kendilerini besleyen, büyüten, etkinlik alanlarını genişleten siyaset kurumu dönüş yaptı artık FETÖ'nün kökünü kurutmak için mücadele veriyor. Bugüne kadar birçok siyasetçi, yazar, çizer, akademisyen, asker, işadamı FETÖ tehlikesine sadece dikkat çekmiş ancak mücadele noktasında ciddi bir çaba sarf edilmemiştir.
Lafı eğip bükmeden herkesin kabul etmesi gereken bir gerçek var 15 Temmuz darbe girişiminde Cumhurbaşkanı Erdoğan ,Türkiye'ye sahip çıkma iradesini ortaya koyma zeminini bulamasaydı ,Türkiye temellerinden sarsılacak belki de 100 yıl belini doğrultamayacaktı çünkü bugüne kadar sadece FETÖ'yle mücadele edildiği sanıldı ama asla mücadele edilmedi ilk defa bu meşaleyi yakan Cumhurbaşkanı Erdoğan'dır.
Türkiye bu sırtlan sürüsüyle mücadele ederken vatanını seven herkes bu kutlu yürüyüşe destek vermelidir. Özellikle siyaset kurumunda yuvalanmış ve hala utanmadan FETÖ'ye destek olabilecek açıklamalarda bulunan zavallılar FETÖ'nün kucağından kalkamıyorlar. FETÖ üyeleri kendilerini çok iyi gizlerler yeri gelir içki içer, kumar oynar, fuhuş yapar, Atatürkçü olur, milliyetçi olur, her kılığa girerler, en önemli kamuflajları muhafazakarlıktır. Ordu ili FETÖ için ayrı bir öneme sahiptir ,nasıl ki İzmir FETÖ'nün kalbiyse Ordu ili kozmik odasıdır. Özellikle Ordu ve İzmir bağlantıları gözden kaçırılmamalıdır. FETÖ tehlikesi geçmiş değildir.
FETÖ'yle yapılan mücadelede haksızlığa uğradığını iddia edenler var böyle bir savaşta elbette ufak tefek hatalar olabilir ancak çalışmalar titizlikle yapılıyor. FETÖ örgütüyle bilinçli olarak irtibatlı olanların kendilerini mağdur gibi göstermeye çalışmaları beyhude bir çırpınıştır.17-25 Aralık'tan sonra irtibatını devam ettiren, maddi manevi destek verenler bu devletin reflekslerinden haberi olmayanlardır. Gerçekten haksızlığa uğrayan varsa eninde sonunda bu ortaya çıkar ancak 241 şehidin olduğu bir darbe girişiminin ardından üç-beş gün gözaltında kalındı diye ortalığı inletenler şehitlerimizin ruhlarını incitiyorlar.
Kılıçdaroğlu bu mağduriyetlerin kendisine büyük bir siyasi rant sağlayacağını düşünüyor, bir tarafta ülkeyi ateşe atmaya çalışanlar, diğer tarafta ateşten kurtarmaya çalışanlar, bu millet kimin yanında duracağını biliyor her zaman bilmiştir.
Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamalarla sürekli FETÖ'yü cesaretlendiriyor ama hiçbir önemi yok çünkü FETÖ'nün beli kırılmıştır ayağa kalkması imkansızdır.
Kılıçdaroğlu siyaset kurumunun böylesi tarihi bir dönemde görevini layıkıyla yerine getirmesinin önüne engel oluyor, mücadeleyi sulandırıyor.
Türkiye'nin yeni bir kurtuluş savaşı verdiği bu dönemde herkes üzerine düşeni yapmalı Devletinin yanında olmalı kolluk kuvvetlerine gereken desteği vermelidir ki ortak geleceğimiz basit siyasi hesaplara kurban edilmesin karartılmasın.