Dünyadaki bütün terör örgütlerini bir yere, (FETÖ) Terör Örgütünü başka bir yere koymak gerekiyor. Dünya, son yüzyılda belki de en karanlık ve en derin terör örgütüyle karşılaşıyor.
FETÖ, hiçbir terör örgütüne benzemiyor, bütün terör örgütlerine abilik yapacak kadar kirli ilişkilere sahip.
PKK ile çok yakın ilişkiler içerisinde olduğunu biliyordum. 90'larda Güneydoğu'da sokaklarda gündüz-gece saat farkı olmaksızın faili meçhuller işlendiği yıllarda bu terör örgütü bölgede okullar açıyor ve güya eğitim adı altında organize oluyordu.
Zaten o yıllarda da bir anormallik vardı. PKK ile Hizbullah çatışırken, arada malı götüren bu terör örgütünün üyeleri oluyordu. O günlerde Diyarbakır ve Batman'da terörle Mücadele şubelerinde Müdürlük yapan şahıslar sonraki yıllarda Emniyet müdürü oldular.
Bu adamlar 15 Temmuz kalkışması sonrası tutuklandı.
O yıllara bir dönün, bölgede hâkimiyet kurmak isteyen FETÖ Terör örgütü kendilerine rakip olabilecek herkesi diskalifiye etmeye başlıyor.
Emniyette bugün değil daha 90'larda hakimiyet kuran bu örgüt, istediği adamı infaz ettiriyor, istediği adamı tutuklattırıyor, istediği adamı sindiriyor.
Emniyette onlardan olmayan herkese mobing uyguluyor ve yavaş yavaş, Emniyet Müdürlüklerinin sahibi oluyor. 2006'da Diyarbakır'da emniyet amiri diyordu ki, “bu adamlardan olmayanın yaşam hakkı yok.”
Bu adamlar polisi, askeri, savcı, hakimleri ayartmış, bir öğretmenle Valiye emir verecek hale gelmiş ve devlet içinde devlet olmuş ama devlette bu adamlara devletin anahtarlarını teslim etmiş. Bu adamlarda projelerini hayata geçirmek için en karanlık planlarını yaşama geçirmiş.
Kimse bu adamların karşısında duramıyor. Siyasetçiler bir sözleriyle gemileri yakıyorlar, ticaret yürüyor gidiyor.
FETÖ, devlet olanaklarını ticaret yapmak için kullanmış dünyanın en kirli derin devleti-mafya örgütüdür.
İtalyan Gladyosu bunların yanında sıfır kalır.
Diyarbakır'da Gaffar Okan diye şişirilmiş bir kahraman var, o günlere iyi bakmak gerekmiyor mu? Bu adam öldürülünce, en büyük kıyameti ve yürüyüşü o gün PKK sempatizanları yapmadı mı?
Bir devlet görevlisi için Diyarbakır gibi bir yerde binlerce insan yürüdü, arkasından gözyaşı döktü. Bu çok mu normal…
Gaffar Okan da bir projeydi.
FETÖ ile ilişkisi araştırılması gereken biri… Diyarbakır'da o yıllarda neler olmuş, mağdurlar ve kimler varsa herkesle görüşülmeli. Ortada anormal ilişkiler var…
Bugün FETÖ Terör örgütünün en güçlü olduğu bölge hala Güneydoğu… FETÖ en tehlikeli ve derin militanlarını hep bölgede kullandı.
Öyle ki Diyarbakır'da görevlendirdiği adamın teki, direk Pennsylvania'da ki şarlatanla görüşüyordu. Güneydoğu için özel çalışan FETÖ, esnaftan tutun, medyasına kadar, devlet kurumlarından tutun, sokaklarına kadar her yerle temas kurdu ve ilişkide bulundu.
Kısacası ticaret yürüyordu ve ticaretle de müthiş bağlantılar kuruldu. Her şey bir gün sadece Türkiye'nin değil, belki de Ortadoğu'nun, hatta onlara göre dünyanın sahibi olmak.
Bu saplantılı ve tehlikeli örgüt, bugün PKK'dan tutun, Suriye'deki terör örgütlerine kadar herkesle ilişkilidirler ve her türlü suikast ve cinayeti yapacak-yaptıracak kadar karanlık bir beyne sahipler.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
FETÖ’nün en güçlü olduğu bölge
Dünyadaki bütün terör örgütlerini bir yere, (FETÖ) Terör Örgütünü başka bir yere koymak gerekiyor. Dünya, son yüzyılda belki de en karanlık ve en derin terör örgütüyle karşılaşıyor.
FETÖ, hiçbir terör örgütüne benzemiyor, bütün terör örgütlerine abilik yapacak kadar kirli ilişkilere sahip.
PKK ile çok yakın ilişkiler içerisinde olduğunu biliyordum. 90'larda Güneydoğu'da sokaklarda gündüz-gece saat farkı olmaksızın faili meçhuller işlendiği yıllarda bu terör örgütü bölgede okullar açıyor ve güya eğitim adı altında organize oluyordu.
Zaten o yıllarda da bir anormallik vardı. PKK ile Hizbullah çatışırken, arada malı götüren bu terör örgütünün üyeleri oluyordu. O günlerde Diyarbakır ve Batman'da terörle Mücadele şubelerinde Müdürlük yapan şahıslar sonraki yıllarda Emniyet müdürü oldular.
Bu adamlar 15 Temmuz kalkışması sonrası tutuklandı.
O yıllara bir dönün, bölgede hâkimiyet kurmak isteyen FETÖ Terör örgütü kendilerine rakip olabilecek herkesi diskalifiye etmeye başlıyor.
Emniyette bugün değil daha 90'larda hakimiyet kuran bu örgüt, istediği adamı infaz ettiriyor, istediği adamı tutuklattırıyor, istediği adamı sindiriyor.
Emniyette onlardan olmayan herkese mobing uyguluyor ve yavaş yavaş, Emniyet Müdürlüklerinin sahibi oluyor. 2006'da Diyarbakır'da emniyet amiri diyordu ki, “bu adamlardan olmayanın yaşam hakkı yok.”
Bu adamlar polisi, askeri, savcı, hakimleri ayartmış, bir öğretmenle Valiye emir verecek hale gelmiş ve devlet içinde devlet olmuş ama devlette bu adamlara devletin anahtarlarını teslim etmiş. Bu adamlarda projelerini hayata geçirmek için en karanlık planlarını yaşama geçirmiş.
Kimse bu adamların karşısında duramıyor. Siyasetçiler bir sözleriyle gemileri yakıyorlar, ticaret yürüyor gidiyor.
FETÖ, devlet olanaklarını ticaret yapmak için kullanmış dünyanın en kirli derin devleti-mafya örgütüdür.
İtalyan Gladyosu bunların yanında sıfır kalır.
Diyarbakır'da Gaffar Okan diye şişirilmiş bir kahraman var, o günlere iyi bakmak gerekmiyor mu? Bu adam öldürülünce, en büyük kıyameti ve yürüyüşü o gün PKK sempatizanları yapmadı mı?
Bir devlet görevlisi için Diyarbakır gibi bir yerde binlerce insan yürüdü, arkasından gözyaşı döktü. Bu çok mu normal…
Gaffar Okan da bir projeydi.
FETÖ ile ilişkisi araştırılması gereken biri… Diyarbakır'da o yıllarda neler olmuş, mağdurlar ve kimler varsa herkesle görüşülmeli. Ortada anormal ilişkiler var…
Bugün FETÖ Terör örgütünün en güçlü olduğu bölge hala Güneydoğu… FETÖ en tehlikeli ve derin militanlarını hep bölgede kullandı.
Öyle ki Diyarbakır'da görevlendirdiği adamın teki, direk Pennsylvania'da ki şarlatanla görüşüyordu. Güneydoğu için özel çalışan FETÖ, esnaftan tutun, medyasına kadar, devlet kurumlarından tutun, sokaklarına kadar her yerle temas kurdu ve ilişkide bulundu.
Kısacası ticaret yürüyordu ve ticaretle de müthiş bağlantılar kuruldu. Her şey bir gün sadece Türkiye'nin değil, belki de Ortadoğu'nun, hatta onlara göre dünyanın sahibi olmak.
Bu saplantılı ve tehlikeli örgüt, bugün PKK'dan tutun, Suriye'deki terör örgütlerine kadar herkesle ilişkilidirler ve her türlü suikast ve cinayeti yapacak-yaptıracak kadar karanlık bir beyne sahipler.