SON DAKİKA
Hava Durumu

Freedom House raporu neler söylüyor?

Yazının Giriş Tarihi: 10.02.2019 15:58
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2019 15:58

Geçtiğimiz günlerde Freedom House örgütünün son raporu kamuoyuna sunuldu. Demokrasinin gelişimi ve yayılmasına katkı için 1941 yılında ABD'de kurulan dünyaca ünlü Freedom House örgütünün 2018 Demokrasi Raporu yayımlanmasının ardından uluslararası basında da yoğun bir şekilde yer aldı. Raporun tam adı “Dünyada Özgürlük 2019” Rapora göre, 2018 yılında küresel özgürlük peş peşe 13 yıldır gerileme trendindeki yerini almış gözüküyor. Uzun süreli demokrasi deneyimi yaşayan ABD gibi ülkelerden tutun da Çin ve Rusya gibi otoriter yönetimli ülkelerdeki durum da özgürlüklerin daha da kısıtlandığı bir sürece tanıklık etmekte.

Soğuk Savaş sonrası dünyada kayda değer bir demokratikleşme dalgası yaşanmıştı. 1989'da Berlin Duvarı'nın yıkılması ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin çözülmesinin ardından sadece Doğu Avrupa değil, Amerika, Sahra-altı Afrika ülkeleri ve Asya da liberal demokratik kurumların gerek inşası gerekse restorasyonuna tanıklık etti.

Freedom House Raporu verilerine göre, Soğuk Savaş sonrası görülen geçiş süreci son bulmuş durumda ve demokrasi küresel düzeyde bir kriz ile karşı karşıya. Rapora göre, 1985-2005 yılları arası “özgür” olarak nitelenen 41 ülkenin 22 sinde son 5 yıl içinde demokratik değerler düşüş yaşadı. Uzmanlara göre, kriz sadece siyasi değil aynı zaman da ekonomik veriler ile de bağlantılı. Çin, Hindistan ve yeni yükselişe geçen diğer sanayileşen ülkeler uluslararası güç dağılımını yeniden şekillendiriyor.

Öte yandan, Avrupa'da yükselen popülist sağcı hareketler, göç karşıtı ve içe kapanmayı teşvik eden politikalar da demokrasinin gerilemesinde önemli rol oynuyor. Rapordaki bir diğer veri ise illiberal siyasal liderlerin medyaya uyguladıkları baskı ve sansür ile ilgili. Medyaya uygulanan baskı da yaşanan demokratik gerilemenin en önemli sebepleri arasında görülebilir. Ayrıca, bilindiği üzere, demokrasilerin vazgeçilmez unsuru özgür bir ortamda yapılan adil seçimlerdir, yozlaşmış seçim süreci ve seçim hileleri de raporda göze çarpan bir diğer unsur. Demokrasinin başat ögelerinden olan ifade özgürlüğü ve din hürriyeti gibi deneyimlerin de son yıllarda sekteye uğradığı raporda vurgulanan bir diğer analiz.

Rapor verilerinde vurgulanan demokratik kriz unsurlarından bir diğeri ise incelenen ülkelerdeki siyasi muhaliflere yönelik tutum ile alakalı.. Sürgüne gönderme, hapis cezası hatta katliam gibi durumlar raporda belirtilmiş ve demokrasinin düşüş trendine yol açan sebepler arasında yerini almış. Raporda Ekim ayında katledilen gazeteci Cemal Kaşıkçı'ya da atıf var. Raporda etnik temizliğin yükselişte olduğu, Suriye ve Myanmar örnekleri üzerinden vurgulanmış. Çin'in Uygur Türklerine uyguladığı etnik temizlik ve soykırım politikalarına da dikkat çeken raporda bölgesel analizler de yapılmış. Örneğin, Asya-Pasifik Bölgesi'nde askeri etki ve azınlıklara yönelik zulüme vurgu yapılmış. Amerika Kıtasında popülist liderlerin seçim kazandığına vurgu yapılırken Venezuela devlet başkanı Maduro otoriter bir yönetici olarak resmedilmiş ve dolaylı olarak Amerikan müdahalesi meşrulaştırılmış diyebiliriz. Avrasya bölgesinde, Rusya ve Kırgızistan örnekleri ele alınan ülkeler arasında. Kırgızistan ‘da yönetimin özellikle dijital platformlara yönelik sansürlerinin altı çizilmiş. Avrupa'da ise kimi ülkelerde demokratik kurumların altının oyulduğu rapor verilerince kanıtlanmış durumda. Örneğin Polonya'da Yüksek Mahkemeye baskı yapıldığı rapor verilerinde göze çarpıyor.

Ortadoğu'da ise Mısır'da siyasi baskının daha da şiddetlenmesi ve Arabistan'da kadın haklarına karşı uygulanan politikalar da rapor verileri arasında. Öte yandan, Uganda gibi Sahraaltı Afrika ülkelerinde sosyal medyaya yönelik sansür, Kamerun'da yönetimin 36 yıldır iktidarı devretmemesi de otoriterleşmenin derinleşmesi örneği olarak raporda yerini almış.

Freedom House raporunun son kısmında ABD detaylıca masaya yatırılmış. Demokrasinin Donald Trump idaresi altında zayıfladığına vurgu yapılan raporda, artan politik kutuplaşma, zayıflayan özgürlük ortamı ve finansal kriz gibi faktörler ele alınmış. Amerikan iç siyasetinin demokrasi ve özgürlükler bağlamında analiz edildiği son kısımda hukukun üstünlüğü normunun önemine, özgür basının önemine ve siyasal aktörler arasındaki işbirliği ihtiyacına vurgu yapılmış . Son kertede, Freedom House raporu, demokrasinin 13 yıldır sabit bir şekilde yaşadığı darboğazın detaylarını ve nedenlerini kurumlar, liderler, demokratik ilkeler ve ülke bazında analizler ile ele alması bakımından önemli bir bilgi kaynağı diyebiliriz.

Demokrasi ve özgürlükler para ve güç meselesi değil, bir insan hakları meselesidir. Afrika'dan Asya'ya tüm ülkelerin insanca yaşayacağı siyasi bir ortama sahip olması temennisiyle…

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.