Kütahya ve Karadeniz’de art arda depremler: Uzmanlar ne diyor?

23 Nisan'da İstanbul açıklarında meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki depremin ardından, 24 Nisan sabahı Kütahya'nın Simav ilçesinde üç ayrı deprem kaydedildi. Aynı gün Karadeniz'de de bir deprem yaşandı. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), depremlerin birbiriyle bağlantılı olmadığını açıkladı. Uzmanlar, yaşanan sarsıntıların Türkiye’nin deprem kuşağında yer almasının doğal bir sonucu olduğunu belirtiyor.

Kütahya’da üç deprem, Karadeniz’de bir sarsıntı

AFAD verilerine göre Kütahya'nın Simav ilçesinde 07.23, 07.29 ve 10.20 saatlerinde sırasıyla 4,5, 3,9 ve 4,6 (Mw) büyüklüğünde depremler meydana geldi. Depremlerin odak derinlikleri 8,81 ile 12,17 kilometre arasında ölçüldü. Aynı gün saat 10.43’te Karadeniz açıklarında 3,6 (Mw) büyüklüğünde bir başka deprem daha yaşandı.

Yetkililerden açıklama: “Olumsuz bir durum yok”

Depremlerin ardından AFAD, saha tarama çalışmalarının sürdüğünü ve şu ana kadar olumsuz bir duruma rastlanmadığını bildirdi. Kütahya Valisi Musa Işın da vatandaşlara yalnızca resmî açıklamalara itibar etmeleri çağrısında bulundu.

Simav fayı: geçmişi olan aktif bir hat

Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, Kütahya’daki sarsıntıların Simav fay zonu üzerinde meydana geldiğini ve bu bölgenin tarihsel olarak sık deprem üreten bir yapı olduğunu ifade etti. Pampal, “Bu fay geçmişte 7,2 büyüklüğüne varan depremler üretti. Bugünkü sarsıntılar bu hattın aktifliğini gösteriyor” dedi.

"Deprem fırtınası" olabilir mi?

Jeofizik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Burak Çatlıoğlu ise sarsıntıların devam etmesi halinde bunun “deprem fırtınası” olarak değerlendirilebileceğini belirtti. Çatlıoğlu, “Şu an için bu yönde bir tanım yapmak erken. Ancak önceki yıllarda benzer durumlar yaşandı” dedi. Aynı zamanda bölgenin jeotermal aktivitesine dikkat çeken Çatlıoğlu, magma hareketlerinin de deprem üretme potansiyelini artırdığını ifade etti.

Faylar farklı, tetikleme ihtimali yok

İstanbul, Kütahya ve Karadeniz’deki depremlerin birbiriyle bağlantılı olup olmadığı sorusu kamuoyunda merak uyandırdı.