SON DAKİKA
Hava Durumu

Mahmut Övür Yazdı: Çözüm Sürecinde Siyasetin Yeni Rotası

Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür bugünkü köşe yazısında, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'nin "terörsüz Türkiye" çağrısı, siyasette yeni dengelerin kurduğuna ve muhalefetin eleştirilerine dikkat çekti.

Haber Giriş Tarihi: 04.01.2025 11:05
Haber Güncellenme Tarihi: 04.01.2025 11:25
Kaynak: Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
Mahmut Övür Yazdı: Çözüm Sürecinde Siyasetin Yeni Rotası

Sabah Gazetesi yazarı Mahmut Övür, bugünkü köşe yazısında Türkiye'nin terörle mücadele sürecini ve Suriye'deki gelişmelerin etkilerini ele aldı. Övür, "Türkiye için kader ve karar anı geldi" diyerek, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'nin "terörsüz Türkiye" çıkışlarının önemine vurgu yaptı.

Mahmut Övür'ün yazısının tamamı şöyle:

Siyasette taşların yerinden oynadığı bir zaman diliminden geçiyoruz. Küresel altüst oluşlar bir yana Başkan Erdoğan ve MHP Lideri Bahçeli'nin "terörsüz Türkiye" çıkışları ve Suriye'deki halk devrimi hem iç siyaseti hem de bölgedeki siyasi dengeleri derinden sarstı.
En büyük bocalamayı da muhalif siyasi partiler ve aydınlar yaşadı. Onlar büyük oranda siyaset üretmedikleri ve bölgesel gelişmelere hazırlıklı olmadıkları için olup bitenleri anlamakta ve analiz etmekte çaresiz kaldı. Dönün yapılan bütün eleştirilere, değerlendirmelere bir bakın. Uçlara savrulan ve kötülükte sınır tanımayan mı dersiniz, terör örgütünün silah bırakmaması gerektiğini söyleyen mi dersiniz, katil Esad'a gözyaşı döken mi dersiniz, Suriye Nusayriler ve İran eliyle karışsın diye kışkırtıcı dil kullanan mı dersiniz hepsi var.
Ortak noktaları da "terörsüz Türkiye"nin gerçekleşmesinden ve Suriye'nin normalleşmesinden korkmaları... Elbette doğru eleştiriler ve uyarılar yapılmalı. Ama ne yazı ki hâlâ eleştiriler büyük oranda "siyasi kazanç" üzerinden yapılıyor. En insaflısı bile bu tarihi adımı Cumhurbaşkanı'nın yeniden seçilmesine bağlıyor. Bu açıdan en derli toplu eleştiriyi hadi analiz diyelim, CHP'ye yakın Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. İlker Aytürk yapıyor.
T24'te yayınlanan "Yeni çözüm sürecine dair bazı düşünceler..." başlıklı uzun yazısında bir aydın olarak farklı bir bakış açısı sunmadığı gibi işi getirip, "Tatminkâr bir çözüm yok" umutsuzluğuna bağlıyor ve siyasetçileri suçlu ilan ediyor. Peki aydınlar ne yapıyor?
Neyse asıl meseleye dönelim, ne yazık ki yazı, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir önceki süreci nasıl durdurduğu..." gibi yanlış ve yalan bir tespitle başlıyor.
Bu HDP ve Kandil'in yalanı. Çünkü çözüm sürecini bitiren Öcalan'a rağmen Demirtaş ve Kandil'di. Bu ikili, Suriye'deki ABD destekli "Rojava Devrimi" uğruna çözüm sürecini heba etti. Ardından da Kandil, "halk savaşı" çağrısıyla "hendek vahşeti" başlattı.
Doç. Aktürk, bu gerçeği saklayan biri olarak MHP Lideri Bahçeli'nin 22 Ekim'deki Öcalan çağrısına da bu nedenle önyargıyla bakıyor. Ezber bozan ve ciddi risk taşıyan çağrıyı şu "büyük" nedene indirgiyor:
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bir defa daha aday olabilmesi..."
Biraz dünyada olup bitenleri izleyen bir aydın, 40 yıldır bu ülkenin kanını emen terörü bitirmenin gerekçesi olarak bunu mu gösterir? Bu ülkeye de siyasete de güvensizlikten başka bir şey değil. Güya bu sonuçları elde etmeseler bu işe kalkışmazlarmış... Oysa tam tersinin olabileceğini bizzat kendisi söylüyor:
"Süreç bir defa başladıktan sonra kendi momentumunu yaratacak ve süreci başlatan iki aktörün niyetlerinden bağımsız olarak, hatta onlara rağmen, bizi daha iyi, demokratik açıdan daha olgunlaşmış bir Türkiye'ye götürecek."
Bu sonuç yeniden seçilmeyi de getirebilir ama esas olan bu muhteşem tabloya imza atıp tarihe geçmektir. Böyle bir Türkiye'yi istemez misiniz? Neden karamsarsınız ve kara bir tablo çiziyorsunuz?
Bir aydın olarak haksızlık etmeyin ve sadece Bahçeli'nin şu sözlerini bir kez daha düşünün derim:
"Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye'nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını çok güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir.
Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur.
Türkiye için kader ve karar anı gelmiştir.
Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da dış dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız."
Böylesine önemli bir çıkışı, üstlenilen riski sadece bir seçime bağlamak hem siyaset bilmemektir hem de Türkiye'nin geldiği noktayı anlamamaktır.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.