CHP’de adaylık krizi! Kılıçdaroğlu: Derhal son verin
CHP'de huzursuzluk yaşanırken, Türkiye ve dünya tarihinin en karmaşık ve önemli süreçlerinden birinden geçiyor.
CHP'DE ADAYLIK KONUSU GÜNDEMDE
Ekonomik krizler, savaşlar, iç terör, Suriye ve bölgesel düzen değişiklikleri, Gazze ve İsrail sorunları, Ukrayna ile Rusya arasındaki çatışmalar gibi birçok mesele çözüm beklerken, muhalefetin gündeminde Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday belirleme konusunun yer aldığı belirtiliyor.
CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında yaptığı açıklamada, parti üyelerinden 1 milyon 600 bin kişinin seçeceği bir adayın gösterileceğini duyurdu.
İMAMOĞLU VE YAVAŞ ARASINDA ADAYLIK YARIŞI
Bu duyurunun ardından CHP'de Ekrem İmamoğlu ile Mansur Yavaş arasında adaylık yarışı ivme kazandı.
KILIÇDAROĞLU'NDAN TEPKİ
Partinin ağırlıklı gündemi 'kim aday olacak?' sorusu olurken, bu duruma bir itiraz daha geldi. CHP'nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e açıklamalarda bulundu.
'KAVGAYA SON VERİN' DİYE SESLENDİ
Adaylık konusundaki tartışmalara değinen Kemal Kılıçdaroğlu, CHP yönetiminin şu an yapması gereken ilk görevin "Kim Cumhurbaşkanı olacak?" tartışmalarına son vermek olduğunu belirtti.
Kılıçdaroğlu, parti yetkililerinden "vakti geldiğinde partinin yetkili organları adayımızı belirleyecek" açıklaması yaparak gereksiz tartışmaların önünü almalarını istedi.
ÖNERİLERİNİ ŞU ŞEKİLDE SIRALADI
Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'nin yapması gerekenleri şu şekilde sıraladı: 1- Cumhurbaşkanlığı adaylığının tek gündem gibi sunulması muhalefet bloğunu ve partinin motivasyonunu düşürüyor, iktidara ise avantaj sağlıyor. Erken seçim talebi önceliğimiz olmalı, enerjimizi başka alanlara harcamamalıyız. Bu durumu bir 'erken doğum' olarak nitelendirebiliriz. Hepimiz erken doğumların risklerini biliyoruz.
2- Bugünden parti içinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yarışı başlatmak, tarafları kutuplaştırır ve bu durum sonunda Erdoğan'ın avantajına olur. Başka bir deyişle, böyle bir sürecin başlaması, 'pimi çekilmiş el bombasının partinin içine konması' anlamına gelir."
TEŞKİLATLARDA KUTUPLAŞMA YAŞANIR
3- Türkiye bir yarı açık hapishaneye dönüşmüş durumda, işsizler, emekliler, çiftçiler, esnaflar yani toplumun her kesimi sıkıntı yaşarken partinin içe dönük tartışmalara ve kutuplaşmalara sürüklenmemesi gerekir. Bu kutuplaşma sadece adaylar nezdinde değil, il ve ilçe örgütleri düzeyinde de gerçekleşir. Bu durum siyasetin doğasında var. Gerçeği görmezden gelemezsiniz.
4- Bugünden Cumhurbaşkanlığı tartışması açıldığında, seçmenlerin gündemi ile partinin gündemi farklılaşacaktır. Bu en çok partiye zarar verir. Yani 'koyun can derdinde kasap et derdinde' algısı toplum belleğinde yer bulur.
5- Diyelim ki bu sürece devam edilecek. Birden fazla Cumhurbaşkanı adayı parti üyelerine 'beni tercih edin' ya da 'bana oy verin' derken hangi vaatte bulunacak? Ne söyleyecekler? Daha partinin görüşü netleşmeden, ya da yokken sosyal medyadaki bilgi kirliliği ve trol ordularının çalışmaları düşünüldüğünde parti içine yönelik karalama süreçleri Erdoğan'a yaramayacak mıdır?
6- Böyle bir sürecin başlaması, partinin birliğine ve bütünlüğüne zarar vermez mi? Parti içinde ayrışmayı tetiklemez mi?
7- Cumhurbaşkanı adayının nasıl belirlenmesi gerektiğine dair bir yasa mevcut. Meclis'teki CHP grubunun iradesi bu durumla baskı altına alınmaz mı?
BU SÜREÇ SADECE KENDİMİZİN ÇALIP OYNAYACAĞI BİR DURUM DEĞİLDİR
8- Unutulmaması gereken bir gerçek var. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak için yüzde 50+1 oya ihtiyacımız var. CHP'nin oy oranı belli. Aday belirlenirken bu gerçeği gözden kaçırmamalısınız. Cumhurbaşkanlığı seçim süreci, yalnızca kendimizin çalıp oynadığımız bir süreç değildir. Bu gerçeği hiçbir CHP'li yöneticinin unutmaması gerekir.
9- CHP yönetiminin yapması gereken en önemli iş, 'kim Cumhurbaşkanı olacak?' sorusuna hemen son vermektir. Parti yetkilileri, 'vakti gelince partinin yetkili organları adayımızı belirleyecek' açıklaması tüm bu gereksiz münakaşaların önünü kapatacaktır."