Uzun süredir beklenen "AK Parti-MHP ittifakı"na dair somut açıklamalar Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP koşulsuz şartsız Sayın Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı.İktidar partisi açısından bakıldığında önemli ve toplumda karşılığı olan bir gelişmedir bu birliktelik.Muhalefet açısından bakıldığında ise aynı şeyi söylemek mümkün gözükmüyor.Birbirinden bağımsız, her biri ayrı telden çalan, dağınık bir yapı içindeler.Kendi tabanlarına bırakın birlik beraberlik duygusunu 'umut' bile veremiyorlar.CHP,HDP ve İYİ Parti ilk turda kendi adaylarını çıkaracaklar ikinci turda en çok oy alan adaya oy verecekler.İşte bu noktada kilit seçmen kitlesi olarak görülen kürtlerin muhalefet bloğu adayına oy vereceği hesapları yapılıyor. Kürt seçmenleri etkilemek için algı operasyonları yapılıyor. Sık sık 90'lı yıllara atıflar yapılarak bugün herşeyin daha kötü olduğu vurgulanıyor. OHAL'in sürekli uzatılması,güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkartılması,Doğu ve Güneydoğu'da köyden merkeze giderken veya gelirken en az 5 kez güvenlik kontrolünün yapılması,HDP'li yöneticilerin,belediye başkanlarının,milletvekillerinin,Eş genel başkanlarının tutuklu olması gerekçe olarak gösteriliyor.Kürtlere karşı yapılan büyük bir zulmün varlığından bahsediliyor.Tüm bu sebeplerin batıdaki kürtlerde de karşılık bulacağı ve Erdoğan'ın karşısındaki adaya oy verileceği planlanıyor.Tutar mı ? Şimdiden konuşmak yerine bekleyip görmek lazım. Bu konuda biraz geriye gittiğimizde her iktidar döneminde Kürtlerle ilgili belli adımların atıldığını görürüz. Kendisini bütün Kürtlerin temsilcisi olarak gören PKK veya bu işten beslenen devlet içerisinde yuvalanmış derin yapı tarafından süreç her seferinde bir şekilde akamete uğratılmış ve tekrar en başa güvenlikçi yöntemlere dönülmüştür.Bugünde aynı versiyonu yaşadığımız söylense de bu doğru değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğu günden bu yana, ilk defa bir siyasi lider ölüm dahil her riski alarak 'Çözüm süreci'ni başlatmıştır.Sadece dışarıda değil kendi partisi içinde bu sürece ciddi manada karşı çıkan baltalamaya çalışanlar olmuştur.Aynen FETÖ olayında olduğu gibi bu güruhla tek başına mücadele etmiştir. Bu ülkenin gençleri ölmesin diye kendi canını ortaya koyan bir liderdir Erdoğan ancak kandan beslenmeye alışmış,değirmenini kanla döndürenlerin tezgahlarına düşen Kürt siyasetçilerin yaptığı akıl almaz yanlışlar yüzünden tekrar başa dönülmüştür.Hele şu Hasip Kaplan'ın dediğine bakın "Demirtaş'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin".Sadece şu söz bile Erdoğan'a destek vermek için yeterlidir.'Ulan hani kardeşlik ırkçılığın daniskası değil mi bu ? Allah'tan korkun Erdoğan daha ne yapsın ? 'Vay efendim HDP'li siyasiler tutuklanıyormuş'.Arkadaş HDP olarak sen değil miydin Haziran seçimlerinde 80 milletvekili alan ? Evet sendin.İlk açıklaman nedir ? 'AK Parti'yle koalisyon kurmam'.Kimsin sen ? Kendini ne zannediyorsun ? Sayın Bahçeli'nin geçmişte Sayın Erdoğan için söylediği,rezilliği,yetersizliği,siyasi öngörüsüzlüğü,seviyesizliği tamamen size ait olan " Tescilli bir eşkıyaya bu denli muhabbetin anlaşılır bir tarafı bizce yoktur. Başbakan'ın PKK'lılara karşı gösterdiği coşkun sevginin kendi içinde tutarlı bir yanı vardır. Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir, ya Türk düşmanıdır ya da Türk milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve gönüllü ferdidir" sözü Sayın Bahçeli tarafından kendini Kürtlerin temsilcisi gören siyasilerin yüzünüze vurulan en manalı tokattır.Bugün MHP, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a destek veriyorsa bu durumun zeminini HDP'nin yaptığı yanlışlar hazırlamıştır.Kimse bu saatten sonra kendisini Kürtlerin temsilcisi olarak göremez hele HDP ve PKK hiç göremez.Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü için en zor zamanda sorumluluk alan Sayın Devlet Bahçeli en büyük saygıyı ve hürmeti hak ediyor.Sadece Türklerin değil Kürtlerinde gönlünde yer kazanmıştır.Yıllardır Kürt gençlerinin kanı üzerinden siyaset yapan zavallılar daha kaç Kürt gencinin ölmesi gerekiyor sizin başarısız siyasetinizle yüzleşmeniz için ? Denediniz olmadı ve hiçbir zaman olmayacak.Çekin o kanlı ellerinizi Kürt gençlerinin üzerinden.Siyasileştik dediniz yapamadınız,siyaset yapacağız dediniz yapamadınız,terör örgütüyle bağımız yok dediniz göbekten bağınız ortaya çıktı artık bahaneniz kalmadı.Bu kadar fırsatın şeytana verildiğini düşünmüyorum.Artık bırakın gençler ölmesin.Bu saatten sonra Kürtlerin Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli ittifakına destek vermeleri farz olmuştur.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
HDP'li siyasiler başarısızlıklarıyla yüzleşebilir mi?
Uzun süredir beklenen "AK Parti-MHP ittifakı"na dair somut açıklamalar Cumhurbaşkanımız Erdoğan ve MHP lideri Devlet Bahçeli tarafından yapıldı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde MHP koşulsuz şartsız Sayın Erdoğan'ı destekleyeceğini açıkladı.İktidar partisi açısından bakıldığında önemli ve toplumda karşılığı olan bir gelişmedir bu birliktelik.Muhalefet açısından bakıldığında ise aynı şeyi söylemek mümkün gözükmüyor.Birbirinden bağımsız, her biri ayrı telden çalan, dağınık bir yapı içindeler.Kendi tabanlarına bırakın birlik beraberlik duygusunu 'umut' bile veremiyorlar.CHP,HDP ve İYİ Parti ilk turda kendi adaylarını çıkaracaklar ikinci turda en çok oy alan adaya oy verecekler.İşte bu noktada kilit seçmen kitlesi olarak görülen kürtlerin muhalefet bloğu adayına oy vereceği hesapları yapılıyor.
Kürt seçmenleri etkilemek için algı operasyonları yapılıyor. Sık sık 90'lı yıllara atıflar yapılarak bugün herşeyin daha kötü olduğu vurgulanıyor. OHAL'in sürekli uzatılması,güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkartılması,Doğu ve Güneydoğu'da köyden merkeze giderken veya gelirken en az 5 kez güvenlik kontrolünün yapılması,HDP'li yöneticilerin,belediye başkanlarının,milletvekillerinin,Eş genel başkanlarının tutuklu olması gerekçe olarak gösteriliyor.Kürtlere karşı yapılan büyük bir zulmün varlığından bahsediliyor.Tüm bu sebeplerin batıdaki kürtlerde de karşılık bulacağı ve Erdoğan'ın karşısındaki adaya oy verileceği planlanıyor.Tutar mı ? Şimdiden konuşmak yerine bekleyip görmek lazım.
Bu konuda biraz geriye gittiğimizde her iktidar döneminde Kürtlerle ilgili belli adımların atıldığını görürüz. Kendisini bütün Kürtlerin temsilcisi olarak gören PKK veya bu işten beslenen devlet içerisinde yuvalanmış derin yapı tarafından süreç her seferinde bir şekilde akamete uğratılmış ve tekrar en başa güvenlikçi yöntemlere dönülmüştür.Bugünde aynı versiyonu yaşadığımız söylense de bu doğru değildir.
Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğu günden bu yana, ilk defa bir siyasi lider ölüm dahil her riski alarak 'Çözüm süreci'ni başlatmıştır.Sadece dışarıda değil kendi partisi içinde bu sürece ciddi manada karşı çıkan baltalamaya çalışanlar olmuştur.Aynen FETÖ olayında olduğu gibi bu güruhla tek başına mücadele etmiştir. Bu ülkenin gençleri ölmesin diye kendi canını ortaya koyan bir liderdir Erdoğan ancak kandan beslenmeye alışmış,değirmenini kanla döndürenlerin tezgahlarına düşen Kürt siyasetçilerin yaptığı akıl almaz yanlışlar yüzünden tekrar başa dönülmüştür.Hele şu Hasip Kaplan'ın dediğine bakın "Demirtaş'ın yerine sakın bir Türk göz dikmesin".Sadece şu söz bile Erdoğan'a destek vermek için yeterlidir.'Ulan hani kardeşlik ırkçılığın daniskası değil mi bu ?
Allah'tan korkun Erdoğan daha ne yapsın ? 'Vay efendim HDP'li siyasiler tutuklanıyormuş'.Arkadaş HDP olarak sen değil miydin Haziran seçimlerinde 80 milletvekili alan ? Evet sendin.İlk açıklaman nedir ? 'AK Parti'yle koalisyon kurmam'.Kimsin sen ? Kendini ne zannediyorsun ?
Sayın Bahçeli'nin geçmişte Sayın Erdoğan için söylediği,rezilliği,yetersizliği,siyasi öngörüsüzlüğü,seviyesizliği tamamen size ait olan " Tescilli bir eşkıyaya bu denli muhabbetin anlaşılır bir tarafı bizce yoktur. Başbakan'ın PKK'lılara karşı gösterdiği coşkun sevginin kendi içinde tutarlı bir yanı vardır. Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir, ya Türk düşmanıdır ya da Türk milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve gönüllü ferdidir" sözü Sayın Bahçeli tarafından kendini Kürtlerin temsilcisi gören siyasilerin yüzünüze vurulan en manalı tokattır.Bugün MHP, Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a destek veriyorsa bu durumun zeminini HDP'nin yaptığı yanlışlar hazırlamıştır.Kimse bu saatten sonra kendisini Kürtlerin temsilcisi olarak göremez hele HDP ve PKK hiç göremez.Türkiye'nin birliği ve bütünlüğü için en zor zamanda sorumluluk alan Sayın Devlet Bahçeli en büyük saygıyı ve hürmeti hak ediyor.Sadece Türklerin değil Kürtlerinde gönlünde yer kazanmıştır.Yıllardır Kürt gençlerinin kanı üzerinden siyaset yapan zavallılar daha kaç Kürt gencinin ölmesi gerekiyor sizin başarısız siyasetinizle yüzleşmeniz için ? Denediniz olmadı ve hiçbir zaman olmayacak.Çekin o kanlı ellerinizi Kürt gençlerinin üzerinden.Siyasileştik dediniz yapamadınız,siyaset yapacağız dediniz yapamadınız,terör örgütüyle bağımız yok dediniz göbekten bağınız ortaya çıktı artık bahaneniz kalmadı.Bu kadar fırsatın şeytana verildiğini düşünmüyorum.Artık bırakın gençler ölmesin.Bu saatten sonra Kürtlerin Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli ittifakına destek vermeleri farz olmuştur.