Suriye ülke olarak doğal ve tarihi bir mecrada oluşmuş bir devlet değil. Uluslararası güçler Suriye devlet ve toplumunu masa başında ürettiler ve zamanın konjonktürüne göre de bir mekâna oturttular. Suriye Ortadoğu coğrafyasındaki en zayıf halkaydı ve aslında Suriye'de bir kıvılcımın burayı ölüm tarlalarına dönüşeceği önceden kestirilebiliyordu. Anlaşılan o ki bugünün uluslararası güçleri bu coğrafyada tekrar ve yeni bir harita çizmek istiyorlar.
Masa başında bu defa nasıl bir harita çizdiler ve daha hangi ülkelerin haritalarını da değiştirecekler, bugünden kestirilemese de öngörülerimiz var ama önce Suriye'yi bir yere oturtmalıyız.
Suriye Ortadoğu coğrafyasında tam bir domino taşı etkisi yaratabilir mi? Masa başında ülke haritalarını çizenlerin aklından ne geçiyor onu bilmiyoruz ama menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaklardır o kesin.
Bugün Suriye'de El Nusra Cephesi, DAİŞ, PYD, Burkan El Fırat, Özgür Suriye Ordusu ve Suriye Ordusu çatışıyorlar. Dikkatlice bakarsanız bu güçlerin hemen hepsi birbirleriyle savaşıyorlar. Kaybet kaybet dediğimiz durum yaşanıyor. Herkes bir yerleri kapma telaşında ve hepsinin planları var ve tabi bir de onlara planları verenler. İpleri kendi ellerinde değil. Masa başında onlara verilen rolleri oynuyorlar ve bu rol onlara resmen yapışıyor. Herkes rolünü çok iyi oynuyor ve tabi bu da uluslararası bir tezgahın yürürlüğe konulup uygulandığını gösteriyor.
Sevgili Dostum Şerefhan Ciziri ile Suriye'yi ve Suriye iç savaşının nasıl sonuçlar yaratabileceğini öngörmeye çalıştık ve ortaya yeni haritaların çıkacağını gösteren emarelerin oluştuğuna hükmettik.
Aslında Suriye'de bugün herkesin herkesle bir savaşı var o savaş bütün acımasızlık ve insan dışı gaddarlığıyla devam ediyor. Peki, Suriye'de ne olabilir ve etkileşimleri ne olur ve neleri kapsar, bu denklemden kim ve kimler kazanacak. Bir düzine yanıt bekleyen soru var.
1- Suriye'de iç savaş durumu devam eder. Bu savaş daha büyük kayıp ve tahribatlara neden olur. Kimyasal silahlar devreye girebilir. Savaş komşu ülkelere sıçrar ve tüm Ortadoğu devletlerinin sınırları yeniden şekillenir.
2- Uluslararası güçler fiili savaşın bir tarafı olarak boy gösterebilir.
3- Suriye'deki Kürtlerle Türkiye arasında siyasi bir ilişki başlar ve bu ilişki Iraktaki Kürtlerle kurulan dostluğun devamı-benzer ilişki olabilir. Suriye Kürtleri Irak'taki Kürtlerle yeni bir devlet yapılanmasına gidebilir.
4- Ya da Irak, Suriye ve Türkiye Kürtleri, Türkiye ile eşitlik temelinde yeni bir federasyona gidebilir.
5- Ya da Kürtler tamamen bağımsız bir devlet kurabilirler.
6- Uluslararası güçler Suriye'ye müdahale eder ve Irak'a benzer bir yıkıcı toplumsal deneyimi yaşarız. Baas rejimi yıkıldığı halde yerine geçecek olan siyasi güçlerin olgunluk düzeyi ya da düzeysizliği gelişmelere damgasını vuracak. Her gün intihar saldırıları, bombalama, dini esas alan provokasyonlar, ekonomik talancılık had safhaya varabilir.
7- Suriye Birleşik Bir Devlet olarak dağılır. Elbette tercihler ve beklentiler bu bağlamda farklıdır. Her dini ve etnik grup kendi devletini kurmak ister ama sınırlar ve aidiyetler, kimlikler ve nüfus sorunları, mübadele konusu devamlı bir çatışma nedeni, huzursuzluk nedeni olabilir. Bugünkü savaş değişik düzeylerde devam eder.
8- Bir kere Suriye hiçbir zaman kendi çizdiği toplumsal, siyasi, dini ve etnik çerçeveyi tekçi bir mantıkla bir arada tutma iradesini ve kudretini gösteremeyecektir. Bu artık kesindir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eskisi gibi kalmasını isteyenler kesinlikle gericidirler. Şimdi ne Araplar, ne Kürtler, ne Dürziler, ne Hıristiyanlar, ne Sünniler, ne Nusayriler sadece kendi istekleri doğrultusunda Suriye'ye şekil veremezler artık.
Söylenecek daha çok şey var ve anlaşılan hesap için hesaplar var. Aklımın erdiğince olabilecek senaryoları yazmaya çalıştım. Daha çok geliştirilebilir çünkü ortada Suriye gibi karman çorman bir ülke var. Coğrafyamızın karman çormanlığı da buna eklenince tam bir arapsaçı durumu yaşıyoruz.
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Ali Osmanoğlu
Herkesin herkesle savaşı
Suriye ülke olarak doğal ve tarihi bir mecrada oluşmuş bir devlet değil. Uluslararası güçler Suriye devlet ve toplumunu masa başında ürettiler ve zamanın konjonktürüne göre de bir mekâna oturttular. Suriye Ortadoğu coğrafyasındaki en zayıf halkaydı ve aslında Suriye'de bir kıvılcımın burayı ölüm tarlalarına dönüşeceği önceden kestirilebiliyordu. Anlaşılan o ki bugünün uluslararası güçleri bu coğrafyada tekrar ve yeni bir harita çizmek istiyorlar.
Masa başında bu defa nasıl bir harita çizdiler ve daha hangi ülkelerin haritalarını da değiştirecekler, bugünden kestirilemese de öngörülerimiz var ama önce Suriye'yi bir yere oturtmalıyız.
Suriye Ortadoğu coğrafyasında tam bir domino taşı etkisi yaratabilir mi? Masa başında ülke haritalarını çizenlerin aklından ne geçiyor onu bilmiyoruz ama menfaatleri neyi gerektiriyorsa onu yapacaklardır o kesin.
Bugün Suriye'de El Nusra Cephesi, DAİŞ, PYD, Burkan El Fırat, Özgür Suriye Ordusu ve Suriye Ordusu çatışıyorlar. Dikkatlice bakarsanız bu güçlerin hemen hepsi birbirleriyle savaşıyorlar. Kaybet kaybet dediğimiz durum yaşanıyor. Herkes bir yerleri kapma telaşında ve hepsinin planları var ve tabi bir de onlara planları verenler.
İpleri kendi ellerinde değil. Masa başında onlara verilen rolleri oynuyorlar ve bu rol onlara resmen yapışıyor. Herkes rolünü çok iyi oynuyor ve tabi bu da uluslararası bir tezgahın yürürlüğe konulup uygulandığını gösteriyor.
Sevgili Dostum Şerefhan Ciziri ile Suriye'yi ve Suriye iç savaşının nasıl sonuçlar yaratabileceğini öngörmeye çalıştık ve ortaya yeni haritaların çıkacağını gösteren emarelerin oluştuğuna hükmettik.
Aslında Suriye'de bugün herkesin herkesle bir savaşı var o savaş bütün acımasızlık ve insan dışı gaddarlığıyla devam ediyor.
Peki, Suriye'de ne olabilir ve etkileşimleri ne olur ve neleri kapsar, bu denklemden kim ve kimler kazanacak. Bir düzine yanıt bekleyen soru var.
1- Suriye'de iç savaş durumu devam eder. Bu savaş daha büyük kayıp ve tahribatlara neden olur. Kimyasal silahlar devreye girebilir. Savaş komşu ülkelere sıçrar ve tüm Ortadoğu devletlerinin sınırları yeniden şekillenir.
2- Uluslararası güçler fiili savaşın bir tarafı olarak boy gösterebilir.
3- Suriye'deki Kürtlerle Türkiye arasında siyasi bir ilişki başlar ve bu ilişki Iraktaki Kürtlerle kurulan dostluğun devamı-benzer ilişki olabilir. Suriye Kürtleri Irak'taki Kürtlerle yeni bir devlet yapılanmasına gidebilir.
4- Ya da Irak, Suriye ve Türkiye Kürtleri, Türkiye ile eşitlik temelinde yeni bir federasyona gidebilir.
5- Ya da Kürtler tamamen bağımsız bir devlet kurabilirler.
6- Uluslararası güçler Suriye'ye müdahale eder ve Irak'a benzer bir yıkıcı toplumsal deneyimi yaşarız. Baas rejimi yıkıldığı halde yerine geçecek olan siyasi güçlerin olgunluk düzeyi ya da düzeysizliği gelişmelere damgasını vuracak. Her gün intihar saldırıları, bombalama, dini esas alan provokasyonlar, ekonomik talancılık had safhaya varabilir.
7- Suriye Birleşik Bir Devlet olarak dağılır. Elbette tercihler ve beklentiler bu bağlamda farklıdır. Her dini ve etnik grup kendi devletini kurmak ister ama sınırlar ve aidiyetler, kimlikler ve nüfus sorunları, mübadele konusu devamlı bir çatışma nedeni, huzursuzluk nedeni olabilir. Bugünkü savaş değişik düzeylerde devam eder.
8- Bir kere Suriye hiçbir zaman kendi çizdiği toplumsal, siyasi, dini ve etnik çerçeveyi tekçi bir mantıkla bir arada tutma iradesini ve kudretini gösteremeyecektir. Bu artık kesindir. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Eskisi gibi kalmasını isteyenler kesinlikle gericidirler. Şimdi ne Araplar, ne Kürtler, ne Dürziler, ne Hıristiyanlar, ne Sünniler, ne Nusayriler sadece kendi istekleri doğrultusunda Suriye'ye şekil veremezler artık.
Söylenecek daha çok şey var ve anlaşılan hesap için hesaplar var. Aklımın erdiğince olabilecek senaryoları yazmaya çalıştım. Daha çok geliştirilebilir çünkü ortada Suriye gibi karman çorman bir ülke var. Coğrafyamızın karman çormanlığı da buna eklenince tam bir arapsaçı durumu yaşıyoruz.