Siyaset kurumu içinde bulunanlar milletin dertlerine çare arar kendi ikballeriyle beraber sülalelerinin hayatını garanti altına almaya çalışmaz.İşte bu sebepten dolayı siyaset kurumunda veya siyasetin emrinde olan kurumlarda liyakat sahibi namuslu kişilere ihtiyaç vardır.Siyasette vadesi dolmuş isimler,egolarına esir düşünce, akılları vicdanlarının önüne geçer.Gençlerin tükenişine neden olan koltuk sevdaları yüzünden yozlaşmayı,kirliliği görmezden gelirler tek düşünceleri kendi gelecekleridir.Bugünkü popüler kültürü yaratan zihniyetin sorgulanma zamanı gelmiştir.Popüler kültürümüz siyaset zemini üzerine çökmüştür.Gençlerimiz kafelerde,barlarda,sokaklarda veya evlerinde çürümeye terk edilmişse geleceği dair umutları iğfal ediliyorsa sondan bir önceki çıkışa geldik demektir.Bugünün siyasal yapısı çalışmadan,üretmeden zengin olmayı hedefleyen yığınlar doğurmuştur.
Siyaset kurumu toplumun refahı,huzuru,güveni,ekonomisini yükseltmek için çalışır,çareler arar uygulamaya sokar.
Bugünün Türkiye'sinde muhafazakarı,dindarı,milliyetçisi,sağcısı,solcusu hemen hemen herkes siyasallaşmış politize olmuştur.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun 'Bırakın siyaseti,futbolu nasıl para kazanacağız onu konuşun,onu konuştukça insan oraya odaklanır.Ne konuşulursa insan ona odaklanır' sözleri aslında geldiğimiz yerin vahameti açısından çok önemlidir.Ancak çok geç kalınmıştır.Bütün toplum siyasete kilitlenmiş oraya odaklanmıştır.Toplum herşeyin ilacı olarak siyasi partilerin il ilçe başkanlıklarını görmektedir.İş arayandan,tayin isteyenden tutun, kendisine makam arayana kadar herkes oradadır.Toplumu buraya getiren siyasi liderlerimizin söylemleridir,eğer siz konuşmalarınızla öncelikli olarak duygulara hitap ederseniz kitleleriniz bunu almaya müsaitse bunu alır siyasetinize koşulsuz kanalize olur.Bu siyasi partiler için iyi olabilir ancak sürdürülebilir değildir.Son tahlilde herkes ekmeğine bakar.Siyaset kurumu neden yara aldı ? Çünkü siyasette liyakat sahibi olanlara değil,ahbap çavuş ilişkileriyle,koşulsuz biat edecek hiçbir özelliği olmayan isimlere yer verildi.(Elbette hakkıyla yer bulanlar var ve yazdıklarımız asla onları kapsamıyor onlarda bu durumdan rahatsızlar).Bu isimler çok kısa sürelerde aşırı zenginleştiler.Biranda bisikletiniz yokken çakarlı lüks arabaya binerseniz ve bunlar herkesin pür dikkatle izlediği siyasette olursa siyaset kurumunu bu millet çözüm mekanizması olarak değil zenginleşme aracı olarak görür.Doğal olarak herkes bu araca binmek ister.Vasıf,kişilik,eğitim,liyakat herşey bir kenara itilir.İhtiyacınız olan tekşey sizden önce o araca binmiş birisini bulmaktır ondan sonrası kolay o sizi kolunuzdan çeker arabaya alır size uygun iş bulunur bulunmasa da mutlaka oluşturulur.Bunlar kahredici gerçeklerdir.Dış güçler ülkemize saldırıyor ekonomimizi bozmaya çalışıyor lakin bizim kendi kendimize verdiğimiz zarar çok daha büyük ve yıkıcıdır.Çürümeyi durdurmak için zaman hala bitmiş değildir.Tevazu güçtür,kibirlenmek zavallılıktır.Yerel seçimlere giderken hiçbir siyasi parti eskisi kadar rahat olamayacaktır.Bir tarafta lüks arabalarda gezenlerle diğer tarafta yayan yürüyen kişilerin seçimi olacaktır.Çünkü daha önce buna hiç dikkat etmeyen toplum bugünün ekonomik darboğazından dolayı direk bunlara bakacaktır.Bekleyip görelim kim galip gelecek ?
Yorum Ekle
Yorumlar
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
Barış Aydın
Hisarcıklıoğlu'nun geç kalmış önerisi
Siyaset kurumu içinde bulunanlar milletin dertlerine çare arar kendi ikballeriyle beraber sülalelerinin hayatını garanti altına almaya çalışmaz.İşte bu sebepten dolayı siyaset kurumunda veya siyasetin emrinde olan kurumlarda liyakat sahibi namuslu kişilere ihtiyaç vardır.Siyasette vadesi dolmuş isimler,egolarına esir düşünce, akılları vicdanlarının önüne geçer.Gençlerin tükenişine neden olan koltuk sevdaları yüzünden yozlaşmayı,kirliliği görmezden gelirler tek düşünceleri kendi gelecekleridir.Bugünkü popüler kültürü yaratan zihniyetin sorgulanma zamanı gelmiştir.Popüler kültürümüz siyaset zemini üzerine çökmüştür.Gençlerimiz kafelerde,barlarda,sokaklarda veya evlerinde çürümeye terk edilmişse geleceği dair umutları iğfal ediliyorsa sondan bir önceki çıkışa geldik demektir.Bugünün siyasal yapısı çalışmadan,üretmeden zengin olmayı hedefleyen yığınlar doğurmuştur.
Siyaset kurumu toplumun refahı,huzuru,güveni,ekonomisini yükseltmek için çalışır,çareler arar uygulamaya sokar.
Bugünün Türkiye'sinde muhafazakarı,dindarı,milliyetçisi,sağcısı,solcusu hemen hemen herkes siyasallaşmış politize olmuştur.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun 'Bırakın siyaseti,futbolu nasıl para kazanacağız onu konuşun,onu konuştukça insan oraya odaklanır.Ne konuşulursa insan ona odaklanır' sözleri aslında geldiğimiz yerin vahameti açısından çok önemlidir.Ancak çok geç kalınmıştır.Bütün toplum siyasete kilitlenmiş oraya odaklanmıştır.Toplum herşeyin ilacı olarak siyasi partilerin il ilçe başkanlıklarını görmektedir.İş arayandan,tayin isteyenden tutun, kendisine makam arayana kadar herkes oradadır.Toplumu buraya getiren siyasi liderlerimizin söylemleridir,eğer siz konuşmalarınızla öncelikli olarak duygulara hitap ederseniz kitleleriniz bunu almaya müsaitse bunu alır siyasetinize koşulsuz kanalize olur.Bu siyasi partiler için iyi olabilir ancak sürdürülebilir değildir.Son tahlilde herkes ekmeğine bakar.Siyaset kurumu neden yara aldı ? Çünkü siyasette liyakat sahibi olanlara değil,ahbap çavuş ilişkileriyle,koşulsuz biat edecek hiçbir özelliği olmayan isimlere yer verildi.(Elbette hakkıyla yer bulanlar var ve yazdıklarımız asla onları kapsamıyor onlarda bu durumdan rahatsızlar).Bu isimler çok kısa sürelerde aşırı zenginleştiler.Biranda bisikletiniz yokken çakarlı lüks arabaya binerseniz ve bunlar herkesin pür dikkatle izlediği siyasette olursa siyaset kurumunu bu millet çözüm mekanizması olarak değil zenginleşme aracı olarak görür.Doğal olarak herkes bu araca binmek ister.Vasıf,kişilik,eğitim,liyakat herşey bir kenara itilir.İhtiyacınız olan tekşey sizden önce o araca binmiş birisini bulmaktır ondan sonrası kolay o sizi kolunuzdan çeker arabaya alır size uygun iş bulunur bulunmasa da mutlaka oluşturulur.Bunlar kahredici gerçeklerdir.Dış güçler ülkemize saldırıyor ekonomimizi bozmaya çalışıyor lakin bizim kendi kendimize verdiğimiz zarar çok daha büyük ve yıkıcıdır.Çürümeyi durdurmak için zaman hala bitmiş değildir.Tevazu güçtür,kibirlenmek zavallılıktır.Yerel seçimlere giderken hiçbir siyasi parti eskisi kadar rahat olamayacaktır.Bir tarafta lüks arabalarda gezenlerle diğer tarafta yayan yürüyen kişilerin seçimi olacaktır.Çünkü daha önce buna hiç dikkat etmeyen toplum bugünün ekonomik darboğazından dolayı direk bunlara bakacaktır.Bekleyip görelim kim galip gelecek ?