'Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz'- 'Doğu sınırlarımızın tamamını ve güney sınırlarımızın tamamını kam
Haber Giriş Tarihi: 12.11.2018 11:05
Haber Güncellenme Tarihi: 12.11.2018 14:05
Kaynak:
Haber Merkezi
Haberyazilimi.com
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz." dedi.
Soylu, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen, AKÜ 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, dün Muş'un Varto ilçesinde şehit er İbrahim Özkur'un cenaze törenine katıldığını, şehit babasıyla arasında geçen diyaloğun kendisine farklı bir ders olduğunu söyledi.
Babanın metanetini, onurlu duruşunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Kulağıma eğildi ve bir cümle söyledi. Evladıydı, evladının ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutu önündeydi. Evladı bir kahramandı ve şehit olmuştu. Apayrı bir duyguydu ama dönü bir şey söyledi; 'Bizim İbrahim zanaatkardı, iyi bir mobilyacıydı. 4-5 tane meseleyi maharetli bir şekilde yönetebilirdi' dedi. Evladını hem bir kahraman, hem bir evlat, hem de bir zanaatkar olarak niteleyen bir babanın hissiyatını, düşüncesini sizlerle paylaşmak istedim. Bu babanın ve evladının taşıdığı onurlu sorumluluğu herkesin taşıması gerek. Bu söylediklerimde hayatın belli bir döneminde gördüğümüz bir fotoğraf yok. Büyük bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu hissetmediğimiz sürece bu topaklar bize ağır gelir. Bu toprakların bizim tarafımızdan hür, özgür ve bağımsız bir şekilde yönetilmesini istemeyenler zaten var."
Soylu, Türkiye'nin belli bir istikamette ilerlediğinin ve hedefinden hiç şaşmadığının altını çizerek, "Türkiye 20. yüzyılın ortalarında köylerle şehirleri birbirine entegre etmiştir. Rahmetli Adnan Menderes, bir köylünün oğlu veya kızının avukat, mühendis, vali, profesör ve esnaf olabilmesini sağlayacak o köylerle şehirleri birleştirmiştir. Rahmetli Özal, o çizgiyi hiç bozmadı, üzerine bir şey daha ilave etti. Büyük şehirleri büyük şehirlerle otobanlarla birleştirdi. Cumhurbaşkanımız da 81 vilayeti özellikle bölünmüş yollarla birleştirdi." değerlendirmesinde bulundu.
1950'lerde Türkiye'de güçlü üniversitelerin açılmaya başlandığını hatırlatan Soylu, bugün Türkiye'nin aynı istikametini, vizyonunu devam ettirdiğini, 200'ün üzerinde üniversite sayısına ulaşıldığını kaydetti.
Soylu, Tunceli'de, Hakkari'de, Şırnak'ta, Çorum'da, Kastamonu'da üniversite olmasını eleştirenlerin 20 yıl sonra "İyi ki yapıldı" düşüncesine sahip olacaklarını vurguladı.
Türkiye'nin bedel ödemekten korkan bir ülke olmadığını belirten Soylu, "Ülkemizde yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren PKK adlı, adı batasıca bir örgüt var. Biz bu örgütü 2 bin 500- 3 bin rakımlı dağlarda mağaralarını, barınaklarını buluyoruz ve imha ediyoruz. Dün Gabar'da şehit olan evlatlarımız orada dururken şehit olmadılar. Orada yüzlerce timimizle beraber hava operasyonu yapıyoruz." ifadesini kullandı.
- "Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz"
Bütün ülkeyi terörden arındırmak, ülkenin her karışında Türk bayrağını dalgalandırmak için operasyonlarını kahraman Türk evlatlarıyla sürdürdüklerini anlatan Soylu, "Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz." diye konuştu.
Soylu, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla bölgeye huzur getirdiklerine dikkati çekerek, Türkiye'nin mazlum coğrafyalarda önemli bir görev üstlendiğini, kendisine dayatılanı kabul etmediğini, ülkelere barış ve huzur ortamı getirme gayretinde olduğunu kaydetti.
"Türkiye kendi oturma havzasını genişletmek, kendisini büyütmek istiyorsa, Türkiye'nin sürekli taviz altında bırakılan bir ülke olması için birileri gayret göstermeye devam edecektir." diyen Soylu, bunu öngörmek ve tedbir almak gerektiğini söyledi.
Soylu, ülkenin büyük hedeflerle yoluna devam ettiğini vurgulayarak, "Elimizi açıp da 'Ne olursunuz bize bir insansız hava aracı gönderir misiniz' diye yalvaran bir Türkiye değiliz. Bugün mühimmatımızın önemli bir bölümünü kendimiz yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Kırmızı bültenle aradığımız teröristlere de Avrupa'da oturum hakkı veriliyor"
Terörün Avrupa'dan destek aldığını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Size para, araç, harita, ekipman verip göndersem bile asla ulaşamayacağınız, yerini yolunu bulamayacağınız yerlerdeki o mağaralardan ambalajı açılmamış, Avrupa menşeili yepyeni silahlar, sevkiyata hazır halde fıçılara doldurulmuş ve Avrupa'nın göbeğinde üretilmiş uyuşturucu hapları buluyoruz. Siz buradan ulaşamazsınız ama o haplar ve o silahlar Avrupa'nın göbeğinden oraya ulaşmış. Ayrıca yine Avrupa'nın müreffeh ülkelerinden dernekler aracılığıyla bu örgütün yan kollarına yapılmış milyon dolarlık bağışlar tespit ettik. Siz şurada bir öğrenci derneği kursanız, Avrupa'dan kimse size bir lira yardım etmez. Ayrıca bizim bu örgüte mensup, insan öldürmüş, suçu sabit ve kırmızı bültenle aradığımız teröristlere de Avrupa'da oturum hakkı veriliyor."
Türkiye'nin dünyanın hiçbir yerinde bölücülüğü desteklemediğine işaret eden Soylu, "Dünyanın hiçbir ülkesine gidip, o ülkede bölücülük üzerinden siyaset üretmeye çalışan bir terör örgütünün siyasi kolu olan siyasi partiye, 'Sizin söylediklerinizi Pentagon'a ulaştıracağım' diye bir sözü bizim bir diplomatımız asla söylemez." değerlendirmesinde bulundu.
Güvenlik güçlerinin dört bir koldan terörle, uyuşturucuyla mücadele ettiğini aktaran Soylu, şöyle konuştu:
"Doğu sınırlarımızın tamamını ve güney sınırlarımızın tamamını kamera, sensör ve duvarlarla çeviriyoruz, terör sızmalarını, uyuşturucu geçişlerini, düzensiz göçmenlerin Türkiye'ye gelişlerini engelleyebilmek için. Aynı zamanda Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz 2-3 yıllık zaman dilimi içerisinde kameralarla ve radar sistemiyle dünyada neredeyse hiçbir ülkede olmayacak bir teknolojiyle izleyebileceğiz."
- "O kızları PKK terör örgütüne yem etmeyeceğiz"
Soylu, 2016'da dağlarda 2 bin 750 teröristin barındığını bugün bu sayının 700 ile 720 arasına düştüğünü belirterek, "Nereye kadar giderseler, oraya kadar peşlerinden gideceğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
Teröristlerin, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan 13-14 yaşında kız çocuklarına, ailelerinden ayırdıktan sonra taciz ve tecavüzde bulunduğuna işaret eden Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu bizim dinimize, inancımıza, geleneğimize, atamıza, adetimize, örfümüze uyuyor mu? Seyirci mi kalalım? Allah'a hamdolsun, Şırnak'ta da Beytüşşebap'ta da, Batman Kozluk'ta da bugün hiçbir sınıfımızda tek bir öğretmen eksikliği yoktur. O kızları PKK terör örgütüne yem etmeyeceğiz. Allah nasip ederse her birinden öğretmen, mühendis, doktor ve şu üniversitelerde bu ülkenin yarınlarına güçlü bir şekilde evlatlar yetiştireceğiz."
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: (2)
'Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz'- 'Doğu sınırlarımızın tamamını ve güney sınırlarımızın tamamını kam
Soylu, Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) Atatürk Kongre Merkezi'nde düzenlenen, AKÜ 2018-2019 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, dün Muş'un Varto ilçesinde şehit er İbrahim Özkur'un cenaze törenine katıldığını, şehit babasıyla arasında geçen diyaloğun kendisine farklı bir ders olduğunu söyledi.
Babanın metanetini, onurlu duruşunu anlatan Soylu, şöyle devam etti:
"Kulağıma eğildi ve bir cümle söyledi. Evladıydı, evladının ay yıldızlı bayrağa sarılı tabutu önündeydi. Evladı bir kahramandı ve şehit olmuştu. Apayrı bir duyguydu ama dönü bir şey söyledi; 'Bizim İbrahim zanaatkardı, iyi bir mobilyacıydı. 4-5 tane meseleyi maharetli bir şekilde yönetebilirdi' dedi. Evladını hem bir kahraman, hem bir evlat, hem de bir zanaatkar olarak niteleyen bir babanın hissiyatını, düşüncesini sizlerle paylaşmak istedim. Bu babanın ve evladının taşıdığı onurlu sorumluluğu herkesin taşıması gerek. Bu söylediklerimde hayatın belli bir döneminde gördüğümüz bir fotoğraf yok. Büyük bir sorumluluk var. Bu sorumluluğu hissetmediğimiz sürece bu topaklar bize ağır gelir. Bu toprakların bizim tarafımızdan hür, özgür ve bağımsız bir şekilde yönetilmesini istemeyenler zaten var."
Soylu, Türkiye'nin belli bir istikamette ilerlediğinin ve hedefinden hiç şaşmadığının altını çizerek, "Türkiye 20. yüzyılın ortalarında köylerle şehirleri birbirine entegre etmiştir. Rahmetli Adnan Menderes, bir köylünün oğlu veya kızının avukat, mühendis, vali, profesör ve esnaf olabilmesini sağlayacak o köylerle şehirleri birleştirmiştir. Rahmetli Özal, o çizgiyi hiç bozmadı, üzerine bir şey daha ilave etti. Büyük şehirleri büyük şehirlerle otobanlarla birleştirdi. Cumhurbaşkanımız da 81 vilayeti özellikle bölünmüş yollarla birleştirdi." değerlendirmesinde bulundu.
1950'lerde Türkiye'de güçlü üniversitelerin açılmaya başlandığını hatırlatan Soylu, bugün Türkiye'nin aynı istikametini, vizyonunu devam ettirdiğini, 200'ün üzerinde üniversite sayısına ulaşıldığını kaydetti.
Soylu, Tunceli'de, Hakkari'de, Şırnak'ta, Çorum'da, Kastamonu'da üniversite olmasını eleştirenlerin 20 yıl sonra "İyi ki yapıldı" düşüncesine sahip olacaklarını vurguladı.
Türkiye'nin bedel ödemekten korkan bir ülke olmadığını belirten Soylu, "Ülkemizde yaklaşık 40 yıldır faaliyet gösteren PKK adlı, adı batasıca bir örgüt var. Biz bu örgütü 2 bin 500- 3 bin rakımlı dağlarda mağaralarını, barınaklarını buluyoruz ve imha ediyoruz. Dün Gabar'da şehit olan evlatlarımız orada dururken şehit olmadılar. Orada yüzlerce timimizle beraber hava operasyonu yapıyoruz." ifadesini kullandı.
- "Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz"
Bütün ülkeyi terörden arındırmak, ülkenin her karışında Türk bayrağını dalgalandırmak için operasyonlarını kahraman Türk evlatlarıyla sürdürdüklerini anlatan Soylu, "Evlatlarımız, şanla, şerefle, onurla ve her şeyi göze alarak bir mücadeleyi ortaya koyuyorlar. Terörle mücadelede saldırı sonrası taarruz değil, sürekli taarruz ortaya koyan bir anlayış sergiliyoruz. Artık kesintisiz operasyon yapıyoruz. Yine terörle mücadelede, terörü kaynağından yok etmek üzere bir anlayışı ortaya koyuyoruz." diye konuştu.
Soylu, Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı harekatlarıyla bölgeye huzur getirdiklerine dikkati çekerek, Türkiye'nin mazlum coğrafyalarda önemli bir görev üstlendiğini, kendisine dayatılanı kabul etmediğini, ülkelere barış ve huzur ortamı getirme gayretinde olduğunu kaydetti.
"Türkiye kendi oturma havzasını genişletmek, kendisini büyütmek istiyorsa, Türkiye'nin sürekli taviz altında bırakılan bir ülke olması için birileri gayret göstermeye devam edecektir." diyen Soylu, bunu öngörmek ve tedbir almak gerektiğini söyledi.
Soylu, ülkenin büyük hedeflerle yoluna devam ettiğini vurgulayarak, "Elimizi açıp da 'Ne olursunuz bize bir insansız hava aracı gönderir misiniz' diye yalvaran bir Türkiye değiliz. Bugün mühimmatımızın önemli bir bölümünü kendimiz yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
- "Kırmızı bültenle aradığımız teröristlere de Avrupa'da oturum hakkı veriliyor"
Terörün Avrupa'dan destek aldığını dile getiren Soylu, şunları kaydetti:
"Size para, araç, harita, ekipman verip göndersem bile asla ulaşamayacağınız, yerini yolunu bulamayacağınız yerlerdeki o mağaralardan ambalajı açılmamış, Avrupa menşeili yepyeni silahlar, sevkiyata hazır halde fıçılara doldurulmuş ve Avrupa'nın göbeğinde üretilmiş uyuşturucu hapları buluyoruz. Siz buradan ulaşamazsınız ama o haplar ve o silahlar Avrupa'nın göbeğinden oraya ulaşmış. Ayrıca yine Avrupa'nın müreffeh ülkelerinden dernekler aracılığıyla bu örgütün yan kollarına yapılmış milyon dolarlık bağışlar tespit ettik. Siz şurada bir öğrenci derneği kursanız, Avrupa'dan kimse size bir lira yardım etmez. Ayrıca bizim bu örgüte mensup, insan öldürmüş, suçu sabit ve kırmızı bültenle aradığımız teröristlere de Avrupa'da oturum hakkı veriliyor."
Türkiye'nin dünyanın hiçbir yerinde bölücülüğü desteklemediğine işaret eden Soylu, "Dünyanın hiçbir ülkesine gidip, o ülkede bölücülük üzerinden siyaset üretmeye çalışan bir terör örgütünün siyasi kolu olan siyasi partiye, 'Sizin söylediklerinizi Pentagon'a ulaştıracağım' diye bir sözü bizim bir diplomatımız asla söylemez." değerlendirmesinde bulundu.
Güvenlik güçlerinin dört bir koldan terörle, uyuşturucuyla mücadele ettiğini aktaran Soylu, şöyle konuştu:
"Doğu sınırlarımızın tamamını ve güney sınırlarımızın tamamını kamera, sensör ve duvarlarla çeviriyoruz, terör sızmalarını, uyuşturucu geçişlerini, düzensiz göçmenlerin Türkiye'ye gelişlerini engelleyebilmek için. Aynı zamanda Ege Denizi, Akdeniz ve Karadeniz 2-3 yıllık zaman dilimi içerisinde kameralarla ve radar sistemiyle dünyada neredeyse hiçbir ülkede olmayacak bir teknolojiyle izleyebileceğiz."
- "O kızları PKK terör örgütüne yem etmeyeceğiz"
Soylu, 2016'da dağlarda 2 bin 750 teröristin barındığını bugün bu sayının 700 ile 720 arasına düştüğünü belirterek, "Nereye kadar giderseler, oraya kadar peşlerinden gideceğimizi ifade etmek istiyorum." dedi.
Teröristlerin, Doğu ve Güneydoğu'da yaşayan 13-14 yaşında kız çocuklarına, ailelerinden ayırdıktan sonra taciz ve tecavüzde bulunduğuna işaret eden Soylu, şu ifadeleri kullandı:
"Bu bizim dinimize, inancımıza, geleneğimize, atamıza, adetimize, örfümüze uyuyor mu? Seyirci mi kalalım? Allah'a hamdolsun, Şırnak'ta da Beytüşşebap'ta da, Batman Kozluk'ta da bugün hiçbir sınıfımızda tek bir öğretmen eksikliği yoktur. O kızları PKK terör örgütüne yem etmeyeceğiz. Allah nasip ederse her birinden öğretmen, mühendis, doktor ve şu üniversitelerde bu ülkenin yarınlarına güçlü bir şekilde evlatlar yetiştireceğiz."
(Sürecek)
Çok Okunanlar